Mübarek Ramazan ayının son günlerinde, Kadir gecesi, bayram hazırlıkları derken hainler de kötü emellerine ulaşmak için kan dökmeye son sürat devam etmektedirler. Devletin zirvesi hainlerin gizli açık destekçisi konumundaki ABD den medet umarak çare bekleye dursun, askerimiz dağlarda, can pazarında mücadele ederken, şehitlerin evine ateş düşmeye devam etmektedir. Milletin genel durumu nasıl derseniz? Maşallah milletimizin haline keyfine diyecek yok(!) hani alemin keyfi yerinde yine maşallah diye bir türkü var ya, o misali, ateş düşmüş şehidin evine"(!) kime ne ?
Son hafta içinde Beytüşşabab ve Şırnak ta meydana gelen adeta katliam niteliğindeki olaylarda otuza yakın şehit verdik. Maalesef toplum olarak gerekli tepki ortaya koymak bir yana milletimizin bu tip haberlere ve olaylara karşı sergilediği tavrı daha çok korkutmaktadır. Bu tavırlar; şehitleri kanıksamaktır Bir ulusun toprakları üzerinde günde onlarca şehit verilmeye devam edildiği halde o ulusun fertleri hala gündelik hayatlarını yaşamaya devam ediyor, televizyon kananlarındaki (Ramazana rağmen) eğlenceler, hız kesmeden devam ediyorsa, o ulus için asıl tehlike çanları o zaman çalmaya başlamış demektir.
Bir kaşık suda fırtına koparmaya çalışan, laiklik elden gidiyor, devlet elden gidiyor mahalle baskısı Malezya mı, İran mı oluyoruz? gibi saçma sapan gündemlerle millet asıl gündemlerinden uzaklaştırılmakta, seçilmiş cumhurbaşkanını halk seçsin mi seçmesin mi tartışmalarına devam edilmekte, terörle alakalı, destekçileriyle alakalı ciddi bir tavır ortaya konmaktan uzak davranışlar sergilenmeye devam edilmektedir.
Yeni Mesaj dan Mehmet Emin Koçun feveran ettiği gibi; Havanda su döverek Türkiyenin kurtulacağını düşünenler, yanılıyorlar. Vaziyet malum
Terörle mücadele hususunda havanda su dövüyoruz.
Sivilasker hep beraber
Başka bir makalesinde devletin tiyatro oynamaya devam ettiğinden bahisle;
Türkiyenin başına örülen çoraplar ortada iken, sivilasker arasındaki bu vaziyet, Türk milletinin umudunu kırıyor. Millet, bu ne perhiz, bu ne vaziyet diyor.
Bu devlet tiyatrosu, devleti de bitirir, milleti de
Millet, bu devlet tiyatrolarıyla meşgul edilirken, atı alan Üsküdarı geçiyor
Milletin kaynakları hortumlanıyor. Devlet borca batırılıyor. Ülke 8 parçalı hale dönüştürülüyor, millet ve medeniyet dokumuz dağıtılıyor. Uluslar arası anlaşmalar ve mutabakatlar, Anayasa ve milli egemenliğin üstüne konuyor. Yanı başımızda Kürdistan kuruluyor. Bölgemiz işgal ve gözyaşından kurtulamıyor. Şayet millet, sivilini ve askerini ayıktırmaz, bu gidişata dur demez ise; ülkemiz ve coğrafyamız üzerinde gözü olanlar, ortada karın doyuracak bir lokma ekmek, cenaze gömecek bir karış toprak dahi bırakmazlar. Diye yüreğinin yangısını ortaya koyuyor ama; sahte gündemler, asıl gündemlerden önde gidiyor(!)
Terör örgütü ülke topraklarının istediği karesinde istediği şekilde bombasını patlatıp, istediği yerde şehitlerimizin kanını dökebiliyorsa bir şeylerin değil, çok şeylerin iyi gitmediğini; millet olarak görmek zorundayız. Bırakın dövizin düşük seyretmesini, ortalığı sütliman göstermeyi, bugün şehidin evine düşen ateş, sizin de bizim de evlerimizden uzak değildir. Beyler bayanlar kendimize gelme zamanı geldi geçiyor bile(!)
UĞUR KEPEKÇİ