Siyasetimize dün dündür kavramının damgasını vurduğu zamanlar olmuştur. Ülke siyasetinde öğle olaylar cereyan ediyor ki geçmişe taş çıkaracak nitelik arz etmektedir. Siyasilerimiz, dün ak dediklerine bu gün kara diyebilmektedirler. Gerek iktidar gerekse muhalefet aynı mantıkla hareket etmektedir. Yani al birini vur ötekine
Birkaç gündür ülke gündemini meşgul eden Ermeni yanlısı toplantı nihayet gerçekleşti. Milletimiz, Başbakanından Bakanlarına, iktidarından muhalefetine, bu konuda kişilerin fikirlerini öğrenmiş oldu. Gerek salon içi, gerekse salon dışındaki vatandaşların tepkilerine nasıl bakılır bilmem ama en azından meydanın çokta boş olamadığı anlaşılmıştır.
AB den alınması beklenen müzakere tarihi (3 Ekim) bahanesiyle milletimiz her konuda sindirilmeye çalışılmaktadır. Aman AB li dostları incitecek bir faaliyet olmasın diye ecdadımıza ve tarihimize bile hakareti içimize sindirmeye zorlanmaktayız. Milletimizin tahammül sınırlarını zorlayarak adeta tahrik faaliyetlerini hükümetin kendisi körüklemektedir. Mantık olarak İktidar olsun, muhalefet olsun hiçbir farkları yok al birini vur ötekine
İKTİDARDAN
Cemil Çiçek bundan 4 ay evvel bu konferansı düzenlemek Türk milletini, Türkiyeyi arkadan hançerlemektir diyen kişi. Aradan geçen 4 ay içinde Başbakan Erdoğandan okkalı bir fırça yemiş olmalı ki Cemil Çiçek, bugün kalkmış nankör takımına yol gösteriyor: 4. İdare Mahkemesinin kararı Boğaziçi ve Sabancı Üniversitelerini bağlar, geneli bağlamaz, siz başka bir üniversitede bu konferansı rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz! (yeni mesaj)
MUHALEFETTEN
İl Kongresi'ne katılmak üzere geldiği Mardin'de gazetecilerin sorularını cevaplayan Deniz Baykal, Ermeni soykırımının gündemde olduğu bu süreçte demokratik bir ülke olan Türkiye'de Ermeni Konferansı'nın yapılmasının memnuniyet verici olduğunu dile getirdi. Baykal, "Türkiye'de her düşünce kendini özgürce ifade etmeli. Daha önceden düşüncesini ifade etmeden insanların fikri sansüre tabi tutulamaz. Daha önce bir üniversitede yapılamaz denilen konferans, başka bir üniversitede yapılmıştır. Türkiye'de hukuk var. Hukukun gereği yerine getirilecek. Ortada bir suç varsa gereği yerine getirilecek. Türkiye'de bazı konular konuşulamaz görüntüsünün verilmesi hiçbir şekilde izah edilemez. Orada konuşulanlar elbette tartışılacak" dedi. Aynı Baykal, bakın bir günde nasıl değişiyor.
CNNTÜRK'te Ankara Kulisi programına katılan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Bilgi Üniversitesi'nde düzenlenen Ermeni Konferansı'nı 'angaje' ve 'tek taraflı' olarak niteledi. Baykal, "Bu konferans Türkiye'de belli şeyleri hazırlama ısındırma hazırlığıdır. Ve bunun da belli bir görev olduğuna inanılarak yapılmaktır. Bu toplantı angaje bir toplantıdır. Tek taraflı bir toplantıdır." diye konuştu(internet haber)
Lütfen bir yerde durunda; safınızın ne olduğunu millet anlasın. Kimde yana olduğunuzu bilsin. Milletin kafasını fazla karıştırmaya hakkınız yoktur.
Bağımsız yargının verdiği iptal kararına rağmen yapılan bu konferans ülkenin hukuk yapısına ne derece zarar vermiştir, bunu zamanla göreceğiz. Olur, olamaz Ataya şikâyet adına aslanlı yolları aşındıran hukukçular bu işe ne diyecek, bunu da hep birlikte göreceğiz.
Allah sonumuzu hayreylesin şimdilik siyasetimiz; iktidarıyla, muhalefetiyle, bu mantığa teslim bir vaziyettedir. Devlet idaresi basiretli ve ferasetli insan işi olduğunu her fırsatta dile getirmekteyiz. Şimdi vicdanlarınıza sunarak soralım: Bu davranış biçimi ile devletin bekası sağlanabilir mi?
Yaşanan bu olaylar göstermektedir ki Milli ve Dini Bütünlüğümüz tehlikededir. Ülkemiz, vakit geçirmeden Bağımsız Türkiye gerçeğine kavuşturulmalıdır. Yarın geç olmadan!
UĞUR KEPEKÇİ