Kilis konumu itibariyle tarihten bu yana komşumuz olan Suriye ile sıkı ilişkiler içerisinde olmuştur. Kilis için Halep?in, bir Gaziantep?ten bir Hatay?dan farkı olmamıştır.
Benim hatırladığım yıllar 1985-90?lara rastlar ama daha öncesine şahit olanlar vardır. Ben zamanında şahit oldum ki Suriyeli insanlar aileleri ile birlikte Kilis?in çarşısında dolaşır, alış-veriş ederlerdi. Hem de öyle yılda ayda bir değil günü birlik. O zaman Suriyelilerden para kazanırdı ki Kilis esnafı, şimdi o günleri çok arıyorlar. Arap kıyafetli bu insanları bizler hiç yadırgamazdık. Çünkü bizden bir farkları yoktu. Kilis?te yaşayan Araplar, Halep?te olan akrabalar derken Kilis, Halep ile kardeşliği çok önceden tadıp yaşamaya başlamıştı.
Şimdilerde ise esen savaş rüzgârlarının kaldırdığı tozlar hem Kilis?in hem Halep?in üzerini kapayıp, insanların gözlerine, kulaklarına doluyor. Aralarından su sızmayan iki ülke insanlarının araları bozulmaya çalışılıyor. Ticaretin vazgeçilmez unsurlarından sınır kapıları kapanıp, araya daha kalın duvarlar örülüyor.
Hani mayınları temizleyecektik, hani sınırları kaldıracaktık. Nerede kaldı bütün bunlar. Yıllardır akraba ziyaretleri yaptığımız ?Suriye?ye mecbur kalmadıkça gitmeyin? açıklamaları yapan dış işlerimizin sıfır sorun politikası nerede kaldı?
Her Ramazan Bayramı?nda 15?20 bin Kilisli Halep?e gitti geldi akraba ziyareti ve seyahat için, aynı şekilde her Kurban Bayramı?nda 15?20 bin Suriyeli Kilis?e geldi. Bu sene bayramlarda ne yazık ki akrabalarını ziyaret edemediler iki ülke vatandaşları, birbirlerini göremediler.
Çok kısa sürede değişen fikirler ve davranışlar ile Suriye?nin ileri sürdüğü her türlü mazereti görmezden gelen bir ülke haline geldik. Hatta o dereceye vardı ki olaylar, Kilis?e kurulması planlanan mülteci kampından ?Kilis esnafı çok fayda görecek? fikri ile insanımız avutulmaya çalışılıyor.
Biz yıllardır hem komşumuz hem din kardeşimiz olan bu insanlara karşı böylesine bir duruş sergilemedik. Yabancıların yanında onlara karşı durmadık. Şimdi de yapmamız gereken şey aynı şeydir. Madem akrabayız madem komşuyuz gereğini yapalım. Herkese kötü demek en kolayı, zor olan insanın hangi tarafta olduğunu görüp, ona göre tavır belirlemesidir.
Acaba Suriye halkının yerinde biz olsaydık ve onlar bize böyle düşmanca davransaydı ne düşünürdük haklarında!
Selim Baytürkmen