Emperyalist batı ülkelerinin başlattığı büyük Ortadoğu projesi kanlı bir şekilde devam ediyor.
Tunus Cezayir mısır Libya da batının istediği şekilde gelişen Arap baharı Suriye’de ikinci yılını doldurdu iki yılın sonunda 70 bin ölü, binlerce yaralı eli kopmuş, ayağı kopmuş, sakat kalmış insanlar, yıkılan evler yağmalanan dükkânlar…
Kaçırılan rehin alınan fidye istenen sonrada öldürülen Suriyeliler temel gıda maddelerini bulanamıyor ekmek sıkıntısı, akaryakıt sıkıntısı had safhada insanlar iki yıldır dükkânlarını doğru dürüst açamadıkları için nakit parada kazanamıyor yokluk başını almış gidiyor.
Suriye de bu hal yaşanırken ülkelerini bırakarak mülteci durumuna düşen 500 bin Suriyelilerin durumu çok mu iyi bunların 185 bini Türkiye’de bulunuyor geçenlerde televizyonda izledim Ürdün’de bir mülteci kampı yağan yağmur çadırların içine geçmiş, her taraf çamur deryası; velhasıl yürek parçalatan manzaralar…
Peki, Suriye devleti ve halkı bu duruma niçin düşürüldü. Suriye bölge açısından staj etik bir konuma sahiptir ve İsrail karşı en büyük tehdit unsurudur.
Hatırlasanız Temmuz 2006 da İsrail güney Lübnan’a havadan ve karadan saldırmış Nasrallah komutasındaki Hizbullah onlara Lübnan’ ı dar etmişti İsrail saldırdığına saldıracağına bin pişman olmuştu.
İsterseniz İsrail karşı savaş kazanmış. Nasrallah yaptığı açıklamada Suriye’de yaşananlardan ötürü ABD ve İsrail’i suçlayarak, ABD ve İsrail’in ülkedeki meşru değişim taleplerini Suriye’nin yıkımı ve Ortadoğu’da İsrail’e karşı direncin çökertilmesi için kullanmakla suçladı. İç savaşta ölenlerin ailelerine başsağlığı dileyen Nasrallah, Suriye’yi parçalamaya dönük girişimlerin çok tehlikeli bir iç savaşın fitilini ateşleyeceğini söyledi. Hizbullah lideri, “(Batı ve İsrail) Suriye halkının meşru taleplerinden istifade ederek ülkeyi bir savaşa sürükledi ve müzakereleri yasakladı” diye konuştu.
ABD’nin amacının Suriye’yi Irak’ta yaptığı gibi parçalamak ve yok etmek olduğunu söyleyen Hasan Nasrallah, dokuz yıllık ABD işgalinin ardından Irak’ta devam eden kaosa işaret etti.
İsrail’in 2006 yılında başlattığı ve yenildiği Güney Lübnan saldırısının yıl dönümünde konuşan Nasrallah, Hizbullah’ın kazandığı zaferin Batı’da ve İsrail’de Suriye’nin gücüyle ilgili endişeleri artırdığını ileri sürdü. Hasan Nasrallah sözlerini “Amerikalılara bağlı olmayan tek bir ordu kaldı. O da Suriye ordusu. Temmuz (2006) savaşından bu yana bu orduyu yıkmak için uğraşıyorlar” diye sürdürdü.
Hizbullah lideri İsrail’e karşı verilen savaşta kullanılan “en önemli” silahların Suriye tarafından temin edildiğini de kaydetti. Nasrallah, “Suriye direnişin askeri düzeyde de gerçek bir destekçisi. İşgal altındaki Filistin’deki füzelerin en etkilileri Suriye’de imal edilmiştir” diye konuştu.
Nasrallah ayrıca bu gün Suriye’de Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmak için verilen silahların siyonizimle savaşan Filistinli Hizbullahçılardan esirgendiğini belirtti.
Peki, şuan ki durumdan kazançlı çıkanlar kim onu da isterseniz İsrailli bir komutandan dinleyelim
İsrailli komutan Moşe Elad, Arap Baharı sürecini değerlendirdi. “İsrail'in yıllardır yapamadığını ‘Arap Baharı’ gerçekleştirdi” diyen Elad, stratejik kazanımlar arasında Suriye’nin karışması ile Hamas ve Hizbullah’ın darbe almasını gösterdi.
"Arap Baharı, bizim yıllardır yapmaktan aciz kaldığımızı gerçekleştirdi. Üstelik İsrail'e zarar gelmeden, tek kurşun sıkamadan"
İsrail ordusu eski komutanlarından Moşe Elad, Arap Baharı sürecini bu sözler ile değerlendirdi.
Sürecin stratejik kazanımları arasında Suriye’nin yıkımı ile Hamas ve Hizbullah’ın darbe almasını gösteren komutan "Suriye, yıllardır bizim için en çetin düşmandı. Şimdi parçalanıyor. Yeni rejim iç sorunlarla boğuşacak, İsrail’e düşmanlıkla meşgul olamayacak" diye konuştu.
Arap Baharı sürecinde İsrail'in elde ettiği kazanımlar arasında Hamas ve Hizbullah'ın darbe almasının bulunduğunu da kaydeden Elad, "Hizbullah Arap dünyasının kahramanıydı. Bugün ise Esad'a desteğinden ötürü bir felaket olarak görülüyor" dedi...
Bu kirli savaşta sevinenleri daha fazla sevindirmemek için Müslüman’a düşen yangına körükle gitmek değil hucurat suresinin 10 uncu ayetindeki tavsiyeye uymaktır:
“Müminler ancak kardeştir. Öyleyse karderlerinizin arasını düzeltin. Ve Allah'a karşı takva sahibi olun. Umulur ki, böylece siz rahmet olunursunuz.”
Alaiddin özkar / 19-02-2013