Yazımızın başlığını görenler son günlerin moda kavramı; sorgulamalar hakkında bir şeyler yazacağımızı zannedebilirler. Ama ben mümkün olduğu kadar hukuka intikal eden, eğrisiyle doğrusuyla cereyan eden, yeterince kamuyu meşgul eden kapatma sorgulamaları, Ergenekon soruşturmaları, dışında başka bir sorgulamadan bahsedeceğim.
***
Bu yazımızda ölümden sonra çekileceğimiz hesap ve sorgulanma üzerinde duracağız. Ahiretteki hesap ve sorgulamalar, dünyadakilere benzemez. Bu dünyada bazen bazı güçleri elinde bulunduranlar maalesef hak hukuk tanımaz davranışlar sergilemekte, çoğu zaman; hak, haklının değil güçlünün yanında tecelli edebilmektedir. Ama ahiret yurdu öyle değildir. Orada; hak, haklının ve doğrunun yanında tecelli eder. Orada biz kulları öyle bir hesap beklemekte ki; dünya hayatında yaptığımız iyilik ya da kötülük her şeyin, hatta zerrenin hesabı görülecektir. Bu gerçek Kutsal Kitabımız Kuranda şöylece beyan edilmiştir;
Yeryüzü kendine has bir sarsıntıya uğratıldığı, içindekileri dışarıya çıkarıp attığı ve insan, Ona ne oluyor? dediği zaman,
İşte o gün, yer, kendi haberlerini anlatır.
Çünkü Rabbin ona (öyle) vahyetmiştir.
O gün insanlar amellerinin kendilerine gösterilmesi için bölük bölük kabirlerinden çıkacaklardır.
Artık kim zerre ağırlığınca bir hayır işlerse onun mükafatını görecektir.
Kim de zerre ağırlığınca bir kötülük işlerse onun cezasını görecektir (Zilzâl suresi 1-8)
***
Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed(sav) Efendimizin meşhur uyarısı her insanın kulağından ve gönlünden asla silinmemesi gereken; Hesaba çekilmeden önce kendinizi hesaba çekiniz buyruğu, hayatımıza yön vermek için çok önemli bir ölçüdür. İnsanların bu dünyadaki yaşantılarının belli bir ölçü dahilinde olabilmesi için öldükten sonraki hayata ve orada en ince teferruattan(kuran ifadesiyle zerreden) bile hesaba çekileceğine iman etmesi şarttır.
Her canlı ölümü tadacaktır. Böylece kıyamet günü yapıp ettiklerinizin karşılığı size tam olarak ödenecektir. Orada ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulacak olanlar, gerçek kurtuluşa ermişlerdir. Zira bu dünya hayatına düşkünlük, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir (Al-i İmran:185).
***
İnsanoğlunun yaşantısını düzene bindirmesi ve doğru hayat ölçüleriyle yaşaması için bekleme ya da belli bir süre erteleme şansları yoktur. Çünkü ölüm zamanı geldiğinde onu kimsenin erteleme şansı yoktur. Bu gerçek Kuranda şu şekilde haber verilmiştir; ... O insanların dünyadaki yaşama süreleri dolduğu zaman bu sonlarını bir an olsun ne geciktirebilirler ve ne de öne alabilirler (Nahl:61).
(Devam edecek)
UĞUR KEPEKÇİ