AKP iktidarıyla birlikte estirilen değişim rüzgârları, “devletin temelini de çatısını da yerinden oynattı” desek abartmış olmayacağız. Bir bakar mısınız yaşananlara? Devletin kurumları arasında çok ciddi sorunlar yaşanıyor. Karşılıklı operasyonlar düzenleniyor. Bakanlar, Milletvekilleri istifa ediyor. Emniyet görevlileri, savcılar, bürokratlar yer değiştiriliyor. Valilerin değişeceği hakkında kamuoyunda haberler var.
Bu güne adım adım gelindi. Değişim adı altında çeşitli kanunlar, yönetmenlikler, yapıldı. AB’ye uyum yasaları, ABD’ye teslimiyet üzerine kurulu düzenlemeler, vs.
Bugüne kadar kimsenin dokunmaya cesaret bile edemediği konulara dokunuldu. Devletin ve milletin bekasını zedeleyecek çok ciddi adımlar, bazı iyi işler arasına gizlenerek atıldı. Sıradan vatandaşların anlamasının mümkün olmadığı dış ve iç kaynaklı senaryolarla milletimiz uyutuldu.
Göz boyama ve milletin aldatılmasında kartel medya maalesef milletin yanında, haklının yanında değil de haksız ve güçlü olanın, iktidarın yanında yer aldı.
Darbeyi önleme gibi bazı senaryolarla TSK’nın en üst rütbeli komutanlarına en ağır hakaretler ve iftiralar atıldı. Emekli Genelkurmay Başkanına terör örgütü kurma ve yönetme suçlaması yapıldı. Düzmece raporlarla, sahte belgelerle, neredeyse Türk ordusu tarumar edildi. Ordumuzun şerefli komutanları çok ağır cezalara çarptırıldı. Sesi çıkan kim olursa olsun bir şekilde susturuldu. Gazeteciler, yazarlar, bazı emniyetçiler, avukatlar hala tutukludur. Başka söze ne hacet…
Dün bu kadar işlere imza atan iktidar sahipleri, cemaatle aralarında çıkan kavgadan sonra ağız değiştirerek en yetkili ağızlardan farklı şeyler dillendirilmeye başladılar. Başbakanın danışmanından “milli olan her şeyimize ve hatta Ordumuza kumpas kuruldu” şeklinde ifadeler gelmeye başladı.
Hatay’ın Kırıkhan ilçesinde Suriye’ye gönderilmek istendiği sırada yakalanan Tırı aramak isteyenler ile arattırmayanlar arasında çok ciddi çekişmeler yaşandı. Polis ve Asker aramak istiyor, MİT arattırmıyor. Hatta güvenlik güçleri arasında gerçekleşmesi muhtemel çatışma son anda önlenmiş. Ve İçişleri Bakanı, “Suriye’deki Türkmenlere yardım gönderiyorduk. Tır içindekiler devlet sırıdır.” Diyerek olayı kapatmaya çalışıyor.
İşin en hassas noktası işte burasıdır. Devletin kurumları arasında çatışma büyümektedir. Bizatihi Başbakan: “Devlet içinde paralel devlet ve çetelerin oluştuğunu” söylüyor. Bu yaşananlar, devletin ve milletin bekasına yapılan zararın boyutunu gösterir.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, senelerdir: “Asker sivil, Devlet Millet bir bilek bir yürek olmalı. Devlet baba konumunda bulunmalı. Devletin yapısıyla çatısıyla oynamayın. Bu milleti ayrıştırmayın, kurumları birbirine düşman etmeyin” dedi durdu. İşte Sayın Baş’ın endişe duyduğu durum buydu.
Bakınız; iktidarıyla, muhalefetiyle, cemaatiyle, medyasıyla, sivil toplum örgütleriyle, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin her yeriyle oynaya oynaya bütünlüğünü ve ayarını bozdunuz. Hadi ayıklayın bakalım pirincin taşını. Sebep olanları Allah’a havale ediyoruz.
Uğur Kepekçi / 6 Ocak 2014