Kilis’in üstüne bir mızrak gibi fırlatılan ve şehrin mozaiğini yaralayan Suriyeliler artık çuvala sığmıyor. Son günlerde Suriyeliler ile yerli halk arasında yaşanan bazı asayiş olayları bu durumun vahametine ışık tutarken, sorunun çözümsüz bir şekilde yıllardır devamı, en başta Kilis halkını hayal kırıklığına uğratıyor.
Suriyelilerin Kilis’te kalma süresi uzadıkça sorunların da giderek büyüdüğü gözleniyor. Suriyelilerin ilk Kilis’e gelişlerinde Muhacir-Ensar fikrini savunarak onlara kucak açan, evlerini veren, yardım eden vatandaşlar dahi, Suriyelilerin şehirdeki varlığından rahatsız olduklarını ifade etmekten çekinmiyorlar. Şehir halkındaki rahatsızlık o kadar ciddi boyutlara ulaşmış ki, “Artık Kilis’ten gitmek istiyorum” diyenlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. İşin başında “Savaşı fırsata döndürmek” fikriyle maddi çıkar elde etmek düşüncesi ile Suriyelilerin Kilis’e akın etmesini hoş karşılayan insanların hayalleri de, Suriyelilerin işyeri açması ve para kazanıp pastadan dilim koparması ile birlikte sona erdi.
Artık Kilis’te iki ekonomik çark bulunuyor. Şehir merkezinde yaşayan ve sayılarının çoktan 150 bin bandına yaklaştığı Suriyeliler kendi ekonomilerini oluşturdu. Suriyelilerin işlettiği özellikle gıda ve yemek sektörüne hitap eden işyerleri Suriyelilerin akınına uğrarken, bazı işletmelerden Kilislilerin de alış-veriş yapmaya başladıkları gözleniyor. Bu durum normal olarak Kilis esnafının Suriyelilerden umduğu kazancı elde etmesine büyük bir engel teşkil ederken, bırakın yeni müşteri kazanmayı hazırdakini de kaybetme riski ile karşı karşıya kalıyorlar.
İşin ekonomik yönü bu şekilde oluşurken şehir merkezinde yaşam, içinden çıkılmaz bir hale bürünmeye devam ediyor. Trafik, kalabalık, ev kira artışları herkesin bilgisi dahilinde olan sorunlar olarak ön plana çıkarken, şehrin demografik yapısının ciddi bir dezenformasyona uğradığı gözlemleniyor. Kilis’te yaşayan Suriyeliler konusunda bugüne kadar bir proje üretilmemesi, Suriyelilerin şehir yapısına kaynaşmasını çabuklaştırıyor. Savaşın sona ermesi durumunda bile ülkelerine dönmeyeceklerini ifade eden Suriyeli kişi sayısı gün geçtikçe artıyor.
Kilis halkında Suriyelilerin buradan hiç gitmeyeceğini fikri çoktan oluşurken, sorunun çözümü noktasında da fazla bir umut sahibi olmadıklarını gözleniyor. Bir sınır kenti olmanın faydasından çok hep zararını gören, “Çıkmaz Sokak” yaftasından bir türlü kurtulamayan, güzellikleri ve sahip olduğu değerlerin hep ikinci planda kaldığı Kilis, korkunç bir bedel ödüyor.
Selim Baytürkmen