Gaziantep halkı, Fransızların 29 Ekim 1919´da Kilis´i, 5 Kasım 1919´da Antep´i işgal etmesiyle düşman çizmeleriyle, işgal ve zulmüyle tanışmış oldu. Antepli, Türk Milletinin genel karakteristik özelliği olan bağımsızlık duygusu taşıdığı için işgale çok kısa bir zaman dayanabilmiştir.
21 Ocak 1920 günü akşama doğru bugünkü İnönü Caddesinde, askeri fırın önünde 10-12 yaşlarında oğlu Mehmet Kâmil ile geçmekte olan bir Türk kadınına fırındaki Fransızlardan iki sarhoş asker sarkıntılık ederek peçesini açmak istemişlerdi. Mehmet Kâmil anasını savunmak için Fransızlara taşla hücum etmiş ve iki Fransız askeri tarafından hemen orada süngülenerek şehit edilmişti.
Böylece ferdi planda da olsa Bağımsızlık mücadelesi başlamış oldu.
İlk sıralar ferdi mücadelelerle devam eden savunma 1 Nisan 1920´de toplu mücadeleye dönüştü. Gaziantep savunması 11 ay sürdükten sonra, baş gösteren açlık ve yokluk yüzünden sona ermiştir. Savunmaya katılanların çocuklarının ağzından bizzat işittiğim bir anıyı aktarayım.
Gaziantepin Aktoprak beldesinde bir evin dam başında oturuyoruz. Misafir olduğumuz yerde bize sofra kurdular. Orada bulunan yaşlı bir amcamız derinden bir ah çekerek ağlamaklı bir ifade ile Ey gidi günler ey! Şu oturduğumuz dama sarkan tut ağacı var ya, biz Antep savunmasında burada köydeydik, o zaman çocuktuk. Şehirle bağlantımız yok, açlıktan bitkin düştüğümüz zaman bu tut ağacına çıkıp tut yaprağı yiyerek, açlığımızı gidermeye çalışırdık. İnsanlar dağda bayırda ot mu olur, ağaç kabuğu mu olur onları yiyerek açlıklarını gidermeye çalışırlardı.
Düşülen açlık ve sefaletin boyutunu anlamamız için bu anlatılan yeterlidir, sanırım
Savunma süresince Fransızların, topuna tüfeğine karşılık Anteplinin cesaret ve imanından başka bir şeyi yoktu. Bu ilk savunma esnasında kayıtlarda 6.000 Anteplinin şehit olduğu belirtilmektedir. Zor şartlar altında yapılan bu savunmada Antepliler, Gazilik Destanını yazmıştır. Bu nedenle Türkiye Büyük Millet Meclisi 6 Şubat 1921 tarihinde aldığı kararla, Antep´e "Gazi" unvanını vermiştir.
Gaziantepliler, Şehit Şahinbeylerin öncülüğünde, adı bilinen bilinmeyen, kahramanca çarpışıp 6317 şehit vermiştir. Verdikleri mücadeleyle; memleketlerinin şahsında, bir ülkeyi savunarak tarihe şan koymuşlardır. Bu nedenle Gaziantepliler, Atatürkün;
"TÜRKÜM DİYEN HER ŞEHİR, HER KASABA VE EN KÜÇÜK TÜRK KÖYÜ, GAZİANTEPLİLERİ KAHRAMANLIK MİSALİ OLARAK ALABİLİRLER."
Övgüsüne layık olmuşlardır.
15 Mart 1921 tarihinde Londra´da varılan antlaşma neticesinde Antep, Adana ve çevrelerinin Türklere geri verilmesi hususunda mutabakat sağlamıştır. Bu antlaşma Ankara Antlaşması ile son şeklini almış ve 25 Aralık 1921´de son Fransız askeri Antep´ten ayrılmıştır. Bu günün ansına her yıl 25 Aralık tarihinde Gaziantep Kurtuluş Bayramı olarak kutlanır. Bizde bu vesile ile Aziz Şehitlerimizin ve Gazilerimizin huzurunda saygıyla eğilmeyi bir borç biliriz. Ruhları şad olsun!
Anteplinin şahsında verilen bu şanlı mücadele anlaşılmadan, Bayrakları Bayrak yapan üstündeki kandır. Torak, eğer uğrunda ölen varsa Vatandır. gerçeği kavranamaz.
UĞUR KEPEKÇİ