Son günlerde oynanan İsrail tiyatrosunu kaygı ile izlerken kamuoyunda cereyan eden olaylara bakarsak halkımız her zamanki gibi gene aldatılmaya çalışılmaktadır. Maalesef vatandaşımız fikir dahi yürütmekten yoksun, sadece iktidarın oynadığı tiyatroyu seyretmekle meşgul olmaktadır.
İsrail ile ilişkilerin boyutunu tiyatro olarak özellikle tanımladığımızın bilinmesine fayda vardır.
AKP iktidar olduktan bu yana AB ve ABD?nin başını çektiği küresel güçlere adeta oyuncak olmuş, otomatiğe bağlanmış araç misali İsrail?in çıkarlarına hizmet ederken, birden bire İsrail?e kafa tutmaya başladı. Bu duruma kürsel patronlar ve özellikle de İsraillin vazgeçilmez hamisi olan ABD den hiçbir ses çıkmaması gerçekten de kafalarımızın karışmasına, işin içinde bir bit yeniği aramamıza yetmektedir.
Aslında olayları aklıselim bir şekilde araştıran ve çıplak bir gözle bile bakabilenlerin anlamaması imkânsızdır.
Lafın tamamı kime söylenir değerli okurlarım bilir ama bu oynanan tiyatronun asıl sebebi füze kalkanlarının ülkemizde konuşlandırılmasının gizlenmesidir.
Düz bir mantıkla olayı irdelemeye çalışalım: Bugüne kadar İsrail ile ilişkilerde sürekli İsrail lehine işler yapılırken; gizli açık, askeri sivil anlaşmalarda her dönemde ve her şartta İsrail?in hakları ABD tarafından korunurken Türkiye Başbakanının efelenmesine ABD eğer bir ses çıkartmıyorsa, bunun arkasında çok sır dolu şeyler olduğu açıktır.
Ortada İsrail?e caka satıyormuş gibi bir manzara görünüyor ama aslında İsrail?in lehine işler hazırlanmaktadır. İktidar, amacı İsrail?i dış tehditlerden korumak olan füze kalkanlarını gizlemek maksadıyla İsrail?i dövüyor gibi görünüp aslında İsrail?in lehine oluşacak şeylere zemin hazırlandığı kanaatimiz ağır basmaktadır.
Bu gerçekleri ancak ve Yeni mesaj gazetesinin ve Prof. Dr. Haydar Baş?ın fedakâr kadrosu kamuoyuna aktarmaya çalışmaktadır. Bakınız Sayın Muharrem Bayraktar Bey ?İsrail tiyatrosu sunar? adlı makalesinde olayın perde arkasını nasıl da irdeliyor. Görene!
?Şimdi ?ne oluyor yahu?? diye sormanın vakti değil mi?
Önce İsrail?in ve Amerika?nın düşmanı olan Suriye?ye sert mesaj, ardından İsrail?i korumak ve İran?ı yok etmek üzere kurulan füze kalkanı projesine onay, hemen ardından İran?ın, Suriye?nin ve İslam âleminin ortak düşmanı olan İsrail?e ?savaş ilanı!?
Bir anda hem Suriye?ye hem İran?a hem de İsrail?e ?açıkça kafa atıyorsunuz? ama aynı anda hem Suriye ile hem İran ile hem de İsrail ile ?dost? olduğunuzu deklare ediyorsunuz!
Öyle ya Suriye?ye fırça atıp ardından onun en büyük düşmanı İsrail?e meydan okursanız bu hem İsrail?i sevindirir hem de Suriye?yi.
Füze kalkanını kabul etmede sadık görevli olduğunuzu yeniden deklare ederseniz bu tavırla da ?füze kalkanı ile İran?ı daha rahat vuracak olan İsrail?e bayram yaptırmış olursunuz?.
Öte yandan ?Ey İsrail benden özür dile! Yoksa görürsün gününü!? diye haykırarak İsrail düşmanı İran ve Suriye?yi haritadan silmek konusunda işlediğin ayıbı ortadan kaldırıp güya ?koyu bir İsrail düşmanı kahraman? pozuna bürünürsün.
Bu tutum da elbette ?kuru kuruya gürlemeyi sert tavır olarak gören? İslam dünyasından (başta İran olmak üzere!) büyük alkış alır.
Ama o alkışlayanlar görmezler ki ?bu kafa tutmanın arkasında? İran?ın ve Suriye?nin haçlılara peşkeş çekilmesi var.
Ve İsrail?e özür dilemesi için gösterilen son tepkinin hiç bir önemi yoktur. Yazın bir kenara, bir ay sonra İsrail?le ilişkiler normale dönecek ama Suriye?nin başına patlayan bombalar ile Türkiye?de kurulacak füze kalkanı projesinin arazisinden yükselen dozer sesleri kulak tırmalayacaktır. Bu tiyatroya inananlara yazık...
Müslüman?ı yok etme projesini kamufle etmek için bin türlü entrika ile iç ve dış kamuoyunun kafasını karıştırmak ancak böyle cin politikacıların işi olabilir.
Tabi işin ucunda cin çarpması da var!?
Ortada bir şeyler dönüyor, halkımız iyi işler yapıldığına inanıyor ama ah bende bir inanabilsem!
UĞUR KEPEKÇİ