Basına yansıyan bir haber; ?Milli Eğitim Bakanlığı Orta Öğretim Genel Müdürlüğü, 81 ilin milli eğitim müdürlüklerine gönderdiği yazı ile 19 Mayıs Atatürk?ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerinde, yönetmelikte yer almayan senaryo, değişik renk ve nitelikte gösteri ve fon çalışmaları gibi etkinliklere yer verilmemesini, kutlamaların sadece okullarda yapılmasını istedi.? Şeklindedir?
Anlaşılan o ki iktidar başına buyruk uygulamalara devam etmeye kararlı görünüyor. Kamuoyunda oluşacak tepkilere aldırdığı da yoktur.
Sayın iktidar bazı taşları yerinden oynatırken dini ve milli bütüncüllüğümüzü de tehdit altına soktuğunun farkında mı bilmem ama bizce ulusal bayramların tüm yurtta en coşkulu bir vaziyette kutlanması, bayramlara yediden yetmişe bütün ulusun iştiraki sağlanmalıdır.
Bir milletin ayakta kalması o milletin tarihini unutmaması, geçmişine sahip çıkması ile yakından alakalıdır. Israrla üzerinde durmaya çalıştığımız milli tarih şuurunun daha da geliştirilmesi fikri, o milletin fertlerinin aidiyet duygusunun gelişmesi ile alakalıdır. Ulusal bayramlardan maksatta önemli zaferlerin unutulmamasına yönelik uygulamalardır.
Sayın iktidardan bu ve benzeri davranışlardan vazgeçmesini istemek vatandaş olarak hakkımız olduğu kanaatindeyiz.
Bizim gibi geçmişi şanlı mücadelelerle ve zaferlerle dolu olan bir milletin geçmişini yâd edici hiçbir bayramın ya da özel gün ve gecelerin kaldırılmaması, gerekmektedir. Çünkü tek övüncümüz şanlı tarihimiz kalmıştır?
Birileri etkinliklerin kaldırılmadığını, sadece çerçevesinin öğrenciler lehine daraltıldığını savunmaya kalkışmasın. Geçmişte olduğu gibi bugün de taktik aynı taktiktir. Böl, parçala, yut?
Topluma mal olmuş bazı değerlerin ve bayramların ortadan kaldırılması hep bu taktikle olmuştur. Önce çerçeve daraltılır. Sonra gerekli olup olmadığı tartışmaya çalışılır. Sonra da yavaş yavaş izler ortadan silindikçe toplumda değersiz bir konuma oturtulur, sonra da kendiliğinde yok olur gider. Yüce dinimizin ve yüce milletimizin birçok değerleri bu şekilde yavaş yavaş yok olmuştur.
Milli ve dini bütünlüğümüzü tehdit eden bu ve benzeri olaylara milletçe demokratik tepkimizi koymazsak, pek yakın bir gelecekte kutlayacak bir bayramımız da kalmayacaktır.
AB uyum yasaları çerçevesinde hareket eden, AB ve ABD ye karşı teslimiyetçi tavırlar sergileyen bir iktidardan başka ne beklenirdi ki? Allah sonumuzu hayreyliye? Âmin.
Uğur Kepekçi