Gaziantep=Nüfus 1 milyon 799 Bin 558-Suriyeli Mülteci Sayısı 35 bin 622,
Hatay= Nüfus 1 milyon 483 Bin 674-Suriyeli Mülteci Sayısı 13 bin 645,
Şanlıurfa= Nüfus 1 milyon 762 Bin 075-Suriyeli Mülteci Sayısı 82 bin 642,
Kahramanmaraş: Nüfus 1 milyon 063 Bin 174-Suriyeli Mülteci Sayısı 16 bin 806,
Osmaniye= Nüfus 492 Bin 165-Suriyeli Mülteci Sayısı 7 bin 903,
Adıyaman= Nüfus 595 Bin 261-Suriyeli Mülteci Sayısı 10 bin 020,
Adana= Nüfus 2 milyon 125 Bin 635-Suriyeli Mülteci Sayısı bin 470 ve
Kilis= Nüfus 124 Bin 320-Suriyeli Mülteci Sayısı Konteynır Kent:13 bin 544, Kilis Şehir Merkezi: Resmi rakamlar 20-25 bin arası bir rakam ifade ediyor, Elbeyli’de kurulmaya başlanan ikinci konteynır kentin kapasitesi ise 15 bin.
Evet yukarıdaki rakamlar çok açık! Kilis yakın zamanda nüfusunun yarısından fazla bir mülteci sayısına ulaşacak. Mülteci sayısının nüfusa oranla en yüksek olduğu şehir Kilis! Özellikle şehir merkezinde resmi rakamlar 20 binin üzerinde Suriyeli bulunduğunu söylese de, Kilisliler bu rakamın daha fazla olduğuna inanıyor.
Kilis bugüne kadar il olmasına rağmen bir Anadolu şehri olma özelliğini kaybetmemiş bir kent idi. Ancak Suriye’de meydana gelen iç karışıklık nedeniyle Kilis şu an itibariyle ciddi bir Arap nüfusu ile doluyor. Her geçen gün Kilis’teki Suriyeli sayısı artarken, konteynır kente de ikincisi ekleniyor.
Kilis’e birkaç saat mesafede yer alan ve 1 milyonu aşan nüfusları ile binlerce Suriyeli mülteciyi şehir dokusu zarar görmeden barındıracak birçok il varken, Kilis’e bu denli yüklenilmesi sizce de garip değil mi? Sebep ne olursa olsun Kilis’in böylesine bir yükü kaldıramayacağı çok açık ve nettir. Kilis’in kimyasını bozacak bu icraatların kötü sonuçlarından başta Kilis milletvekilleri olmak suretiyle, iktidar tamamıyla sorumluluk altındadır.
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan bundan birkaç ay önce Kilis’i, pardon konteynır kenti ziyaretlerinde hükümetin Suriyeli mülteciler için harcadığı paranın 609,5 milyon TL olduğunu belirtti. Paranın dolar olarak karşılığının da 360 milyon dolar olduğunu sözlerine ekleyen Bakan Çağlayan, “Bunun ucu açık harcamaya devam edeceğiz” açıklamasını yaptı. Çoğu kimsenin bildiğinin aksine bu harcamaları batılı devletlerin değil, aksine Türkiye’nin karşıladığı iktidarın bakanları tarafından defalarca ifade edildi. Kilis’in ilçe ve köylerinde hala atık sular sokaklardan akarken, memur, işçi ve emekliye % buçuklarla ifade edilen zamlar yapılırken, bunca parayı Suriyeli mültecilere harcamanın gerekçesi nedir?
Suriyeli mülteci nüfusunun fazlalılığı nedeniyle Kilis’teki kamu, kurum ve kuruluşları normalden daha fazla yükün altına girerken, Kilis’in sorunlarına harcanması gereken zaman ve enerji de ne yazık ki başka yerlere kaymaktadır.
Kilis’in dokusuna zarar verecek olaylar yaşanmadan, Kilis’in sırtına yüklenen bu ağır yükün paylaştırılması zaruri olmakla beraber, bir gerekliliktir. Şu an hangi sınır kenti nüfusunun yarısına yakın bir Suriyeliyi barındırıyor? İkinci bir konteynır kent başka bir şehre rahatlıkla kaydırılabilir. Kilis’e yazık etmeden bu işi yönetmek elbette mümkündür. Ancak Kilis’ten vazgeçilmiş ise o başka!
Selim Baytürkmen