Osmanlının inkırazından sonra Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1920de Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyerek T.B.M.Myi açmıştı.
İlk Mecliste Anadolunun her tarafından gelen ilim, fikir ve gönül insanları, Anadolunun ruhunu Ankaraya, Ankaranın ruhunu da Anadoluya taşıyarak Kurtuluş Savaşının kazanılmasında ciddi çalışmalar ortaya koymuştur.
Aynı Meclis Cumhuriyetin ilanından sonrada ciddi bir milli ekonomik modeli ortaya koymuş, Osmanlıdan geriye kalan duyunu umumiye borçlarını ödediği gibi, sanayi alanında ihracak yapacak duruma gelmiştir.
Bugünün Türkiyesinin durumuna baktığımızda T.B.M.Mde bulunan vekillerimiz milletimizi noter hükmünde görüp ortalama dört yılda bir gelip vekilliklerini tasdik ettiriyorlar ondan sonra egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğunu, kendilerinin ise mecliste bunu müdafaa etmek için bulunduklarını unutuyorlar.
Bilindiği gibi Cumhuriyet rejimi halkın kendi kendisini idare etme rejimidir. Asıl olan halktır. Anadoludan Ankaraya gönderilen vekiller ise o halkın siyasi, ekonomik, kültürel haklarını korumak ve savunmak için meclise gönderilirler.
Mecliste bulunan vekillerimiz ise önlerine bir yasa teklifi geldiği zaman, kendilerini oraya gönderen halkın ekseriyetinin fikrine göre oy kullanmaları gerekmektedir.
Olması gereken bu iken Türkiye gönlünü ve ruhunu ABD, AB ve İMFye kaptıran liderler sultası tarafından idare edilmektedir.
Önceki hükümet döneminde sayın Ecevit, Bahçeli, Yılmaz üçlüsü bir odada saatlerce zirve toplantısı yapıyor, alınan kararlara milletin vekili kayıtsız şartsız teslim oluyordu. Bu uygulama ile de çoğulcu demokratik rejim rafa kaldırılıyordu.
Bu dönemde ise daha vahim olaylar yaşanıyor. Millet Ulusal Egemenlik Bayramını kutlarken milletin vekilleri mecliste sessiz sedasız egemenliğimizi Avrupaya devreden yasalara el kaldırıyor.
Bu milletin % 80lere varan kısmı Amerikan politikasına karşı dururken vekil olanlar mecliste Amerikan menfaatleri doğrultusundaki kararlara oy kullanıyor.
Asıl olan bu milletin Hilali Cenabı Allahı, Yıldızı Hz. Peygamberi, rengi şehitlerimizin kanı olan bayrağı yerlerden kaldırıp göklere çekerken, vekil olan ise sözde Hz. İsanın 12 havarisini temsil eden AB bayrağını Türk Bayrağının üstüne çıkaran kanunlara el kaldırıyor.
Asıl olan bu milletin Çanakkalede, Kurtuluş Savaşında, Kıbrıs Savaşında bu vatan için omuz omuza çarpışırken, vekil olan ise Lozanı hiçe sayan, bu milleti etnik ve dinsel ayrıcalığa sürükleyen AB kriterleri lehine oy kullanıyor.
% 99u Müslüman olan bu millet, vekillerinden inancını, örfünü rahat yaşamak için kanunlar çıkarmasını beklerken, vekiller ise azınlıkların isteği olan Heybeliada Ruhban Okulu açılışı, azınlık vakıflarının mal edinme hakkı, yıkık kiliselerin onarılması, imar yasasında kiliseevlerinin açılması kanunlarını çıkarmakla meşguller.
Ama artık bu millet uyandı. Kuvayı Milliye ruhu Anadoluda dalga dalga yayılıyor.
Hayırlı olsun.