Yıllarca sınır kenti olmanın eziyetleri çektik! Kaderimiz buymuş deyip terk ettik Kilis’i, başka ekmek kapıları aradık başka memleketlerde! Şimdi yüz binlerce Kilisli başka şehirlerde!
Bir gün Tekel’i özelleştirdiler, binlerce müstahsil mağdur oldu. Yine kaderimize küstük, üzüm bağlarını söküp tarla yaptık. Sorumlularına hesap sormadık! Ödüllendirdik!
Sonra Suriyeliler geldi. Ensar olacaksınız dediler olduk! Bu duruma alışacaksınız açıklamaları yapıldı, ses çıkarmadık. Şimdi nüfusumuz kadar Suriyeli ile iç içe yaşamaya alıştık!
Sınırdan gelen bomba seslerine, üstümüzde uçan jetlerin gecenin sessizliğini bozmasına alıştık. Polisin şüpheli bulduğu çantayı fünye ile patlatmasının ardından olay yerindeki parkta oturmaya hiçbir şey olmamış gibi devam ettik.
“İstikrar bozulmasın” diye yaptığımız siyasi tercihlerimizin faturasını ödedik. Hizmet görmedik yine seçtik, yine faturayı ödedik! Fatura ödemeye de alıştık!
Yağmur yağdı ıslandık, çamur oldu kirlendik, yaz geldi toza bulandık ama gıkımız çıkmadı!
Kendimizi ve kentimizi hep yanlış adreslerde aradık! Zaman kaybetme lüksümüz yok artık, gereğini yapmak ve bize sahip çıkanlara sahip çıkmak zorundayız. Bundan öte yapılan tercihler sonrasında, yine alışırız kötü gidişata mazaallah!