• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
09:46
Dolar - Euro - TL Kuru 8 Temmuz 2025
09:45
Altın Fiyatları 8 Temmuz 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Prof. Dr. Haydar Baş
  3. Zekat, fitre, sadaka
Yayınlanma: 26 Mart 2023 - 11:03

Zekat, fitre, sadaka

26 Mart 2023 - 11:03
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş

Prof. Dr. Haydar Baş'ın gazetemizde 26.07.2013 tarihli yayımlanan yazısıdır

"Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız bir sınamadır. Büyük ecir ise Allah katındadır." (Tegabun, 15) 

Cenab-ı Hak, dünyada herkesin daha fazlasına sahip olmaya çalıştığı servet için böyle buyurmaktadır.  

İmtihan, serveti Allah'ın emir buyurduğu şekilde kullanmaktır. Bu hususta Hz. Peygamber, servetinin hakkını ödeyen kimsenin ahiretteki halini şöyle tasvir etmiştir: 

"Serveti ile Allah'a itaat eden ve malının hakkını ödeyen mal sahibi, kıyamet günü servetiyle beraber gelir.(Sırat Köprüsü'nden geçerken) her ne zaman sırat önüne dikilirse, malı geç, geç zira sen bende olan Allah'ın hakkını ödedin, der." 

Yine, Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdu: "Ademoğlu, 'malım malım' der durur. Halbuki malından senin için ancak yediğin var ki, yok olup gidiyor, giydiğin var ki eskiyip mahvoluyor ancak sadaka olarak verdiğini ebedileştiriyorsun." (Müslim) 

Demek ki, serveti Cenab-ı Hakk'ın emrettiği şekilde kullanmak, belli bir kısmını zekât olarak vermek, Allah'ın malda gizli olan hakkını ödemektir ve ahirette hesabımızı kolaylaştıracak vesilelerdir.  

Tam tersi, cimrilikle beraber vermekten kaçınmak ise helake sebep olur. Cenab-ı Hak, "Onlar ki, altın ve gümüşü istif edip saklarlar, Allah uğrunda infak etmezler (zekâtlarını vermezler), işte onları elem verici azap ile müjdele." (Tevbe, 34) diye ikaz etmiştir. 

Malın belli bir oranında zekât vermek farzdır. "Namazı ikame edin ve zekâtı verin" buyrulmuştur. (Bakara, 110) 

Farz olan zekâtın hikmetlerine bakarsak, 

1- Mal ve servet sevgisinin kalpte bulunması tevhidin sağlamlaşmasına manidir. Zekât bunu önler. 

2- Zekât, cimrilikten temizlenmektir.  

3- Verilen nimete bir teşekkürdür. 

Bunun yanında Ramazan ayı içinde vereceğimiz fitrelerimiz ve her zaman verilebilecek sadakalar kulu hem belalardan koruyacak, hem de malı ile ilgili ahiret hesabından emin kılacaktır. 

Zekat vermek için zenginlik şartı aranırken, sadaka vermek sadece zenginlere mahsus da değildir.  

Meşhur bir hadiste Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur. Zeyd b. Eslem'in rivayetinde Resul-i Ekrem, "Bir kuruş sadaka, yüz bin dirhem sadakadan efdaldir" buyurdu. 

Ashab, "Bu nasıl olur?" deyince,  "Zenginin bol miktardaki servetinden yüz bin dirhemini ayırıp vermesinin maddi hayatına tesiri olmaz. Fakirin güçlükle sağladığı iki dirhemin, başka bir şeyi olmadığı halde bir dirhemini gönül hoşluğu ile çıkarıp vermesi, Allah katında mevkiin, diğerinden daha üstün olmasını sağlar" buyurdu. (Nesai, Ebu Hureyre'den rivayetle, zekât bahsinde.)  

Cenab-ı Hak, İnsan suresinde Ehl-i Beyt'i de az olanı sadaka verdikleri için övmemiş midir? "Ve ona ihtiyaçları olduğu halde yemeklerini yoksula ve yetime ve tutsağa verirler, onları doyururlar." (İnsan, 8) 

İbn-i Abbas'ın rivayet ettiği hadiste, bu ayetin nüzul sebebi şöyle anlatılır: "Hz. Hasan (as) ve Hz. Hüseyin (as) küçükken hastalanmışlardı. 

Peygamberimiz (sav) ashabı kiramdan birkaç kişi ile torunlarını ziyarete geldiler. Bu esnada ziyaretçilerin bazıları, Ali'ye (as):  "Ya Ali! Çocukların için bir nezir yapmak istemez misin?" dediler. 

Hz. Ali (as) ve Hz. Fatıma (as) da Allah'ın (c.c.) rızasını talep ve ona şükür etmek ve çocuklarının şifa bulmasını Hakk'dan niyaz etmek üzere 'üç gün oruç tutmaya' nezir ettiler.

Derken çocukları hastalıktan kurtuldu. Bunlar da oruçlarını tutmaya niyet edip başladılar. Lâkin iftar için yiyecekleri yoktu. Hz. Ali (as), Hayberli Şem'un isminde bir Yahudiden üç gün iftar edebilmek için ödünç olarak üç çömlek arpa aldı. 

Hz. Fatıma (as) arpanın bir çömleğini öğütüp kendi adetleri kadar, yani 5 tanecik ekmek yaptı. Akşam olmuş, iftarı bekliyorlardı. O sırada bir fakir (miskin) gelip: 

"Esselamü aleyküm ya Muhammed Ehl-i Beyti! Ben Müslüman bir fakirim. Beni doyurunuz ki Allah da sizleri cennet sofraları ile doyursun" dedi. 

Onlar da derhal sofralarındaki ekmekleri bu fakir-i miskine ikram ettiler. Ve Hz. Ali (as) Fatıma'ya (as) hitaben: "Ey, insanların en hayırlısının kızı! Ey iman ve şerefin kemaline sahip olan Fatıma (as)! Görüyorsun ciğerleri parçalayıcı haliyle kapıda duran şu miskin, açlığını bizlere arz ederken, hal lisanıyla Allah'a naz ve niyaz etmektedir." 

Hz. Fatıma (as) ise Ali'ye (as) hitaben şöyle dedi: "Ey Amcamoğlu! Emrinize amadeyim. Gerçi o miskini hoşnut edecek ve memnun kılacak bir şeye sahip değilim. Fakat umarım ki aç bir kimseyi doyurmak suretiyle hayırlı insanlardan sayılıp cennete girer ve şefaate ererim. "       

Cümlesi bir lokma almadan sofralarındaki ekmekleri fakir-i miskine verdiler, kendileri su ile iftar ettiler. 

Ertesi gün oruçlarına devam ettiler. Fatıma (as) o gün arpanın ikinci ölçeği ile ekmek yaptı. Akşam yaklaşınca ekmeği sofraya koydular ve iftarı bekliyorlardı. 

Derken, kapıya bir yetim geldi:  "Esselamü aleyküm ya Muhammed Ehl-i Beyti! Ben muhacir çocuklarından bir yetimim. Babam Akabe Harbi'nde şehit oldu. Beni doyurunuz, beni doyurunuz! Allah da sizleri cennet taamları ile doyurur" dedi. 

Yine ekmeklerini yetime ikram ettiler. Ve su ile iftar ederek o akşam da aç yattılar.  

Ertesi gün Fatıma (as) üçüncü çömlekteki arpayı ekmek yaptı. Akşam olunca yine sofrayı önlerine koydukları sırada, bu sefer de kapıya bir fakir esir geldi: 

"Esselamü aleyküm, ey Allah'ın elçisinin (sav)  Ehl-i Beyti! Ben esirlerden biriyim. Bana ikram ediniz. Allah da sizlere cennet taamlarından ikram eylesin!" dedi.  

Bu kez de sofralarındaki yiyeceği esire ikram ettiler. Bu davranışları ile ilgili olarak İnsan suresinin 8. ayeti nazil oldu: 

"Hakiki mü'minler! Allah'a olan muhabbetlerinden dolayı kendi yiyeceklerini miskine, yetime ve esire ikram ederler." 

Müfessirler İnsan suresinde geçen yukarıda yazdığımız ayetlerin Hz. Fatıma (as), Hz. Ali(as), Hz. Hasan (as) ve Hüseyin (as) hakkında nazil olduğunda ittifak halindedir.  (Ehl-i sünnet Zemahşeri, Tefsir-u Keşşaf, c.4, s. 670; Sünni Vahidi, Esbab-un Nüzul, s. 251;  Sünni Şeyh İsmail Hakkı, Ruh-ul Beyan, c.10, s. 268) 

Mübarek Ramazan günlerinde Ehl-i Beyt örneğimiz olmalıdır. Onların hali ile hallenerek hem farz olan zekatlarımızı yerine ulaştırarak, hem de sadaka ve fitre vererek, malımızda gizli Allah'ın hakkını ödemeyi Cenab-ı Hak nasip eylesin.

Bu yazı 411 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Büyük oyun -1 - 08 Temmuz 2025
  • Kerbela'yı anlamak ve anmak - 07 Temmuz 2025
  • Şehitlerin efendisi İmam Hüseyin - 06 Temmuz 2025
  • İmam Hüseyin ve Kerbela vahşeti - 05 Temmuz 2025
  • İmam Hüseyin kimdir? - 04 Temmuz 2025
  • İftira, iftira yine iftira - 03 Temmuz 2025
  • Hüseyni mantığı kavrayabilmek - 02 Temmuz 2025
  • Bir varmış, bir yokmuş... - 01 Temmuz 2025
  • Atatürk'e sahip çıkmak - 30 Haziran 2025
  • Ayağa kalk Türkiye - 29 Haziran 2025
  • Şark Projesi'ni unutmayalım - 28 Haziran 2025
  • Terör meselesinin halli - 27 Haziran 2025
  • Tek çare - 26 Haziran 2025
  • Tarım kesimi iyi dinlesin - 25 Haziran 2025
  • Yine aynı iftira - 23 Haziran 2025
  • Anayasamıza ve AB'ye aykırı gidişat - 22 Haziran 2025
  • Hangi şartsız zafer? - 21 Haziran 2025
  • Kendimizi kandırmayalım - 20 Haziran 2025
  • Aklı olan - 19 Haziran 2025
  • Atatürk'ün hilafet hakkındaki görüşleri - 18 Haziran 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 99
Köşe Yazarları
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Mehmet Beşe
Mehmet Beşe
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE GIDA SEKTÖRÜ
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Misafir Kalem
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Mühim Mevzu Marifetli Matris
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Doç. Dr. Ahmet H. Kepekçi
Emekliler Baş Tacıdır, Hakkı Teslim Edilmeli!
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
Bugün 10 Muharrem, Gelin Bugün Ağlayalım.
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Fatıma Ana Ve Gerdanlığı
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Büyük oyun -1
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -9-
Uğur Kepekçi
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler -9-
Çok Okunan Haberler
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık ertelenemez!
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık...
"İsrail'in elinde 90- 100 tane nükleer silah var"
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş’tan Talat Paşa çıkışı
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.