Kendi nüfusu kadar da Suriyeli mülteciyi barındırdığı için bu isim kilise atfedilmişti, nitekim dönemin belediye başkanı şehrin girişine ve muhtelif yerlerine büyük puntolarla Ana Şehir Kilis yazılı pankartları asılmıştı. Çünkü Kilis halkı bir ana şefkati ile Suriyeli mültecileri bağrına basmıştı.
2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaşla birlikte 4,5 milyon mülteci özelikle Suriye’ye sınır olan Hatay, Kilis, Gaziantep ve Şanlı Urfa'dan Türkiye'ye giriş yaptılar.
Suriye'den giriş yapan mültecilerin bir bölümü kayıtlarını kilise yaptırdılar. Resmi rakamlara göre bu sayı 116,037 kişidir.
Kilis'teki mülteciler hem şehrin kalabalıklaşması, hem de istihdam zorluğundan dolayı zamanla Anadolu'nun çeşitli kentlerine göç ettiler.
Tabiî ki büyük göç taşı toprağı altın olarak bilinen İstanbul'a oldu. Şu anda İstanbul’da ikamet izinli 522.381 yabancı uyruklu, geçici koruma kapsamında 547.479 Suriyeli misafir olmak üzere toplam 1.069.860 kayıtlı yabancı bulunmaktadır.
Bu durum zaten ulaşım, alt yapı, asayiş, düzensiz şehirleşme, sorunu olan İstanbul'u daha çekilmez bir şehir haline getirdi. İstanbul valiliği kayıtlı olmayan mültecilerin kayıtlı olduğu illere gitmeleri içiz 20 Ağustos 2019 tarihine kadar süre verdi.
İstanbul Valiliği'nin
açıklamasında ayrıca şu ifadeler yer verdi
İlimizde yasal kalış hakkı bulunan yabancıların; yaşanabilecek mağduriyetlerin önlenebilmesi amacıyla Pasaport Kanunu ve Geçici Koruma Yönetmeliği hükümleri gereğince kolluk kuvvetleri tarafından yapılan kontrol ve denetimlerde göstermek üzere pasaport ve/veya Geçici Koruma Kimlik Belgelerini yanlarında bulundurmalarını önemle rica ediyoruz.
İlimiz otogar, gar, havalimanları ve tüm ulaşım vasıtalarında, “YOL İZİN BELGESİ” kontrolleri sürekli olarak yapılacak, geçerli belgesi olmayan geçici koruma kapsamındaki Suriyeli misafirler, kayıtlı olduğu illere geri gönderilecektir" ifadelerinin yer aldığı valilik açıklamasında, " Valiliğimiz koordinasyonunda düzensiz göçle mücadele çalışmaları, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda kesintisiz devam edecektir." uyarısında bulundu
Aynı zamanda Şanlıurfa’nın Harran ilçesinde kurulu olan 9 bin 500 Suriyelinin barındığı Harran Konteynır Kent'in kapanacağı Harran Konteynır Kent kampında barınan 9 bin 500 Suriyeliden kendi imkânlarıyla ev tutacak olanlara kira yardımı yapılacağı, kamplarda kalmak isteyenlerin ise Kilis’in Elbeyli ilçesinde bulunan çadır kente gönderileceği öğrenildi.
Kayıtlı olan illere mecburi gönderme olayı yalnızca İstanbul'la kalmayacağını ve diğer şehirlerde de uygulanacağı aşikârdır. Kilis iline kayıtlı olan 116,000 Suriyeli mültecinin yakalandıkları yerde paketlenerek kilise gönderilmesi ise hâlihazırda eğitim, işsizlik, kiralık ev sorunu... olan Kilis daha yaşanılmaz bir kent olacağı ortadadır.
Mülteci akınıyla birlikte ilin demografik yapısı değişti. 12 yıllık eğitim programıyla yerel esnaf çırak kalfa bulamazken, çocuğunu liseye göndermeyen Suriyeli mülteciler bu sahalarda ciddi bir şekilde söz sahibi oldular.
Bu durumda devleti idare edenlerin hem kendi halkının, hem de mültecilerin durumlarını iyileştirecek çareler üretmesi lazım.
Bu birazda Türkiye ve Suriye devletlerin direk görüşmelerine bağlıdır. Bu şekilde çözüm bulunmadığı taktir de sorun büyüyerek devan edecektir.
ALAİDDİN ÖZKAR 25/07/2019