“Atatürk
vatandır,
Atatürk
bayraktır,
Atatürk
tam bağımsızlıktır ve Atatürk birleştirici harçtır.”
Prof. Dr. Haydar Baş Hocama ait veciz sözler.
Hepimiz biliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk
ile Milletimizin arasını açmak isteyenler her dönem olmuştur. Kısa bir süre
önce de bu oyun Ayasofya Camii İmamları üzerinden yine servis edilmişti.
Ben
de Muhterem Hocama ait yukarıdaki veciz sözleri o dönem sosyal medya hesaplarımdan
tekrar paylaşmış idim. Çok sayıda olumlu tepki aldım, saymakla bitmez.
Bu
geri dönüşlerden birini paylaşmak istiyorum. Sağlık problemleri nedeniyle
diyaloğumuz olan bir hastam, aynı zamanda bir Eğitimci. Bakınız neler ifade
ediyor:
“Hocam sizi takip etmeye
başladığımdan beri, ben ne kadar az şey biliyormuşum diye düşünüyorum. Haydar
Baş Hoca böyle biriydi demek. Toplum olarak neden kıymeti yeterince bilinmedi
diye düşünüyorum. Ben bir eğitimciyim. Belki de toplumda nice değerler, böyle
değeri bilinmeden hayata veda ediyor. Şaşkınım. Siz 1 Mayıs’ta Haydar Baş
Hocanın Deniz Gezmiş ve arkadaşları ile ilgili sözlerini de paylaşmıştınız. Bu
yaklaşım hiçbir ideolojide yok. Benim anladığım belli ki, Haydar Hoca doğru
olan ne ise, hak olan ne ise onun hep onun yanında olmuş. Saygıyla
alkışlıyorum. Hocamıza da Allah gani gani rahmet eylesin. Ve tekrar tekrar
hayıflanıyorum, Onu neden daha önce keşfedememişim. Neler kaybetmişim neler!”
Bu
diyaloğu sizinle paylaşmamın sebebi, bu tarz geri dönüşleri sıkça almamdan
kaynaklanıyor. Dün akşam tanıştığım başka bir Atatürkçü Hanımefendi. Kendileri
bir işletmeci. Tam bir Atatürk sevdalısı. Atatürk resimli kolyesini gururla
taşıdığını ifade eden bir insan. Haydar Baş Hocamı televizyon ekranlarından ve
gazete sayfalarından uzun dönemdir takip ettiğini ifade ediyor. Atatürk, “Haydar Hocamla ortak paydamız olan Atatürk’ü
nasıl seviyorsam Haydar Baş Hoca’ya da öyle sevgi duyuyorum” diyor. Aynı
zamanda uzun yıllar eğitim kurumlarında koordinatör olarak çalışan Hanımefendi,
eğitim sistemimizden şikayetçi. Yaşadığı anıları da bizimle paylaştı. Eğitim
sisteminin son yıllarda, gençleri Mustafa Kemal Atatürk’ten uzaklaştırmaya
çalıştığı kanaatinde. Ve ne yazık ki, “bunda
başarılı da oldular” diyor. Ama eklemeden de edemiyor: “Haydar Hoca bunların önüne kaya gibi düştü. Atatürk’le milletimizi
tekrar tanıştırdı, barıştırdı.”
İki
tane Hanımefendiden bahsettik. İkisinin de ortak paydası Atatürk sevdalısı
olmaları. Ama bir farkları var. Birisi “Haydar Hocamızı daha önceden tanıyıp,
Onun fikirlerinden istifade edemediği için hayıflanıyor.” Diğeri ise “Hocamı yakından
tanımasa da fikirlerini bildiği ve Onu az da olsa takip ettiği için mutlu.”
Bir
ortak paydaları daha var. Gelecekten çok umutlular. “Prof. Dr. Haydar Baş Hocamız fikirleri ile yaşıyor” diyorlar. BTP
Genel Başkanı Hüseyin Baş’ın BTP 5. Olağanüstü Büyük Kongresi’ndeki sözlerini
hatırlayalım: "Haydar Hoca ölmedi,
ölmez, fikirleri ile yaşayacak. Ve ben bu fikirlerin sahibi olacağım, takipçisi
olacağım, bu fikirleri iktidar edeceğim.”
Bu
söylemini Genel Başkan olduğu günden beri attığı adım ve faaliyetlerle de
somutlaştıran Hüseyin Baş’ın “Var bi hayalimiz” sloganı umut olmuş bu insanlar
için.
Söylemleri
ortak: “Bu kez fırsatı kaçırmayacağız. Üzerimize düşen ne ise yapacağız, Hüseyin
Başkan’a omuz vermek için hep yanında olacağız.”
Vatandaşın
kanaati böyle. O zaman bize düşen: “Yolunuz, yolumuz açık olsun.” demekten
başka bir şey olmasa gerek.
Kalın
sağlıcakla.
Doç.
Dr. Ali Bestami Kepekçi / 16 Haziran 2021