Dünkü makalemizde, Vatikanda gelişen Papa 16. Benedictin son beyanatı hakkında basına yansıyan şu haberi duyurmuştuk;
7 yıl önce henüz Kardinal Ratzingerkin hazırladığı çok tartışmalı bir doktirini Papa sıfatıyla onaylayıp Vatikanın resmi görüşü olarak yayınladı. Hıristiyanlığın diğer kollarına çok ağır eleştiriler getiren karar şok etkisi yarattı. Karar metnine göre, yeryüzünde geçerli tek din hiç tartışmasız Hıristiyanlıktır.
Ortodoks, Anglikan, Protestan Kiliseleri ve diğer görüşleri savunan kiliseler, gerçek Hıristiyan kiliseleri değildir. Bunlara kilise adı verilemez.
Bu inanışları savunanlar, büyük kurtuluşa erişip cennete gidemeyeceklerdir
***
Katolik Hıristiyanların esas dünya görüşlerinin bu yönde olmasına rağmen, içimizdeki aymazların yüzünden Vatikanın bu görüşlerine zemin teşkil edecek Dinlerarası diyalog fitnesine maalesef; saf-temiz Müslüman Türk milletinin evlatlarını kurban ettiler. Bu aziz milletin sinesine saplanan zehirli hançer sayesinde çok sayıda vatan evladı din değiştirmiş yada ehli sünnet din anlayışı tahribata uğramıştır.
Dün papaya methiyeler düzerek, papalık misyonunun bir parçası olmayı şeref sayan Fetullah Gülen bu işte büyük vebal altındadır. Gülen, bizzat çıkıp da; Ben bu konuda oyuna geldim. Asla Papalık misyonunun bir parçası değilim deyinceye kadar bu vesile ile yolunu şaşıranların da vebalini taşımaya devam edecektir. Aymazlara, duymazlara, anlamak istemeyenlere rağmen; bıkmadan usanmadan Fetullah Gülenin 1998 de Vatikana yaptığı papa ziyaretinde sunduğu mektuptaki ifadeleri hatırlatmaya devam edeceğiz;
"Pek muhterem Papa cenapları,
Papa 6. Paul cenapları tarafından başlatılan ve devam etmekte olan Dinlerarası Diyalog İçin Papalık Konseyi (PCID) misyonunun bir parçası olmak üzere burada bulunuyoruz. Bu misyonun tahakkuk edişini görmeyi arzu ediyoruz. En aciz bir şekilde hatta biraz cüretle, bu pek kıymetli hizmetinizi icra etme yolunda en mütevazı yardımlarımızı sunmak için size geldik. İslam yanlış anlaşılan bir din olmuştur ve bunda en çok suçlanacak olan Müslümanlardır
Üç büyük dinin doğum yeri olarak bilinen toprakların dünyayı daha iyi yaşanabilir bir mekân kılma yolundaki kutsal misyonumuzu tam manasıyla bilen halkından size en içten selamları getirdik. Yoğun gündeminizde bize zaman ayırarak sizinle müşerref olmayı bahşettiğiniz için zatıâlilerinize en derin kalbi teşekkürlerimizi sunarız
(9 Şubat 1998) ifadelerine yer vermişti.
***
Papalığın misyonu Hıristiyan Katolik anlayışını dünyaya hakim kılmak olduğuna göre, düz bir mantıkla meseleyi ele alırsak; Vatikanın ortaya attığı Dinlerarası diyaloga evet diyenler, aynı zamanda; İslama göre sapık ve tahrip olmuş olan, Katolik Hıristiyanların dışında kimsenin cennete giremeyeceğini savunacak kadar çağdışı, saçma ve ilimden irfandan yoksun bir işe de alet olmaktadırlar.
***
Senelerdir iddia ediyoruz ve diyoruz ki; Dinlerarsı diyalog faaliyetleri, dini olmaktan çok siyasi bir harekettir ve asıl gayesi Türk milletinin dini ve milli bütünlüğünü tahrip edip topraklarımızı ve milletimizi paramparça etmektir. Başbakanın da arada bir açıklamaktan çekinmediği;
Biz, Dinlerarası diyalogun, medeniyetler arsı ittifakın iktidarıyız sözü ile dini taşeronları yan yana koyunca, milletimiz üzerinde yürütülen sürecin siyasi ayağının AKP, dini ayağının da Dinlerarsı diyaloga evet diyen dini cemaat ya da gruplar tarafından yürütüldüğü anlaşılmaktadır.
***
Ahtapotun kolları bütün vatan sathını sarmıştır. Bilerek ya da bilmeyerek bu işe alet olanlar elbet bir gün Hak ve hukuk karşısında hesap vereceklerdir.
UĞUR KEPEKÇİ