• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
09:59
Dolar - Euro - TL Kuru 2 Temmuz 2025
09:57
Altın Fiyatları 2 Temmuz 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
  3. Gadir-i Hum'u Emevi Zihniyeti Gizledi
Yayınlanma: 11 Kasım 2013 - 23:27

Gadir-i Hum'u Emevi Zihniyeti Gizledi

11 Kasım 2013 - 23:27
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi

Bugün yazıma aslında biraz sesli düşünerek başlamak istiyorum. Şöyle bir düşünüyorum da şu anda İslam aleminde huzur var mı? Libya'da mı huzur var? Irak'ta mı? Suriye'de mi? Ülkemizde mi? Müslümanların yaşadığı hangi ülkede huzur var? Büyük bir çoğunluğunuzun hiçbirinde, dediğini duyar gibiyim.  Aslında tüm dünyanın huzurunu sağlayacak İslam dinini yaşamak değil mi?

Sizinle bir analiz yapalım. Prof. Dr. Haydar Baş Beyin İmam Hasan adlı eserinden bir alıntı ile başlayalım[i]:

"Müslim, Sahih'inde kendi senediyle Hz. Aişe'den şöyle naklediliyor: " Resulüllah, üzerinde siyah kıldan dokunmuş bir aba olduğu halde dışarı çıktı. O sırada Hasan b. Ali yanına geldi. O'nu abanın altına aldı, Hüseyin b. Ali yanına geldi onu da abanın altına aldı. Sonra Fatıma geldi, onu da abanın altına aldı. Daha sonra Ali geldi, Resulüllah onu da abanın altına alarak, "Allah ancak ve ancak siz Ehl-i Beyt'ten her türlü çirkinliği def etmek ve sizi tertemiz kılmak ister[ii]" ayetini okudu."[iii]

Tathir ayetinin nuzülü sırasında Peygamberimizin Mübarek Abaları altındaki 5 kişinin hepsine birden Hamse-i Al-i Aba denilir. Yüce Allah (c.c.) Ehl-i Beyt'den her türlü çirkinliğini def ettiğini ve Onları tertemiz kıldığını bizlere bildirmektedir. Bu kişiler o kadar özel kişilerdir ki; Şura Suresi 23. ayeti kerimesinde  "Deki Muhammedim ben peygamberliğime tebliğe karşılık sizden Ehl-i Beyt'imi sevmenizden başka hiçbir ücret istemiyorum" buyrulmaktadır. Prof. Dr. Haydar Baş Hocamızın konuşmalarında sıkça bizlere hatırlattığı gibi; İmam Şafii (ra) "Bu ayeti kerimeye göre her Müslüman'ın Ehl-i Beyt'i sevmesi farzdır." demiştir.

Bu kadar net ve açık olarak Allah (c.c.) bizlerden isteğini ifade etmişken; bazı İslam alimlerinin Ehl-i Beyt'e bakış açısına anlam vermek gerçekten güç.

Allah aşkına; İmam-ı Rabbani adıyla meşhur birinin Redd-i Revafıd adlı kitabındaki şu ifadelerine bir bakar mısınız :

 "... Bunun için diyebiliriz ki, hadis-i şeriflerdeki (incitmeyiniz!) emri, nefsin isteklerine ve şeytana uyarak incitmeyiniz, demektir. Yoksa, islamiyetin, hakîkatin yerine getirilmesi için üzmek yasak olmaz. Fatımanın Ebu Bekirden incinmesi, kendisine Fedekten miras vermediği içindi. Bir hadis-i şerifte, (Biz Peygamberler, miras bırakmayız. Bıraktıklarımız, fakirlere sadaka olur) buyurulduğu için halîfe Ebû Bekir, Resûlullahın hurmalıklarının gelirini fakirlere dağıttı. Bu hadis-i şerife uyarak, Fatımaya vermedi. Yoksa, nefsine, şeytana uyarak yapmadı. Bunun için, suç olmaz. Eğer, sorulursa ki, hadis-i şerife uyularak yapılan işten, Fatıma niçin incindi? Cevabında deriz ki, Onun incinmesi, düşünerek ve isteyerek incinmek olmayıp, insanlığın zayıf tarafı, yaratılış îcabı idi. Elinde olmayarak incindi. Böyle incitilmesi ise, yasak olmaz. "

Evet, tertemiz oldukları ve onları sevmemizin farz olduğu ayetlerle sabit olan Ehl-i Beyt'ten Hz. Fatıma (a.s.)'ın gazabı "amacına ulaşamayan her duygusal insanın gösterdiği gazap hali" imiş. Bu uygulama ile, Hz. Fatıma (a.s.)'ın incinmesi yaratılışı icabı imiş. Resulüllah (s.a.v.) 'in "O benim parçamdır. Göğsümün içindeki kalbimdir."[iv] dediği Hz. Fatıma nefsi davranmış yani.    

Soruyorum size, böyle düşünen kişileri alim olarak görüp, dini temelleri bu kişilerin görüşlerine oturtursak İslam aleminde nasıl huzur olsun.

Aman Allah'ım; bizi affet, bizi ayıktır ! Biz dini kimlerden öğrenmiş yaşamışız. Bu nasıl bir zihniyet. Bu zihniyet Peygamberimizin bu dünyadan göçünden 30 yıl kadar sonra; oğlum dediği, gözbebeğini, torununu; İmam Hüseyin (a.s.) 'i şehit eden zihniyetin devamı değil mi? Hep gözyaşları ile dinlediğimiz şu ilahinin mısralarında o günü yeniden hatırlatmak isterim:    

"İmam Hüseyin'i vurdular

Kolun kanadın kırdılar

Al kanlara boyadılar

Kerbelada, Kerbelada.

İmam Hüseyin susamıştı

Bir yudum su aramıştı

Ana yüreği yanmıştı

Kerbelada, Kerbelada.

İmam Hüseyin şehit oldu

Gül bahçemde güller soldu

Topraklar kan ile doldu

Kerbelada, Kerbelada.

Kerbelanın dağı taşı

Yerde Hüseyin yoktur başı

Fatımanın gözü, yaşı

Kerbelada, Kerbelada"

İşte yürekleri dağlayan Kerbela'yı yaşamıştır İslam Alemi.

Bakınız Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız 6 Kasım 2013 tarihli makalesinde İslam Aleminde asırlardır yaşananları ne güzel özetliyor:

"Emevi zihniyeti ise, Resulullah’ın “oğlum” dediği İmam Hüseyin Efendimizi, Allah’ın rızasını kazanacaklar umudu ile kandırdığı Müslümanlara öldürten zihniyettir.

Hakkın batıl ile örtüldüğü, yanlışın yalanlar ile gizlendiği dönemler gördü İslam tarihi.

Gadir-i Hum günü hilafeti ilan edilen, 120 bin sahabenin duyduğu vasi tayininin 3 ay sonra unutulmasına şahit oldu.

Resulullah’ın Ehl-i Beyt’im dediği, Hz. Fatıma’nın Hz. Ali’nin, Hz. Hasan’ın ve Hz. Hüseyin’in ümmetin nazarında yok sayıldığı günlerden geçti.

İşte, İmam Ali Efendimizin velayetinin unutturulması bir Emevi zihniyetidir.

İşte, Ehl-i Beyt’in gizlenmesi bir Emevi zihniyetidir.

İşte, camilerden Hz. Ali’ye küfredilmesi bir Emevi zihniyetidir. Ve masum imamları koltuk elden gidecek kaygısı ile hapislerde süründüren, can endişesi içinde yaşatan da bir Emevi zihniyetidir.

Hz. Hüseyin Efendimizi, 70’e yakın ok ve kılıç darbesi ile şehit ettikten sonra, O’nun mübarek vücudunu çırılçıplak bırakan, başını gövdesinden ayıran, mızrağa takan ve bedenini atlara çiğneten de Emevi zihniyetidir.

Dini, halifelik koltuğu uğruna kullanan zihniyetin ta kendisidir, Emeviler. 

...

Evet, Hz. Hüseyin mazlumdu. Çünkü 72 yareni ile çıktığı yolculukta, öleceğini bile bile Yezid’in 30 bin kişilik ordusu ile savaşmış, kanını yanlışları ikaz için esirgememiştir.

Üstelik O’nun kanı, sadece Yezid gibi din ile alakası olmayan bir kişinin iktidarına kıyam değil, Sakife ile başlayan sapmayı durdurmanın tek yolu olmuştur.

Şahadete yürüyeceği günün sabahında karşısındaki Yezid ordusuna bir konuşma ile Ehl-i Beyt’in önemini ve onlara itaati anlatmıştır.

Bu konuşmanın netice vermeyeceğini gören İmam şu duayı buyurmuştur:

"Allah’ım! Biz Peygamberin (sav) Ehl-i Beyt’i, O'nun torunları ve yakınlarıyız. Allah’ım! Bize zulmeden ve hakkımızı gasp eden kimseleri zelil ve mahvet." (Maktel-i Harezmi, c.1, sayfa 249)

Mazlum olan hakkı gasp edilen Ehl-i Beyt’tir."[v]

Emevi zihniyetinin hakim olduğu İslam dünyasında nasıl huzur olsun ki ! Peki bunun farkında mıyız? Tabii ki değiliz. Hz. Mevlana'nın Mesnevisinde anlatılan gül kokusunu alınca bayılan hep içinde yaşadığı pislik kokusu ile yeniden ayılan kişi gibi; biz de halimizden bihaberiz.

Ben kendi adıma söylüyorum; bu olayları kendi kendime anlamam; analiz etmem imkansız. Üstadımız bize; olaylara Ehl-i Beyt gözü ile bakmayı öğretti. Gözümüzün önündeki Emevi zihniyetinin takmaya mecbur ettiği gözlükleri attırdı. Asırlardır; bizlerden gizlenen Gadir-i Hum gerçeğini, önümüze serdi. Yıldönümü vesilesi ile düzenlenen Gadir-i Hum Bayramı Programında yaptığı konuşma ile Prof. Dr. Haydar Baş; bize Gadir-i Hum'u yaşattı; adeta İmam Ali (a.s.) 'in hilafetinin ilanına şahitlik etmemize vesile oldu.

Çocukluk yıllarımda; Hz. Ali (a.s.) ile Muaviye arasındaki diyalogun sebebi nedir? diye sorduğumda; "İkisi de haklıdır, bu konuda konuşulmaz" diyerek sanki şahsi bir mücadelenin içindelermiş gibi bana imada bulunan sözde Hocalara hakkımı helal etmiyorum.  220'nin üzerinde sünni eserde de geçen Gadir-i Hum olayını bana bu soruyu sorduğum Hocalar neden anlatmadılar, neden benden gizlediler? Ve benden bu olayla ilgili araştırma yapmamı da engelleyerek ne yapmak istediler. Yoksa onlar da mı bilmiyordu Gadir'i Hum'u ? Şunu çok iyi biliyoruz ki; Hak hiçbir zaman gizlenemez. Bizi adeta narkozdan uyaran Üstadımıza ne kadar müteşekkir olsak az.

"Onlar, inananlar ve kalpleri Allah'ı anmakla huzura kavuşanlardır. Biliniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur."[vi] şeklindeki ayet-i kerimede bizlere vade dilen huzuru bulmak istiyorsak; Ehl-i Beyt yolunda olmak zorundayız. Gerek kendi nefisimizde, gerekse İslam Aleminde huzurun adresi Ehl-i Beyt'tir. 

Yeni Mesaj Gazetesinin düzenlediği Gadir-i Hum Bayramında konuşan Irak'ın kıymetli alimlerinden Hz. Hasan (a.s.) Efendimizn soyundan Seyyid İzzettin El-Hekim "Gadir-i Hum İslam dininde tarihi bir dönüm noktasıdır. Eğer bugün İslam dünyası çok büyük sıkıntılar çekiyorsa, hepsinin sebebi Ehl-i Beyt'in haklarının gasp edilmesidir." diyerek olayı özetliyordu aslında.

Unutmayalım ki; Haklıya hakkını teslim etmek birlikteliği sağlayacaktır.

Ali Bestami Kepekçi 11.11.2013


[i] Prof. Dr. Haydar Baş, İmam Hasan, s.24

[ii] Ahzab Suresi, 33

[iii] Sahih-i Müslim, Fezail'us-Sahabe, c. 4, s.1883/2224

[iv] El-Fusulu'l-Muhimme, s.144; El-Muhtasar; Tefsir'us-Salebi, s.133

[v] Prof. Dr. Haydar Baş; Yenimesaj Gazetesi 6 Kasım 2013 tarihli makalesi 

[vi] Ra'd Suresi,28

 

 

Bu yazı 3729 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Karikatür Krizi, Şeyh Said Gündemi ve Siyasal İtibar Restorasyonu: Görünenden Fazlası - 02 Temmuz 2025
  • Büyük Ortadoğu Projesinde Yeni Aşama - 01 Temmuz 2025
  • Yeni Anayasa mı? - 30 Haziran 2025
  • Medeniyetler Savaşında Türkiye'nin Yeri - 29 Haziran 2025
  • Yeni Anayasa İçin CHP Hamlesi: Siyasal Mühendisliğin Şifreler - 28 Haziran 2025
  • CHP, Kılıçdaroğlu ve Muhalefetin İtibarsızlaştırılması Üzerine Satranç Hamleleri - 27 Haziran 2025
  • Ortadoğu'da ve Türkiye'de Çözüm Bu Topraklardadır - 26 Haziran 2025
  • Zeytin, Maden, Yasa: Kimin İçin? - 25 Haziran 2025
  • ASALA – PKK Ortaklığı, Talat Paşa ve Güncel Siyasi Bağlantılar - 24 Haziran 2025
  • Kürecik, NATO ve Türkiye - 23 Haziran 2025
  • "Hedef Türkiye" Söylemi: Gerçek mi, Algı mı? - 22 Haziran 2025
  • KCK Açıklamasından İran Krizine Ortadoğu'nun Yeni Haritası - 21 Haziran 2025
  • Üç Öküz Masalından Terörsüz Türkiye'ye - 20 Haziran 2025
  • Ortadoğu'daki Güç Gösterisi - 19 Haziran 2025
  • İki Aslanı Toklaştırmak - 19 Haziran 2025
  • Gazze Unutturuluyor, Hedef: İran ve Yeni Cizye Düzeni - 17 Haziran 2025
  • Ortadoğu'da Kritik Savaş ve Türkiye'nin Rolü - 16 Haziran 2025
  • İsrail'in Mesajı ve Ortadoğu'nun Kaderi - 15 Haziran 2025
  • Yükselen Aslan: Sadece İran'a mı? - 14 Haziran 2025
  • İran Bombalanırken Türkiye Kuşatılıyor - 13 Haziran 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 16
Köşe Yazarları
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Mehmet Beşe
Mehmet Beşe
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE GIDA SEKTÖRÜ
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Misafir Kalem
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Mühim Mevzu Marifetli Matris
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Nefes Alıyorsan Ölüme Koşuyorsun!
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
İmam Hüseyin İçin Gözyaşı Dökmek.
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Hüseyni mantığı kavrayabilmek
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler-3-
Uğur Kepekçi
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler-3-
Çok Okunan Haberler
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık ertelenemez!
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık...
"İsrail'in elinde 90- 100 tane nükleer silah var"
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.