Mübarek Ramazanın ayının gölgesi üzerimize düştü, Şaban ayının on beşinci gecesi Berat kandilini idrak edeceğiz.
Berat, temize çıkmak, kurtuluş fermanını almak manasına gelir.
Şaban ayının 15. gecesinin fazileti ile ilgili olarak Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur: "Şaban ayının orta gecesinin ilk vaktinde Cebrail bana geldi, şöyle buyurdu: Ya Muhammed, başını semaya kaldır.
Sordum: Bu gece nasıl bir gecedir?
Şöyle anlattı: Bu gece Allah-u Tealâ, rahmet kapılarından üç yüz tanesini açar.
Kendisine şirk koşmayanlar dışında hemen herkesi bağışlar.
Meğerki büyücü, kâhin, devamlı şarap içen, faizciliğe ve zinaya devam eden,anne babsına asi olan, kimselerden olanlar hariç. Bunlar tövbe edinceye kadar Allah-u Tealâ onları bağışlamaz."
Gecenin dörtte biri geçtiği zaman, Cebrail yine geldi ve şöyle dedi:
Ya Muhammed başını kaldır.
Bir de baktım ki, cennet kapıları açılmış. Cennetin birinci kapısında dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: Ne mutlu bu gece rükû edenlere…
İkinci kapıdan dahi bir melek durmuş şöyle sesleniyor: Bu gece secde edene ne mutlu.
Üçüncü kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyor:
Bu gece dua edenlere ne mutlu!
Dördüncü kapıda duran melek şöyle sesleniyor:
Bu gece Allah'ı zikredenlere ne mutlu!
Beşinci kapıda duran melek dahi şöyle sesleniyor:
Bu gece, Allah korkusundan ağlayan kimselere ne mutlu.
Altıncı kapıda duran melek şöyle sesleniyor:
Bu gece Müslüman olan kimseye ne mutlu.
Yedinci kapıda duran melek şöyle sesleniyor:
Hiçbir dilekte bulunan kimse yok mu, kendisine dilediği verilsin?
Sekizinci kapıda duran melek şöyle sesleniyor:
Günahının bağışlanmasını dileyen kimse yok mu, günahları bağışlansın?
Bu kapıları gördükten sonra Cebrail'e sordum:
Bu kapılar ne zamana kadar açık kalacak?
Şöyle dedi: Gecenin ilkinden tan yeri ağarıncaya kadar…
Peygamber Efendimiz (sav) bu geceyi Hz. Âişe validemize şöylece anlatmıştır:"Bu gece Şaban'ın on beşinci gecesidir. Allah Teâlâ bu gecede Benü Kelb kabilesinin koyunlarının tüyleri sayısınca insanları Cehennem'den kurtarır. Ancak kendisine şirk koşanların, Müslümanlara karşı kin ve düşmanlık besleyenlerin, akrabaları ile münasebeti kesenlerin, gururlu ve kibirlilerin, ana-babasına asî olanların ve içki içmeye devam edenlerin yüzüne bakmaz. " (Buhârî, et-Tergîb ve't-Terhib, II, 118).
Hz. Peygamber Efendimiz (sav) de bu geceyi sabaha kadar ibadetle ve namazla geçirirlerdi:
Hz. Aişe validemiz Resulullah (sav) Efendimizin şöyle buyurduğunu nakleder:
Ya Aişe, bu gecenin nasıl olduğunu bilir misin?
Şöyle dedim: En iyisini Allah ve Resulü bilir.
Şöyle buyurdu: Bu gece Şaban ayının yarısıdır. Dünya işleri ve kulların işleri bu gece Yüce Hakka arz edilir. Bu gece cehennemden azad edilenlerin sayısı, Kelb kabilesinin koyunlarının sayısı kadardır.
Bu gece bana izin verir misin? 'Olur' dedim.
Kalkıp namaza durdu, ayakta durması hafif oldu, Fatiha Suresini okudu. Sonra da küçük bir sure okudu.
Gecenin yarısına kadar secdede kaldı. Daha sonra ikinci rekâta kalktı. Ayakta iken birinci rekâttaki kadar bir şey okudu. Sonra yine secdeye vardı. Bu secdede dahi tan yeri ağarıncaya kadar kaldı. Secdede o kadar kaldı ki, "Yüce Allah ruhunu aldı" sandım. Bana gelmesi uzayınca, kendisine yaklaştım. Hatta ayaklarına ellerimi sürdüm. Hareket ettiğini görünce rahatladım. Secdesinde “Azabından affına sığınırım. Darlığından rızana sığınırım. Senden sana sığınırım. Şanın Yücedir. Sen kendi zatını övdüğün gibi, seni övemem." Dediğini duydum.
Berat gecesinde, aynı zamanda İnsanların bir sene içerisindeki rızıkları, zengin veya fakir olacakları ve ecelleri gibi mühim hususlar meleklere bildirilir.
Bu vesileyle, Berat kandilinizi tebrik eder, kandilin size, ailenize, ülkemize ve İslam alemine hayırlara vesile olmasını yüce Allahtan niyaz ederim.