Şunu samimiyetle söylemek gerekirse, seminere katılan; çoluk çocuk, genç yaşlı, kadın erkek, her ferdin önemli ölçüde bilgi ve moral depolaması, ülkemiz açısından çok önemsediğim bir gelişmedir. Yapılan işin bilgili, ehliyetli, kimselerle yapılması, gelecek açısından önemli bir gelişmedir. Bilenle bilmeyen bir olur mu?
Teşkilat mensuplarını; gençlik, kadın ve diğer birimler olmak üzere her konuda yetiştirmek için böyle bir çaba ortaya koymak, her siyasi partinin harcı değildir. Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Başın Bağımsız Türkiye Partisi hareketinin üç kollu bir hareket olduğunu, bunların siyaset, kültür ve maneviyat olduğunu dile getirmesine sık sık şahit olmaktayız.
İşte bu seminer toplantılarını Bağımsız Türkiye hareketinin söylemlerinin eyleme geçişi olarak da kabul edebiliriz.
Seminerlerde neler konuşulmadı ki
Gençliğin sorunlarının tartışıldığı oturumlar. Kadın kollarının tertip ettikleri eğitim seminerleri. İl teşkilatlarının başkan ve müfettiş boyutunda yönetimden çalışma metotlarına kadar eğitimi. Propaganda da iletişim metotları, vücut dili kullanımı, davranış metotları, v.s. her şey konuşuldu...
Bu seminerler gösteriyor ki; Bağımsız Türkiye Partisi sıradan bir siyasi hareket olmayıp, toplumun her kesimini kucaklayacak, milli ve dini hassasiyet gözeterek fertlerin ihyasını sağlayıp, vatanın her karış toprağını bu mana ile yoğurmak maksadını taşımaktadır. Bu kadro, taşıdıkları bu manayı öncelikte kendi mensuplarına öğretmek ve yaşatmakla işe başlamakla da vatan sathını gül bahçelerine çevirmek için yola çıktıkları anlaşılmaktadır.
Değil mi ki bahçelerde gül yetişecekse önce o gülü yetiştirecek bahçıvan yetişmeli
Gözün aydın Türkiyem, topraklar çoraklıktan kurtulacak, güller yetişecek, etrafımız güller kokacak, güzellikler yayılacak; Bağımsız Türkiye sevdalısı bahçıvanlar geliyor.
UĞUR KEPEKÇİ