Ne olduysa MHPnin Erzurum mitinginde, Bahçelinin AKPye Eğer Apoyu asacak ipi bulamıyorsan alsana ip diye önceden hazırlanmış sembolik idam ipini Dadaşların üstüne atmasıyla oldu. O gün bu gündür, ip muhabbeti aldı başını gidiyor. Mağdur edebiyatının bayatlamaya yüz tuttuğu bir anda, Başbakan R. T. Erdoğanın eline ip geçti. Başladı miting meydanlarında ip çeşitlerini saymaya... İdam ipi, oyun ipi, çamaşır ipi,v.s
Bazıları ip oynamakla meşguller, medya onların kirli çamaşırlarını meydana çıkarmaya başladı, o ip onlara gerekecek, kirli çamaşırlarını asmak için
v.s. gibi komik ifadelerle liderler, vatandaşın gündeminden ne kadar uzak olduklarını gösterme yarışına girmişlerdir.
Sizin anlayacağınız değerli okurlar, siyaset ve seçim gündemi, son günlerde yaşanan; tencere dibin kara, seninki benden kara tartışması yanında Hacivat-Karagöz orta oyununa dönmüş vaziyette...
***
Apo ya da başka birinin asılması konusunu gündem eden siyasiler herhalde yaşadıkları ülkenin kanunlarını ve uygulamada bulunulan yasaların konumunu bilmiyorlar (ki, bu imkansız) ya da istismar ediyorlar. Hem, ne ip atanın, ne ipi tutanın Apoyu asmak gibi ne bir niyetleri, ne bir gayretleri olmadığı gibi böyle bir şeye de güçlerinin yetmeyeceği herkesçe malumdur.
İdam yasalarını kaldıranlar ve bu yasaların devamını savunanlar; ABci partilerdir. Ve AKP de CHP de MHP de ABcidir. O zaman bunların hiçbirinin idam hakkında bir söz söyleme hakkı yoktur. Milletin duygularını istismar etmenin alemi yoktur.
***
Zamanımız medya savaşları konumunu almıştır. İletişim aygıtlarının yoğunluğu artık hiçbir şeyin gizli kapaklı kalmasına meydan vermiyor. Bahçelinin Aponun idamı konusunda milletten saklamaya çalıştığı; idamın ertelenme kararına attığı imza medyaya düşünce kaçacak bir yeri kalmadı. Satar gazetesince kamuoyuna servis edilen haberde; İŞTE O KARARIN METNİ başlığı altında şu cümlelere yer verilmiştir;
BÜLENT Ecevit, Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz imzasını taşıyan Karar Metninde,
Koalisyonu oluşturan DSP, MHP ve ANAPın genel başkanları, bugün (12 Ocak) Başbakanlıkta yaptıkları toplantıda, AİHMin teröristbaşı Abdullah Öcalan hakkındaki kesinleşmiş idam cezasının infazının bir süre ertelenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararını ayrıntıları ile değerlendirmişlerdir. Bilindiği gibi Türkiyenin de yargı yetkisini kabul etmiş olduğu AİHMin Türk yargısınca verilmiş kararları değiştirmesi hiçbir şekilde söz konusu değildir. Anayasamızdan ve uluslararası taahhütlerimizden kaynaklanan süreç tamamlandığında, dosya gereği için ivedilikle TBMMye gönderilecektir ifadesine yer verilmiştir. Yani istenilen bekleme sürecini iktidar ortakları birlikte karar vermiş ve imzalarını atmışlardır. Bu hareketle de idam hayal olmuştur.
***
Gördüğünüz gibi Aponun ipi bu sefer Bahçelinin ayağına dolandı. Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, 3 Kasım seçimlerinde milletimize feryat edip; En mili görünenlere en milli meseleler tarumar ettirildiği gibi, en dini görünenlere de en dini meseleler tarumar ettirilecektir. derken, bazı maskeleri düşürmek istemişti. Ama milletimiz maalesef aldandı.
Önümüzdeki 22 Temmuz seçiminde; Ey milletim bu sefer aldanma!
UĞUR KEPEKÇİ