Dünya tarihinde gelişen bazı olaylar, tarih sayfaları
arasında kaybolurken bazıları ise; insanlığın gidişatını değiştirmişlerdir. Tarihe
yön veren olaylar dönüm noktası olarak kabul edilirler. En önemli tarihi
gelişmeler çağlara ad vermiştir.
29 Mayıs 1453 tarihindeki İstanbul'un fethi ile Orta
Çağ kapanıp Yeni Çağ süreci başlamıştır.
Bu olay niçin mi önemlidir?
Çünkü 1058 yıllık Doğu Roma İmparatorluğu sona
ermiştir.
1789 yılında Fransız İhtilalı ile de Yeni Çağ kapanmış
Yakın Çağ başlamıştır.
Bu olay niçin önemlidir?
Yeni çağda tüm dünyada; Fransa özelinde Krallığın
uyguladığı baskı rejimi nedeniyle özgürlük ve eşitlik ortamı tamamen ortadan
kalkmıştır. Ekonomi tamamen sarsılmış, halk ağır vergiler altında ezilmiştir.
Böyle bir dönemde Fransız İhtilalı umut olmuş Yeni Çağ sona erip Yakın Çağ
başlamıştır.
Bu dönemde yayınlanan İnsan hakları Evrensel
Bildirgesinde "dehşetten ve yoksulluktan kurtulmuş insanların içinde söz
ve inanma hürriyetlerine sahip olacakları bir dünyanın kurulması en yüksek
amaç" olarak ilan edilmiştir.
Bildirgeye göre, " her şahsın çalışmaya, işini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli
çalışma şartlarına ve işsizlikten korunmaya" (m.23/1) ve "cemiyetin bir üyesi olmak itibarıyla, sosyal güvenliğe hakkı vardır;
haysiyeti için ve şahsiyetinin serbestçe gelişmesi için zaruri olan ekonomik,
sosyal ve kültürel hakların milli gayret ve milletlerarası işbirliği yolu ile
ve her devletin teşkilatı ve kaynakları ile mütenasip olarak
gerçekleştirilmesine hakkı vardır" (m.22) denmiştir.
Ama ne var ki; insan hakları bildirgesinde ifade
edilen beklentileri, şu ana kadar kullanılan ekonomik sistemler olan ne
sosyalizm, ne de kapitalizm yerine getirememiştir.
Kapitalist kelimesi ise ilk kez çok daha erken
dönemlerde (1792) Arthur Young tarafından Traveles İn France isimli dergide
yayımlanan bir makalesinde "paralı
adamlar" anlamında kullanılmıştır.
Kapitalizm tanım özellikleri açısından, üretimin salt
kar amacı güdümlenerek yapıldığı ve bu artı değerinde pazarda satıldığı üretim
merkezli bir ekonomi tarifler.
Kapitalizmin temel ruhu olan liberalizm ulus-devletin
zayıflamasını gerektirir. Küresel kapitalizmle, sermayenin evrenselleşmesi ile,
tüm devletler özellikle de bir egemen süper güç tarafından yönetilmektedir.
Tarih sayfasında sömürgecilik, Yakın Çağda isim
değiştirmiş; Kapitalist sistem sömürgeciliğin çağımızdaki yüzü olmuştur.
Değişen çok şey yoktur aslında; yine dünya egemen süper güçler tarafından sömürülmeye
devam edilmektedir. Dünyanın her tarafında bir çok ülke, küreselleşme ile bağımsızlığını kaybetmiş, iç savaş ve
terör ile mücadele etmektedir.
Irak işgali, Afganistan işgali, kapitalist sermaye
tarafından finanse edilen Suriye'deki iç savaş, ülkemizdeki açılım süreci, ardından
her gün patlayan bombalar, terör olayları küresel sermayenin egemenliğini kurma
çabalarıdır.
İşte tam bu süreçte Prof. Dr. Haydar Baş, yeni bir
iktisat bilimi kaleme almıştır. Sömürü ve soygunu bitirmenin, gerçek sosyal
devlet oluşturmanın, devlet ve milleti birlikte büyütmenin, sömürülen ülkeleri
kurtarmanın, milletlerin insanca yaşamasının reçetesini ortaya koymuştur.
Günümüzde toplam 4 milyar insanın yaşadığı birçok ülkede Sayın Baş'ın kaleme
aldığı Milli Ekonomi Modeli tamamen veya kısmen uygulanılmaya başlanılmıştır.
Rus siyasetçi ve bilim adamı Prof. Dr. Victor Minin geçtiğimiz hafta Türkiye'ye bir ziyarette bulundu. Meltem Tv'de katıldığı programda çok önemli açıklamalarda bulundu. Minin:
"Rusya olarak sosyalizm ve
kapitalizmi denedik. Ancak bu iki sistemden de istediğimiz sonucu alamadık.
Yeni bir sistem arayışı içerisindeyken Türkiye'den Prof. Dr. Haydar Baş'ın
Milli Ekonomi Modeli'ni keşfettik. Ve ülke olarak bu modeli uygulamaya
başladık." dedi.
Türkiye-Rusya ilişkilerine de dikkat çeken Minin, bu konuda da:
"Erdoğan'ın işi Putin'e göre
daha kolay çünkü Türkiye’de maneviyat sahibi Prof. Dr. Haydar Baş gibi bir
lider vardır. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Prof. Dr.
Haydar Baş beraber çalışırlarsa çok başarılı olacaklar." dedi.
Şimdi tam 4 yıl öncesine dikkat çekmek istiyorum.
Bu tarihin ne özelliği mi var?
İleriki yıllarda tarihçilerin Yakın Çağı kapatan olay
olarak anlatacakları an.
Tarih: 27 Şubat 2013
Yer: Duma.
450 üyesi olan Rusya meclisi.
Duma, Doğu Avrupa ile kuzey Asya'ya yayılmış ve
17,075,400 km²'lik yüzölçümü ile
dünyanın en geniş ülkesi olan Rusya'nın meclisi.
Duma, dünyanın süper gücü Rusya'nın yönetildiği
meclis.
Milli Ekonomi Modelinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş,
Moskova'dan bir davet aldı. Ve Duma'da Rusya'nın Bakanlarına, Parti Başkanlarına,
Milletvekillerine, Başkan ve Bakan Danışmanlarına, İktisat Profesörlerine,
İktisat Fakültesi öğrencilerine hitaben Modelini anlattı.
Duma 'daki bu program ile kapital sistemin çöküşü,
artık yeni bir dönemin, yeni bir çağın başladığı, bu dönemin belirleyici
unsurunun Milli Ekonomi Modeli olduğu tüm dünyaya deklare edildi.
Hepimiz artık çok iyi biliyoruz ki; artık dünya tek
kutuplu değildir. Rusya gerçeği vardır. Ve en önemlisi bu noktaya gelinmesinde
Haydar Baş Beyin rolünü artık tüm dünya bilmektedir.
Soruyorum size;
Milli
ekonomi Modelinin kazandırdıkları Fransız İhtilalında amaçlananlardan çok daha
önemli değil mi?
Yıllardan
beri bir avuç sermaye sahibi tarafından kapitalizm ile sömürülen insanlık,
huzura ve tam bağımsızlığa ulaşmayacak mı?
Rusya 2006
yılından beri tam çökmek üzere iken yeniden dünyanın süper gücü haline bu
modelle gelmedi mi?
Biz bu
günlere şahitlik ediyoruz. Ne mutlu bizlere. Ne Mutlu Türküm Diyene !
Göreceğiz
ki, bu tarih, yani 27 Şubat 2013
kapitalizmin tarihe gömüldüğü gün olarak tarihe geçecektir.
Son söz:
"BAZILARI TARİHİ
OKUR, BAZILARI İSE TARİH YAZAR"
Yrd. Doç. Dr. Ali Bestami Kepekçi
e-posta: [email protected]
15.01.2017