Günümüzün belki de en
önemli hastalıklarından biri çekememezlik ,hased ve kıskaçlıktır.
Onda var bende niye yok ..
O falan semtteki evde
oturuyor, ben niye burada oturuyorum ..
O son model arabaya
biniyor ,ben niye eski model arabaya biniyorum..
Bu istekler çoğu zaman
insanın ihtiyaçlarından değil de
ihtiraslarından ileri gelmektedir.
İhtiraslarının peşinde
koşan insan ise, her zaman maddi ve manevi
huzursuzluk içerisindedir.
Hased ve kıskançlık halini
yaşayan insan, dünyada huzursuz, ahrette ise kaybedenlerdendir.
"Resûlulah (s.a.a)
buyurdular ki: "Hasedden kaçının. Çünkü o, ateşin odunu yiyip tükettiği
gibi, bütün hayırları yer tüketir.", "Kıskançlıktan sakının, çünkü
geçmiş ümmetlerin helak olmasına sebep olmuştur."
Resul-i Ekrem (s.a.a):
“Çok yakında benim ümmetim diğer ümmetlerin yakalandığı hastalık ve derde
yakalanacaktır. “Ey Allah’ın Resulü! Ümmetlerin büyük hastalığı nedir?” diye
sorduklarında hazret şöyle buyurdu: heves peşinde koşma, ayyaşlık, dünya malı
biriktirme sevdası ve dünya perestlikte yarışma, ihtilaf, nifak, haset, sonra
zulüm ve sitem sonra da darmadağınık olarak kargaşaya duçar olurlar.”
İmam Ali Efendimiz ise,
"hasetçinin huzuru yoktur" buyurmuşlardır. Mutlak kadere isyan olan
hased ve kıskançlık çok büyük bir ruhsal hastalıktır.
-İmam Sadık (a.s): “Şeytan
ordusuna şöyle hitap etti: “İnsanlar arasın hasedi ve zulmü yayın, çünkü bu iki
özellik Allah katında şirke denktir.”
Lokman Hekim oğluna şöyle
buyurdu: “Hasedin üç belirtisi vardır: İnsanların arkasında gıybet eder, yüzlerine
karşı yağcılık ve dalkavukluk eder, başkalarının sıkıntılara düşmesinden mutlu
olur.
Merhum Prof. Dr. Haydar
Baş hocamızın kaleme aldığı "Gençliğe Hitabe"sinde hased hastalığına
dikkat çekerek; "İyi bilin ki; taassup ve haset, yaptığınız güzel işleri
yakan bir ateştir. Bu ateşe düşmeyin. Haset, büyük bir hastalıktır. Kabil, bu
hastalıktan dolayı kardeşi Habil'i öldürdü. Sonra, nice kavimler de bu
hastalıktan helak oldular .Kendinizi
kimseden üstün görmeyin; yücelik
tevazudadır. İyi bilin ki, tevazuda ne kadar ilerlerseniz o kadar yücelirsiniz.
Hz. Adem'den olduğunuz muhakkaktır. Adem ise topraktandır. O halde siz, toprak
olarak kimseden üstün olamazsınız, yani kalp olarak. Ancak Hak'tan korkar ve
O'nu sayarsanız üstün olursunuz. Hak sizin kul olmanızı istiyor, kul! İyi bilin
ki, kulluk en büyük makamdır. Sizin her an kontrol ve murakabe eden mutlak
kudreti unutmayın. O'nun hesabı adildir. Siz de adıl olmak istiyorsanız nefsinizi
murakabe edin, muhasebe edin. Siz hesaba çekilemeden nefsini hesaba çekerseniz
sonunuz hayır olur."
Birbirimizi sevmemiz ve
hased etmememiz için doğru yolu
Peygamber Efendimizin şöyle gösteriyor
"Birbirinize hediye gönderiniz; sevgiler artar.", "Hediye gönderiniz; kinler
silinir.", "Hediye gönderiniz;
dostluklar artar, endişeler giderilir."
ALAİDDİN ÖZKAR 25,12,2020