Bu ne pahalılık canım?, Her şey ateş pahası, Bu da bu fiyata olmaz ki?
Yukarıda az bile yazdım vatandaşın pahalılık noktasında içinden geçirdiği veya dışa vurduğu cümlelerden.
Doğru mu? Doğru! Evet hepimizin bildiği üzere ülkede her şeyin fiyatı arttı, artmaya devam ediyor. 10 bin, 15 binler bir telefon için, 500’ler 1000’ler bir ayakkabı için ödemek durumundasınız. Veya ucuzunu ve kalitesiz olanı tercih edeceksiniz. Bu bir sarmal, ancak tek bir farkla ki bu sarmalın bir sonu var. Öyle zamanlar olacak ki hiçbir şey satın alamayacak duruma geleceğiz. Daha ucuzu daha ucuzu daha ucuzu derken dibe vuracağız bir gün. Zaten ülkede çoğu kişi bu durumu yaşıyor.
Ne olmasını bekliyoruz merak ediyorum doğrusu? Dairede oturuyordum, gecekonduya şükür! Gecekondu gitti çadıra evet. Şunu anlamamız gerekiyor ki;biz şükür ettikçe veya daha dibine razı oldukça durumumuz düzelmeyecek. Yok öyle bir dünya arkadaşlar! Daha kötüye gidecek.
Dün BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş şöyle dedi: “Bu ülkenin ekonomisini bu hale getirenler, bugün bu ülkenin ekonomisini düzeltmeyi vaad ediyorlar.”
Tükettiğimiz her şey dövizle bağlantılı. Her şeyimiz ithal! Bir ülke nüfusu kadar çalışacak gencimiz var ama... Hep ama, hep fakat... Bu demektir ki bu işte bir yanlışlık var. Sistem yanlış!