Porf. Dr. Haydar Baş, Türkiye rotasını AT (Avrupa Topluluğuna ) çevirdiği andan itibaren bizi almazlar demişti. Dünde aynı görüşte, bugünde aynı görüşte fikirler serdetmektedir. Ne fikirde ne vizyonda hiçbir sapma olmadan yoluna devam etmektedir. Gelişen her olay Onu haklı çıkarmaya devam etmektedir. Onu anlayanlar, onu duyanlar kervanına katılanlar gün geçtikçe çoğalmaktadır. Ama maalesef hükümet; aymazları, duymazları oynamaya devam etmektedir.
Onun bu konudaki fikirlerini bir daha okumak dönüp dönüp bir daha okumak, hatta ve hatta hafızalara kazırcasına okumak; Özellikle aymazlara duymazlara okutmak lazım desem, abartmış olmayacağım kanaatindeyim. AB konusundaki tarihi tesbitlerinden sadece birkaçını arz edelim:
Avrupanın öteden beri bir Şark Projesi vardır. Bunun manası, Türkler Anadolu insanı değildir, bu topraklardan er veya geç mutlaka çıkarılması lazımdır. Bunun manası bu. Şimdi Batı bunu bir plan, bir program olarak hayatına geçirdiği için AByi de Türkiyenin bölünmesi için, yani bu toprakların elimizden alınması için kullanıyor. Bir başka ifadeyle AB üzerinden Anadolunun parçalanması, bölünmesi, Türk devletinin yok edilmesi isteniyor. Olay budur. Kıbrıs bundan bir bölümdür. Ege, bundan bir bölümdür. İstanbul Suriçi bundan bir bölümdür. Kuzey Irak konusu bundan bir bölümdür. Karadeniz, Doğu Anadolu, bundan bir bölümdür. Yani bunlar hayata geçmediği müddetçe ki ucu açık demek de Türkiyeyi parça parça, lime lime yapmadıktan sonra AB sevdası sona ermeyecek manasıdır.( www.btp.org.tr)
Avrupa Parlamentosu arifçe söylemeye başladıklarını artık tarifçe söylemeye başlamıştır. Bizimkiler nefeslerini tutmuş müzakere tarihi beklerken, soğuk duş etkisinde haberlerle karşı karşıya kaldılar.
Avrupa Parlamentosundan çıkan kararlar ve kulisten sızdırılan haberler şunlardır:
Avrupa Parlamentosu Ermeni soykırımını Türkiyenin tanıması önerisini kabul etti
Kıbrıs Rum kesiminin tanınması istendi
Türkiyenin üye olarak görülmek istenmediği dile getirildi.
Müzakerelerin başlamasıyla, Kıbrısın zımnen tanınacağı dile getirildi.
Müzakere tarihi belirlenirken mutlaka ucu açık olmalıdır.
Bu kadar işler oluyor bakınız Sayın Başbakana ''Avrupa Parlamentosu kararı var, biliyorsunuz. Sözde Ermeni soykırımının üyelikten önce tanınması şartı getirildi, nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna karşılık şunları söylüyor.
''Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'nin AB üyelik süreciyle ilgili herhangi bir yaptırım gücü söz konusu değil. Böyle bir kararı alması AB sürecini etkilemez. Biz işimize bakacağız, yolumuza devam edeceğiz.
Güler misin ağlar mısın? Adamlar bize gerekli ipuçlarını veriyor. Biz hala Aç tavuk kendini darı ambarında görür misali davranmaya devam ediyoruz. Kınamamak lazım çünkü bu tavırlar hükümetin, B planının olmadığının göstergesidir. İllede AB deyip bütün yolları AB ye çıkar zannederseniz. Karanlıkta mumsuz kalırsınız
Yeter artık kendinize gelin, AB uğruna verdiğiniz tavizlerle şu aziz vatan topraklarının ve şu aziz milletin düştüğü duruma bir bakınız. Yapılan yanlışların telafisi mümkün olmayacak dereceye gelmeye başlamıştır. Biz işimize bakacağız, yolumuza devam edeceğiz derken, bu yolların çıkmaz sokaklar olduğu, ayan beyan ortadayken; halimiz, sonumuz nereye varacak.
Devlet idaresi macera peşinde koşanlar zihniyetinden kurtulacağı günleri beklemektedir. Çözüm için adres belirginleşmeye başlamıştır. Çözümün Bağımsız Türkiye olduğu anlaşılmıştır.
UĞUR KEPEKÇİ
.