• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
17:10
Bugün Vefat Edenler 22 Mart 2023
16:32
Kilis Usulü Kaburga Dolması Tarifi: Kaburga Dolması Nasıl Yapılır, Malzemeleri Nelerdir?
09:57
Ramazan'da Beslenmede 9 Madde
09:22
Altın Fiyatları 22 Mart 2023
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. Zekat, fitre, sadaka
26 Temmuz 2013 - 11:00

Zekat, fitre, sadaka

26 Temmuz 2013 - 11:00
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

“Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız bir sınamadır. Büyük ecir ise Allah katındadır.” (Tegabun, 15) 
Cenab-ı Hak, dünyada herkesin daha fazlasına sahip olmaya çalıştığı servet için böyle buyurmaktadır.  
İmtihan, serveti Allah’ın emir buyurduğu şekilde kullanmaktır. Bu hususta Hz. Peygamber, servetinin hakkını ödeyen kimsenin ahiretteki halini şöyle tasvir etmiştir: “Serveti ile Allah’a itaat eden ve malının hakkını ödeyen mal sahibi, kıyamet günü servetiyle beraber gelir.(Sırat Köprüsü’nden geçerken) her ne zaman sırat önüne dikilirse, malı geç, geç zira sen bende olan Allah’ın hakkını ödedin, der.” 
Yine, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: “Ademoğlu, ‘malım malım’ der durur. Halbuki malından senin için ancak yediğin var ki, yok olup gidiyor, giydiğin var ki eskiyip mahvoluyor ancak sadaka olarak verdiğini ebedileştiriyorsun.” (Müslim) 
Demek ki, serveti Cenab-ı Hakk’ın emrettiği şekilde kullanmak, belli bir kısmını zekât olarak vermek, Allah’ın malda gizli olan hakkını ödemektir ve ahirette hesabımızı kolaylaştıracak vesilelerdir.  
Tam tersi, cimrilikle beraber vermekten kaçınmak ise helake sebep olur. 
Cenab-ı Hak, “Onlar ki, altın ve gümüşü istif edip saklarlar, Allah uğrunda infak etmezler (zekâtlarını vermezler), işte onları elem verici azap ile müjdele.” (Tevbe, 34) diye ikaz etmiştir. Malın belli bir oranında zekât vermek farzdır. “Namazı ikame edin ve zekâtı verin” buyrulmuştur. (Bakara, 110) 
Farz olan zekâtın hikmetlerine bakarsak, 
1- Mal ve servet sevgisinin kalpte bulunması tevhidin sağlamlaşmasına manidir. Zekât bunu önler. 
2- Zekât, cimrilikten temizlenmektir.  
3- Verilen nimete bir teşekkürdür. 
Bunun yanında Ramazan ayı içinde vereceğimiz fitrelerimiz ve her zaman verilebilecek sadakalar kulu hem belalardan koruyacak, hem de malı ile ilgili ahiret hesabından emin kılacaktır. 
Zekat vermek için zenginlik şartı aranırken, sadaka vermek sadece zenginlere mahsus da değildir.  
Meşhur bir hadiste Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur. 
Zeyd b. Eslem’in rivayetinde Resul-i Ekrem, “Bir kuruş sadaka, yüz bin dirhem sadakadan efdaldir” buyurdu. Ashab, “Bu nasıl olur?” deyince,  “Zenginin bol miktardaki servetinden yüz bin dirhemini ayırıp vermesinin maddi hayatına tesiri olmaz. Fakirin güçlükle sağladığı iki dirhemin, başka bir şeyi olmadığı halde bir dirhemini gönül hoşluğu ile çıkarıp vermesi, Allah katında mevkiin, diğerinden daha üstün olmasını sağlar” buyurdu. (Nesai, Ebu Hureyre’den rivayetle, zekât bahsinde.)  
Cenab-ı Hak, İnsan suresinde Ehl-i Beyt’i de az olanı sadaka verdikleri için övmemiş midir? 
“Ve ona ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksula ve yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar.” (İnsan, 8) 
İbn-i Abbas’ın rivayet ettiği hadiste, bu ayetin nüzul sebebi şöyle anlatılır: “Hz. Hasan (as) ve Hz. Hüseyin (as) küçükken hastalanmışlardı. Peygamberimiz (sav) ashabı kiramdan birkaç kişi ile torunlarını ziyarete geldiler. Bu esnada ziyaretçilerin bazıları, Ali’ye (as):  
“Ya Ali! Çocukların için bir nezir yapmak istemez misin?” dediler. Hz. Ali (as) ve Hz. Fatıma (as) da Allah’ın (c.c.) rızasını talep ve ona şükür etmek ve çocuklarının şifa bulmasını Hakk’dan niyaz etmek üzere ‘üç gün oruç tutmaya’ nezir ettiler.  
Derken çocukları hastalıktan kurtuldu. Bunlar da oruçlarını tutmaya niyet edip başladılar. Lâkin iftar için yiyecekleri yoktu. Hz. Ali (as), Hayberli Şem’un isminde bir Yahudiden üç gün iftar edebilmek için ödünç olarak üç çömlek arpa aldı. Hz. Fatıma (as) arpanın bir çömleğini öğütüp kendi adetleri kadar, yani 5 tanecik ekmek yaptı. Akşam olmuş, iftarı bekliyorlardı. O sırada bir fakir (miskin) gelip: “Esselamü aleyküm ya Muhammed Ehl-i Beyti! Ben Müslüman bir fakirim. Beni doyurunuz ki Allah da sizleri cennet sofraları ile doyursun” dedi. 
Onlar da derhal sofralarındaki ekmekleri bu fakir-i miskine ikram ettiler. Ve Hz. Ali (as) Fatıma’ya (as) hitaben: “Ey, insanların en hayırlısının kızı! Ey iman ve şerefin kemaline sahip olan Fatıma (as)! Görüyorsun ciğerleri parçalayıcı haliyle kapıda duran şu miskin, açlığını bizlere arz ederken, hal lisanıyla Allah’a naz ve niyaz etmektedir.” Hz. Fatıma (as) ise Ali’ye (as) hitaben şöyle dedi: “Ey Amcamoğlu! Emrinize amadeyim. Gerçi o miskini hoşnut edecek ve memnun kılacak bir şeye sahip değilim. Fakat umarım ki aç bir kimseyi doyurmak suretiyle hayırlı insanlardan sayılıp cennete girer ve şefaate ererim. ”       
Cümlesi bir lokma almadan sofralarındaki ekmekleri fakir-i miskine verdiler, kendileri su ile iftar ettiler. 
Ertesi gün oruçlarına devam ettiler. Fatıma (as) o gün arpanın ikinci ölçeği ile ekmek yaptı. Akşam yaklaşınca ekmeği sofraya koydular ve iftarı bekliyorlardı. Derken, kapıya bir yetim geldi:  “Esselamü aleyküm ya Muhammed Ehl-i Beyti! Ben muhacir çocuklarından bir yetimim. Babam Akabe Harbi’nde şehit oldu. Beni doyurunuz, beni doyurunuz! Allah da sizleri cennet taamları ile doyurur” dedi. 
Yine ekmeklerini yetime ikram ettiler. Ve su ile iftar ederek o akşam da aç yattılar.  
Ertesi gün Fatıma (as) üçüncü çömlekteki arpayı ekmek yaptı. Akşam olunca yine sofrayı önlerine koydukları sırada, bu sefer de kapıya bir fakir esir geldi: “Esselamü aleyküm, ey Allah’ın elçisinin (sav)  Ehl-i Beyti! Ben esirlerden biriyim. Bana ikram ediniz. Allah da sizlere cennet taamlarından ikram eylesin!” dedi.  
Bu kez de sofralarındaki yiyeceği esire ikram ettiler. 
Bu davranışları ile ilgili olarak İnsan suresinin 8. ayeti nazil oldu: “Hakiki mü’minler! Allah’a olan muhabbetlerinden dolayı kendi yiyeceklerini miskine, yetime ve esire ikram ederler.” 
Müfessirler İnsan suresinde geçen yukarıda yazdığımız ayetlerin Hz. Fatıma (as), Hz. Ali(as), Hz. Hasan (as) ve Hüseyin (as) hakkında nazil olduğunda ittifak halindedir.  
(Ehl-i sünnet Zemahşeri, Tefsir-u Keşşaf, c.4, s. 670; Sünni Vahidi, Esbab-un Nüzul, s. 251;  Sünni Şeyh İsmail Hakkı, Ruh-ul Beyan, c.10, s. 268) 
Mübarek Ramazan günlerinde Ehl-i Beyt örneğimiz olmalıdır. Onların hali ile hallenerek hem farz olan zekatlarımızı yerine ulaştırarak, hem de sadaka ve fitre vererek, malımızda gizli Allah’ın hakkını ödemeyi Cenab-ı Hak nasip eylesin…

Bu yazı 865 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Ramazanımız hayırlı olsun - 22 Mart 2023
  • Türkiye'nin dış siyaseti - 21 Mart 2023
  • Olayları doğru okuyabilmek - 20 Mart 2023
  • Düşünmek zamanıdır - 17 Mart 2023
  • Küreselleşme karşısında milli devlet - 16 Mart 2023
  • ECO Zirvesi - 15 Mart 2023
  • Esad denklemi - 14 Mart 2023
  • Gerçekleri görme vaktidir - 13 Mart 2023
  • Ehl-i Beyt paydasında buluşmalıyız - 12 Mart 2023
  • Lider, halkının sahip çıktığı kişidir - 11 Mart 2023
  • Bir kaşık suda fırtına koparanlar - 10 Mart 2023
  • Kayıkçı kavgası - 08 Mart 2023
  • 8 Mart - 08 Mart 2023
  • Milli Ekonomi Modeli'ni anlatmak için Rusya'dayız… - 07 Mart 2023
  • Berat Kandiliniz mübarek olsun - 06 Mart 2023
  • MEM toplantıları vaktidir - 05 Mart 2023
  • MEM uygulanmadan Türkiye ekonomisi düzelmez - 04 Mart 2023
  • Milli paralarla ticaret için önce milli paraya sahip olmalıyız - 03 Mart 2023
  • Dövizle borçlanmayın milli parayı basın - 02 Mart 2023
  • Dünya MEM diyor ya Türkiye - 01 Mart 2023
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 60
Köşe Yazarları
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Ramazanımız hayırlı olsun
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
14 Mayıs sürprizlere gebe
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
Çanakkale Kahramanı Atatürk.
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Depremi "Unutmayalım!"
Hüseyin Baş'tan 'Baba Devlet' uyarısı
Uğur Kepekçi
Hüseyin Baş'tan 'Baba Devlet' uyarısı
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Deprem Olmuş Kime Ne!
Krala Ateş Edeceksen Öldüğünden Emin Ol…
Selim Baytürkmen
Krala Ateş Edeceksen Öldüğünden Emin Ol…
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Hava Şehidi Ali Büyükdicle Hatırasına
Misafir Kalem
Hava Şehidi Ali Büyükdicle Hatırasına
Çok Okunan Haberler
Kilis Tahtalı Mahallesi Konut Proje Teslim İşlemleri
Kilis Tahtalı Mahallesi Konut Proje Teslim İşlemleri
Servet Ramazan'dan Deprem Sonrası TOKİ Açıklaması
Servet Ramazan'dan Deprem Sonrası TOKİ Açıklaması
Kilis Belediyesi Depremden Zarar Gören Binaları Yıkıyor
Kilis Belediyesi Depremden Zarar Gören Binaları Yıkıyor
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.