Bugün bunları yazmak farz oldu artık! diye başlamak istemezdim ama… oldu işte…
Gazetecilik mesleği oldum olası zor, meşakkatli, fedakarlık isteyen bir iş olagelmiştir. Toplum yararına çalışmasına rağmen, tabiri caiz ise en büyük dayağı da hakkını savunduğu toplumdan yiyen gazeteciler halen meslek ahlaklarından ödün vermeden işlerini yapmaya devam ediyorlar.
En azından bizler bunu devam ettirmeye çalışıyoruz.
Şunun bilinmesini isterim ki, biz gazeteciler Vali, emniyet müdürü ve diğer yetki sahibi kişilerle görüşür, fikir-alışverişinde bulunuruz. Çok ilginçtir ki, bu tür toplantılarda biz gazeteciler, kentin ve halkın sorunlarını dile getirir ve bunlara çözüm bulunmasını talep ederiz. Bazı vatandaşlar da düşünür ki, gazeteciler bu insanlarla kendi şahsi meselelerinin halli için konuşur.
Uyanın ve bakın! Bakın da görün artık yeter!
Bu ne aymazlıktır, bu ne biçim bir anlayış halidir?
Senden değil diye eleştirdiğin insan toplum yararına çalışıyor.
Senin için çalışıyor.
Bugün herkesin gözü önünde olan trafik sıkışıklığı olayını haberleştirdik. Neymiş efendim geçici süreliğine olan bir şeymiş. Yalan haber yapmalı değilmişiz?
Olan bir durumu haberleştirmek ne zamandan beri yalancılık oluyor sormak isteriz.
Artık yeter! Herkes kendine şöyle bir baksın. Neler yaptığına, neler dediğine! Artık yeter!