Bu haberde; 7 yıl önce henüz Kardinal Ratzingerkin hazırladığı çok tartışmalı bir doktirini Papa sıfatıyla onaylayıp Vatikanın resmi görüşü olarak yayınladı. Hıristiyanlığın diğer kollarına çok ağır eleştiriler getiren karar şok etkisi yarattı. Karar metnine göre, yeryüzünde geçerli tek din hiç tartışmasız Hıristiyanlıktır.
Ortodoks, Anglikan, Protestan Kiliseleri ve diğer görüşleri savunan kiliseler, gerçek Hıristiyan kiliseleri değildir. Bunlara kilise adı verilemez.
Bu inanışları savunanlar, büyük kurtuluşa erişip cennete gidemeyeceklerdir
***
Vatikan, Papa 16ncı Benedictle birlikte asıl niyetlerini açıklamaktan çekinmemeye başlamıştır. Papanın görüşleri kendine münhasır görüşler değildir. Bu görüşler Katolik Hıristiyanların temel din anlayışlarıdır. Zaten onların din anlayışlarını bildiğimiz için bizim açımızdan bir sorun yok. Sorun Vatikana taşeronluk edip, onların dini ile benim dinimi aynı kefeye koymaya, hak dini üçe çıkarmaya çalışan, papalık misyonunun bir parçası olmak isteyen zavallı diyalogculardadır. Ilımlı İslam fikri bu anlayışın ürünü olup, o da Vatikana aittir.
Diyalog sürecinin zarar görmemesi için; İslam inancının temelini teşkil eden Kuran ayetlerini hutbelerden kaldırıp, Allah katında tek din İslamdır, dememeliyiz. Eğer biz kalkıp bu ayeti sürekli gündem edersek başka dinlerle asla diyalog imkanı bulamayız diyen Din İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı diyalogcu Mehmet Aydının sözleri hala hafızalarımızda durmaktadır.
***
Ben Müslümanım, tabii ki, ben de kendi dinimin emirlerini gerek Papaya gerek papalık misyonunun bir parçası olmaya soyunanlara hatırlatmak zorundayım:
***
Allah nezdinde hak din İslâm'dır. Kitap verilenler, kendilerine ilim geldikten sonradır ki, aralarındaki kıskançlık yüzünden ayrılığa düştüler. Allah'ın âyetlerini inkâr edenler bilmelidirler ki Allah'ın hesabı çok çabuktur (Al-i İmran, 19).
***
Kim, İslâm'dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır (Al-i İmran, 85).
İman etmelerinden, Resûl'ün hak olduğuna şehadet getirmelerinden ve kendilerine apaçık deliller gelmesinden sonra inkârcılığa sapan bir kavme Allah nasıl hidayet nasip eder? Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez (Al-i İmran, 86).
İşte onların cezası, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanlığın lânetine uğramalarıdır (Al-i İmran 87).
Bu lânete ebedî gömülüp gidecekler. Onların azapları hafifletilmez; yüzlerine de bakılmaz (Al-i İmran, 88).
TEVBE KAPISI KAPANMADAN
Ancak, bundan sonra tevbe edip yola gelenler başka. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir (Al-i İmran, 89).
Yüce Allah kendi kapısını tevbe konusunda açık tutarken, biz kulların bu kapıyı kapamak gibi bir lüksümüz ve yetkimiz olamaz. Ancak dinlerarası diyalog zırvalığını aziz dinimiz İslam içerisine sokmak isteyenlere bir çağrı yapmak hakkımız vardır.
Samimi olan kardeşlerime derim ki; Bu işin cılkı çıkmıştır. Başta bu işe taşeronluk eden büyüklerinize olan itimadınız sizleri bu sapıklıklara alet olmanızı sağlamış olabilir ama gerçekler su üstüne çıkmıştır. Dinlerarası diyalogun Vatikan tarafından ortaya konan ve dünyayı Hıritiyanlaştırmak üzerine bina edilen ve şartlara uydurulmuş misyonerlik olduğu meydana çıkmıştır. Yanlışta hikmet aramaya devam etmek, düşülen tuzağın boyutunu artırmaktan başka bir işe yaramaz. Geliniz tevbe edip; Allah nezdinde hak din İslâm'dır. Hükmüne rıza gösterip itikat ve ibadet anlayışlarınızı yeniden gözden geçirin. Hidayet Allahtan dır.
UĞUR KEPEKÇİ