• Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri
Anasayfa
  • Ekonomi
  • İslam
  • İlçeler
  • Kilis Güncel
  • Analiz
  • Eğitim
  • Siyaset
  • Vefat
  • Spor
  • Bitki Rehberi
  • Güncel Haberler
  • Kültür & Sanat Teknoloji Sağlık Dünya Türkiye Videolar
  • Ara
SON DAKİKA:
09:59
Dolar - Euro - TL Kuru 2 Temmuz 2025
09:57
Altın Fiyatları 2 Temmuz 2025
Video Galeri Foto Galeri Yazarlar Üye Paneli
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
  1. Köşe Yazarları
  2. Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
  3. Ne büyük iş yapıyoruz değil mi? Gazze ve Filistin bitiyor!
Yayınlanma: 15 Kasım 2023 - 13:29

Ne büyük iş yapıyoruz değil mi? Gazze ve Filistin bitiyor!

15 Kasım 2023 - 13:29
Yorumlar
TAKİP ETTAKİP ET
Yazdır
A
Büyüt
A
Küçült
Yorumlar
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
Ne büyük iş yapıyoruz değil mi? Gazze ve Filistin bitiyor!

Gazze’de Al-Shifa Hastanesinin artık hizmet veremediğini Dünya Sağlık Örgütü, sosyal medya hesabından “son derece endişe verici ve korkutucu” mesajıyla iletti.

Ve mesaj; “Gazze'nin kuzeyindeki Al-Shifa Hastanesi'ndeki bağlantılarıyla iletişimi kaybetti. Hastanenin tekrarlanan saldırılara maruz kaldığına dair korkunç raporlar ortaya çıkmaya devam ederken, bağlantılarımızın on binlerce yerinden edilmiş insanla birleştiğini ve bölgeden kaçmakta olduğunu varsayıyoruz.” şeklinde devam etti.

Edinilen bilgilere göre, artık Al-Shifa Hastanesi’nde hastaneye ait iki bina arasında geçiş yapanlar bir keskin nişancılar ile vurulurken; çevresi de tanklarla çevrilmiş durumda.

Peki 7 Ekim’den beri saldırı altında olan Gazze’de artık sağlık hizmetlerinin de sona ermesi noktasına bir anda mı gelindi?

Bu süreci 16 yıldır Al-Shifa hastanesinde çalışan Norveçli doktor, anesteziyoloji uzmanı Dr. Mads Gilbert'in son yazdığı birkaç sosyal medya mesajı ile gözler önüne sermek istiyorum.

  • 'Başkan Biden... Bay Blinken... Güvenli bir yer olduğunu düşündükleri hastanelere sığınan insanların çığlıklarını duyabiliyor musunuz? Bunu ne zaman durduracaksınız? Hepiniz suç ortağısınız!'
  • “Cani İsrail Silahlı Kuvvetleri az önce Gazze'deki üç sevgili meslektaşımızı daha bombaladı ve öldürdü: Dr. Basel Mehdi (Jinekolog), Dr. Hammam Ellouh (böbrek uzmanı) ve Dr. Raed Mehdi (Jinekolog). Cinayet özel bir doğum kliniğinde ve evde işlendi. En az 20 aile üyesi daha öldürüldü. Onların cesaretini ve şehadetlerini onurlandırıyoruz. Korkak katillerini kınıyoruz.

Cesur meslektaşlarımızın meşalesini ileriye taşıyacağımızın sözünü veriyoruz.”

  • “Prematüre bebekler hükümet ordusunun hedefi mi?

İsrail ordusunun ahlaki çöküşü çok büyük.”

  • “GAZZE VAZGEÇMİYOR: Güney Gazze'deki hastanedeki cesur meslektaşlarım, yanmış çocukları ellerindeki kartonlarla tedavi ediyor ve acıyı dindirmek için 'manuel vantilatörler' kullanıyorlar. İsrail'in Gazze'yi felç eden zalim topyekun kuşatması nedeniyle ağrı kesici bulunmuyor. Ancak Gazze'nin cesur halkı pes etmiyor, biz de pes etmemeliyiz!”

Ve sonuç:

•             İsrail'in saldırıları nedeniyle Şifa Hastanesi hizmet dışı kaldı.

•             Şifa Hastanesi Müdürü: “Biriken cenazeleri hastanede defnetmeye çalışacağız”

Uluslararası Hukuk’ta Savaş Yaralıları ve Sivil Nüfus 

Uluslararası Hukuk, savaş yaralılarını ve sivil nüfusu savaşın etkilerinden korumaya odaklanmışken; İsrail vurdum duymazlığına ve gözünü karartarak çocuk, yaşlı, kadın, erkek, sivil, asker demeden herkesi öldürmeye devam ediyor. 

Bakınız Türk tarihi, savaşlarda düşman askerlerinin yaralılarına ve esirlerine gösterilmiş inanılmaz insanlık hikayeleri ile doludur. Malazgirt Meydan Muharebesi’nde esir düşen Bizans İmparatoru IV. Romanos Diogenes'in sağlık ve güvenliğinin garanti edilmesi ve kısa bir süre sonra serbest bırakılması;

Yüzbinlerce asker ve vatandaşımızın şehit olmasına rağmen; Çanakkale Savaşı (1915)’nda, Kurtuluş Savaşı (1919-1923)’da, Kıbrıs Barış Harekatı (1974)’nda, Balkan Savaşları (1912-1913)’nda Türk askerlerinin düşman yaralılarına yardım etmesi ve esir düşen düşman askerlerine insancıl bir şekilde davranması tarih kitaplarına altın harflerle yazılmıştır.

Ama İsrail, bu tutumuna yeni mi başladı?

Hayır! Kuruluş tarihi 1947’den beri aynı.

İsrail'in "Koruyucu Hat Operasyonu" adını verdiği, 8 Temmuz 2014'te başlayıp 51 gün süren saldırısı bugünden farklı mıydı? Uluslararası raporların "en uzun ve en şiddetli" olarak tanımladığı saldırı, Gazze Şeridi'ndeki binlerce insanın ölümünün yanında, sanayi tesislerinin yıkılmasına, binlerce kişinin işini kaybetmesine ve böylelikle ekonominin çökmesine de yol açmıştı. 2 milyonu aşkın nüfusuyla 360 kilometrekarelik dar bir alana sıkışmış Gazze Şeridi'ni ilk olarak savaş uçaklarıyla vurmuştu.

2009 yılı saldırısında İsrail, üç hafta süren saldırılar sırasında aralarında yüzlerce sivilin de bulunduğu 1400 Filistinliyi öldürmüştü.

Örnekler artırılabilir. Ama hep kınanmıştı.

Örneğin Türkiye’nin, birçok sivilin öldürüldüğü 4 Ocak 2009 Gazze saldırısının olduğu gün TBMM tutanaklarına geçen tepkisinin en net cümleleri “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin derhal duruma el koymasını ve olayları kontrol altına almak üzere gerekli adımları atmasını önemle bekliyoruz.” idi.

Ve İsrail de her seferinde daha da yıkıcı davranmayı sürdürmüştü.

Tam da bugünlerde yaşadıklarımız gibi.

Bakınız Müslüman Türklerin esir aldığı askere iyi davranması nasıl doğalsa; İsrail’in de hastaneleri bile bombalaması, hiçbir ayırım yapmadan sil baştan herkesi öldürmesi doğaldır. Neden mi?

III. Mabet Hareketi

Yahudi inancına göre, M.S. 70 yılında Süleyman Mabedi'nin yıkılmasının ardından III. Mabet’in Mesihî kurtuluş döneminde Tanrı tarafından gönderilecek bir Mesih öncülüğünde mucizevi bir biçimde yeniden inşa edileceği inancı kabul edilmiştir.

Yahudiler, XX. yüzyıla kadar pasif bir bekleyiş süreci içerisine girmişken, gelişen siyasi olaylar sonrasında İsrail Devleti’nin Mesihî kurtuluşun bir aracı olduğu kabulüne dayanan doktrin geniş kitleler tarafından benimsenmeye başlanmıştır. Dindar Siyonistlerin yoğun gayretleri ile III. Mabet Hareketi olarak adlandırılan fundamentalist bir hareket doğmuştur.

MÖ 957'de bitirilmiş devasa Süleyman'ın Mabedi veya Birinci Mabet’in üçüncü kez inşası ana bir amaç haline gelmiştir. Bu hareket Kudüs’te bulunan Mabet Tepesi’ndeki İslamî mirası yok ederek yerine III. Mabet’i inşa etmeyi hedeflemektedir. III. Mabet Hareketi'nin nihai amacı bölgede teokratik düzene dayalı bir krallık kurmaktır ( Büyük İsrail Devleti ).

Geleneksel Yahudi inancında Mesih geldikten sonra gerçekleşmesi beklenen bu hadise, III. Mabet aktivistleri tarafından, Tanrı’nın tarihe mucizevi bir biçimde müdahalesi reddedilip kurtuluşun insan eliyle gerçekleşeceği kabulü esas alınarak tamamlanmaya çalışılmaktadır.

Uzun lafın kısası;

İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarının tarihsel inançlara dayanan III. Mabet Hareketi gibi dini faktörleri içerdiği çok açıktır.

Sivil kayıplara ve insanlık dramına neden olan bu saldırıları bırakmaya da niyeti yoktur.

Burada esas acı olan sürecin her noktasının dini inanç merkezinde yürüdüğü açıkken; bölgedeki ve dünyadaki İslam Ülkelerinin yöneticilerinin sessizliğidir. Kınamalar ambargoya dönüşmedikçe de sonuç alınması imkansızdır. İslam ülkeleri yöneticileri göbek bağları ile emperyal güçlere teslim olunca Gazze, Filistin yok olmaktadır.

Peki Türkiye!

Bakınız biz Türkiye olarak neler yapıyoruz Miting yaptık, sert cümlelerle her gün eleştiriyoruz, kınıyoruz, kritik diplomatik görüşmeler yapıyoruz.

Başka?

Serbest Gazeteci Metin Cihan’ın haberine göre İsrail’e günde 7 gemi gönderiyoruz. (Metin Cihan: İsrail’in saldırıları başladığından beri Türk limanlarından kalkan 253 gemi İsrail’e ulaştı. Her gün ortalama 7 gemi hareket ediyor. Ham petrol ve akaryakıt taşıyan tankerler, demir çelik, çimento, gıda ve diğer ürünler aralıksız bir şekilde İsrail’e ulaşıyor.)

Ha bu arada en önemlisi. Marka kiralama (franchise) şeklinde çalışan Türk şirketlerinin ürünlerini TBMM kantinlerinde, belediye kantinlerinde, THY yurt içi uçuşlarında (yurt dışı uçuşlarda hala serbest) bulundurmayarak boykot yapıyoruz. Ne büyük iş yapıyoruz değil mi?

Ve sonuç kaçınılmaz oluyor.

Gazze ve Filistin bitiyor!

 

Bu yazı 1275 defa okunmuştur.
  • YORUMLAR
adlı kullanıcıya cevap x

Yazarın Diğer Yazıları

  • Karikatür Krizi, Şeyh Said Gündemi ve Siyasal İtibar Restorasyonu: Görünenden Fazlası - 02 Temmuz 2025
  • Büyük Ortadoğu Projesinde Yeni Aşama - 01 Temmuz 2025
  • Yeni Anayasa mı? - 30 Haziran 2025
  • Medeniyetler Savaşında Türkiye'nin Yeri - 29 Haziran 2025
  • Yeni Anayasa İçin CHP Hamlesi: Siyasal Mühendisliğin Şifreler - 28 Haziran 2025
  • CHP, Kılıçdaroğlu ve Muhalefetin İtibarsızlaştırılması Üzerine Satranç Hamleleri - 27 Haziran 2025
  • Ortadoğu'da ve Türkiye'de Çözüm Bu Topraklardadır - 26 Haziran 2025
  • Zeytin, Maden, Yasa: Kimin İçin? - 25 Haziran 2025
  • ASALA – PKK Ortaklığı, Talat Paşa ve Güncel Siyasi Bağlantılar - 24 Haziran 2025
  • Kürecik, NATO ve Türkiye - 23 Haziran 2025
  • "Hedef Türkiye" Söylemi: Gerçek mi, Algı mı? - 22 Haziran 2025
  • KCK Açıklamasından İran Krizine Ortadoğu'nun Yeni Haritası - 21 Haziran 2025
  • Üç Öküz Masalından Terörsüz Türkiye'ye - 20 Haziran 2025
  • Ortadoğu'daki Güç Gösterisi - 19 Haziran 2025
  • İki Aslanı Toklaştırmak - 19 Haziran 2025
  • Gazze Unutturuluyor, Hedef: İran ve Yeni Cizye Düzeni - 17 Haziran 2025
  • Ortadoğu'da Kritik Savaş ve Türkiye'nin Rolü - 16 Haziran 2025
  • İsrail'in Mesajı ve Ortadoğu'nun Kaderi - 15 Haziran 2025
  • Yükselen Aslan: Sadece İran'a mı? - 14 Haziran 2025
  • İran Bombalanırken Türkiye Kuşatılıyor - 13 Haziran 2025
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 16
Köşe Yazarları
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Güner Özbalcı
Ah !! O eski Kilis Konakları 
Mehmet Beşe
Mehmet Beşe
DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE GIDA SEKTÖRÜ
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Misafir Kalem
Doğruları söylemek… / Taner Tümerdirim
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Prof. Dr. Erdoğan Taşkın
Mühim Mevzu Marifetli Matris
Mustafa Çobanoğlu
Mustafa Çobanoğlu
Nefes Alıyorsan Ölüme Koşuyorsun!
Alaaddin Özkar
Alaaddin Özkar
İmam Hüseyin İçin Gözyaşı Dökmek.
Prof. Dr. Haydar Baş
Prof. Dr. Haydar Baş
Hüseyni mantığı kavrayabilmek
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler-3-
Uğur Kepekçi
Kerbela hakkında bilinmesi gerekenler-3-
Çok Okunan Haberler
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Altın Fiyatları 3 Haziran 2025
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık ertelenemez!
Kürecik’ten İran’a: “Radarlar Kimi Gözetliyor?” sorusu artık...
"İsrail'in elinde 90- 100 tane nükleer silah var"
Ana Sayfa
Ekonomi
İslam
İlçeler
Kilis Güncel
Analiz
Eğitim
Siyaset
Vefat
Spor
Bitki Rehberi
Güncel Haberler
Kültür & Sanat
Teknoloji
Sağlık
Dünya
Türkiye
Videolar
Köşe Yazarları
Foto Galeri
Video Galeri
Biyografiler
Vefatlar
Üye Paneli
Günün Haberleri
Arşiv
Gazete Arşivi
Anketler
Hava Durumu
Gazete Manşetleri
Nöbetci Eczaneler
Namaz Vakitleri
  • Analiz
  • Eğitim
  • Ekonomi
  • İlçeler
  • İslam
  • Kilis Güncel
  • Kültür & Sanat
  • Sağlık
  • Siyaset
  • Spor
  • Foto Galeri
  • Video Galeri
  • Köşe Yazarları
  • Biyografiler
  • Vefatlar
  • Üye Paneli
  • Günün Haberleri
  • Arşiv
  • Gazete Arşivi
  • Anketler
  • Hava Durumu
  • Gazete Manşetleri
  • Nöbetci Eczaneler
  • Namaz Vakitleri

  • Rss
  • Künye
  • İletişim
  • Çerez Politikası
  • Gizlilik İlkeleri

kilispostasi.com Haber Portalı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na %100 uygun olarak yayınlanmaktadır. Ajanslardan alınan haberlerin yeniden yayımı ve herhangi bir ortamda basılması, ilgili ajansların bu yöndeki politikasına bağlı olarak önceden yazılı izin gerektirir.