Yıllardır Ortadoğu'da yanan ateş çemberi gittikçe daralıyor. Görünen o ki bu ateş bize de sıçrayacak ve bizi de yakacaktır. Çünkü en yetkili ağız olan Sayın Cumhurbaşkanımız Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bunu açık bir ifade ile dile getirdi:
"Vadedilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, Filistin ve Lübnan'dan sonra gözünü dikeceği yer bizim vatan topraklarımız olacaktır" diyerek "İsrail saldırganlığı Türkiye'yi de içine almaktadır. Vatanımız, milletimiz, bağımsızlığımız için bu devlet terörüne elimizdeki her imkânla karşı duracağız" ifadesini de kullandı.
Bu demek oluyor ki yıllardır müttefiklik yalanlarıyla kendi imkânlarımızla büyüttüğümüz İsrail, bizim için de tehdit içermektedir. Biz İsrail'e karşı yapmamız gereken yaptırımları hala uygulamaya geçirmiyorsak bu işte bir bit yeni var demektir.
Sayın Cumhurbaşkanına en etkili cevabı yine Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Sayın Hüseyin Baş verdi.
Bayram Güzel'in BTP ilçe başkanı seçildiği kongrede konuşan BTP lideri Ortadoğu üzerine değerlendirmelerde bulundu. İsrail'in Lübnan saldırısı üzerine konuşan Hüseyin Baş, "Bugün Lübnan'da yaşananlardan sonra Ankara tehdit altındadır" dedi.
BTP lideri Hüseyin Baş'ın konu ile alakalı konuşmasından bir kısmını paylaşalım müsaadenizle efendim:
"İsrail'in karşısındaki en büyük engel, İsrail'i titreten adam, korkutan adam şehit oldu ve bugün İsrail'in önünde hiçbir engel kalmadı. Beyrut dediğiniz yer Hatay'a 200 km, F35 ile 5 dakika. Bugün Lübnan'da yaşananlardan sonra bu söylediklerimi unutmayın, artık Ankara tehdit altındadır. Bu hiç kimseye şaka gelmesin. Biz Gazze'yi de konuşurken, Ortadoğu'yu da konuşurken hep bunu söyledik; bakın Ankara tehdit altında, Türkiye tehdit altında."
"Ortadoğu'da Amerika'nın maşalığından başka hiçbir şey yapmadın, bana İsrail'den şikâyet edemezsin"
Biz yıllardır bunu anlatırken, bize kulak tıkayanlar ve hükümet yetkilileri bunlar şimdi çıkıp, 'İsrail Türkiye İçin bir tehdit' diyorlar. Sen buna Türkiye için tehdit diyemezsin. Lübnan'da İsrail'in en büyük korkusu olan
Hizbullah'ın yanında savaşan Suriye'yi sen karıştırdın, Lübnan'ı yalnızlaştırdın ve İsrail'in önünü açtın. Sen bana İsrail'den şikâyet edemezsin. Sen Irak'ın karışmasına sebep oldun. Filistin davası diyorsun, o davaya en büyük zararı verdin. Sen bana İsrail'den şikâyet edemezsin. Sen Libya'yı bitirdin, sen Suriye'yi bitirdin, Irak'ı bitirdin. Ortadoğu'da Amerika'nın maşalığından başka hiçbir şey yapmadın, bana İsrail'den şikâyet edemezsin. İsrail'den şikâyet edecek adam önce samimi olacak.
"Ortadoğu'da İsrail'in önünü açan AK Parti hükümetidir"
Bakın bu ülkede Lübnan Hizbullah'ı saygı duyulan bir örgüttü 2011'li yıllara kadar. Bu hükümetin yetkilileri çıktı 'Hizbüşşeytan' dedi. Niye biliyor musunuz? Suriye'de IŞİD güçlerine karşı Hizbullah savaştığı için. Esad'ın yanında olup IŞİD güçleriyle savaştı Hizbullah. Bunlar, 'Bu Esad'ın yanında savaştı, bunlar Hizbüşşeytan' dediler. 10 sene önce başladı bu hikâye, bu hükümetle başladı. Bugün Ortadoğu'da İsrail'in önünü açan AK Parti hükümetidir. Bu hükümet adam gibi hareket etseydi bugün İsrail yerinden kıpırdayamazdı. Sen Kürecik Radar Üssünden İsrail'e bilgi sağlayıp İsrail'i şikâyet edemezsin."
Dün Şam'da Cuma namazı kılmayı hayal edenler; Musul, Kerkük, Suriye bizim olacak, buralarda Türk Bayrağı dalgalanacak diye avunan zavallı AKP seçmenini Reis'imizin tehdit açıklaması bayağı korkutmuş. Sözde mücahit özde müteahhit yandaşlar "eyvah ateş bize sıçrarsa halimiz nice olur" diye feryada başladılar bile.