Birkaç gündür Rahmetli Ali Gedik Hocamızın vefatı dolayısıyla duygu ve düşüncelerimizi siz değerli dostlarımızla paylaşmaya çalıştık. Hayatımız var olduğu ve hidayetimiz devam ettiği sürece, gerek Muhterem Ali Gedik Hocamızla, gerek diğer Hak dostları ile alakalı yazılar yazacağız inşallah. Çünkü, Onlar bizim hidayet vesilelerimizdir. Bize düşen de Onların bizdeki emeklerinin meyvelerini dostlarla paylaşmaktır. Her nimetin şükrü farklıdır; hidayet nimetinin şükrü de vesile olanlara minnettarlıktır.
Peki Ali Hocamız, dostlarının gönlünde neden bu denli güzel bir yere sahip oldu. O neydi, ne oldu? İşte işin özü burada yatmaktadır. Geliniz bu öze ulaşmaya çalışalım?
İlk insanı yoktan var eden Allah, yarattıklarının ilki olan Hz. Ademi peygamber olarak görevlendirmekle insan-ı kâmil gerçeğine işaret etmiştir. Yüce Allah, insanı asla yalnız bırakmamış, onu doğru bir rehber eşliğinde kutlu arayışa sevk etmiştir.
Bu gerçek, ilk insandan başlayıp bütün peygamberler döneminde böylece devam ede gelmiş ve hatta son peygamber Hz. Muhammed?den (sav) sonra da İmam Ali?nin (as) ve ondan sonra gelecek imamların vâsi olarak ilan edilmesiyle de kıyamete kadar insan-ı kâmil gerçeği ifade edilmiştir.
İnsanın eğitiminde rehber konumunda olacak, doğru ölçülerle techiz edilmiş, ilahi vahiye göre terbiye edilmiş, günahtan ve kötülükten daha fazla korunmuş örnek şahsiyetler, aynı zamanda ilahi vahyin yaşayan örnekleri konumundadırlar. İşte bu örnek şahsiyetlerle bütünleşen ve tarif edilen yollardan hüsnü edep ile gidenler, gerek Hakkın, gerekse de halkın beğenisini ve sevgisini kazanırlar. Bu şahsiyetlere tabi olanları da Onlar, geldikleri yoldan Hakka ulaştırmada vesile olurlar.
?Nisa suresi 75. ayette yüce Rabbimizin ?bize kendi katından bir veli ver? ve yine En?am suresi 90. ayetinde ?onlar Allah?ın hidayet ettiği kimselerdir onların hidayetine uy? buyurularak insan-ı kâmil gerçeğine işaret edilmiştir.
Ali Hocamız ve benzeri şahsiyetler hidayete uymuş, örnek şahsiyetlerle birlikte olmuş, onların tarif ettiği şekilde bir kul olmuş, sözleri ile sözlenmiş, hâlleri ile hâllenmiş, Koca Yunusun dediği ?Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm? sırrına ermişlerdir.
Merhum Ali Gedik Hocamız bu eşsiz ilim edep ve hâllere, Muhterem Prof. Dr. Haydar Baş la olan birliktelik dolayısıyla eriştiğini, Onun sözleriyle sözlenip, hâlleriyle hâllendiklerini sağlığında defalarca zikretmiştir. Yol bellidir;. Keşfedilmiş şeyleri yeniden keşfetmeye boşuna zaman harcamayın?
Siz de Ali Hocamız gibi insan-ı kâmillerle birlikte olun, inanın ve gayret edin, siz de Ali Hocamız misali olursunuz, siz de Onun gibi fani olan şu alemde hoş bir seda bırakırsınız?Gerisi lafı güzaftır vesselam?
UĞUR KEPEKÇİ