Çocukluk dönemlerimizde; gerek filmlerde, gerek yeni yetme, yeni çıkma dergilerde, gazetelerde hep kuşak çatışmasını gündem ederlerdi. Hani bizde gençtik bizimde, nefsimizi gıdıklardı söylenen sözler; Gençliğin önü açılmalı Kız çocuklarının erkek arkadaşları olmalı Babalar analar eski kafa onların her dediği olmamalı Özgür düşüncenin önündeki her türlü engel kalkmalı Gelişmenin ve uygar batı medeniyetine ulaşmanın yolu özgür düşünceden geçer
Başlangıçta her gencin nefsini okşayan sözlerdir, bu sözler. Zor ya da kolay, oynanan bu oyunlar zaman içinde tuttu. Haçlı batı isteklerine adım adım yaklaştı. Gençliğin, büyüklerin söz ve davranışlarından, engin tecrübelerinden istifade etmesinin önünü kapattılar. En sonunda büyükler; moruk olarak adlandırıldı.
Dünya çapında yarışmalar tertiplendi. Düzenler kuruldu. Bizlerde kuzu kuzu bu tuzaklara düşürüldük. Hatırlayın dünya güzeli seçilen ilk Türk kızını
Belçikada 28 ülkenin katılımı ile 1932 yılında düzenlenen dünya güzellik yarışmasında Türkiyeyi Keriman Halis temsil etmişti. Yarışma sonunda Türk kızı türlü entrikalarla(haçlı batının kendi aralarındaki ittifakla) birinci seçilmişti.
Yarışma sonucunu açıklamak üzere kürsüye gelen Jüri başkanı yaptığı konuşmada; Türk milletinin nasıl sinsi planlarla yok edileceğinin yol haritasını çizmişti;
Sayın jüri üyeleri, bugün Avrupanın zaferini kutluyoruz. Yüzyıllardır dünya üzerinde hâkimiyetini sürdüren Osmanlı imparatorluğu artık bitmiştir. Onu Avrupa bitirmiştir. Bir zamanlar sokağa bile, pencere arkasından seyredebilen Müslüman kadınların temsilcisi olan Türk güzeli Keriman Halis, karşımıza mayo ile çıkıp kendini bize beğendirmeye çalışmıştır. Bu Türk kızını kendi zaferimizin tacı kabul edeceğiz ve onu kraliçe seçeceğiz. Bu sene güzellik kraliçesi seçmiyoruz. Bu sene İslamı ve Türkleri yenmenin zaferini kutluyoruz. Avrupanın zaferini kutluyoruz. Bundan dolayı Türk güzelini dünya güzeli olarak seçeceğiz. Fakat kadehlerimizi Avrupanın zaferi için kaldıracağız.
Avrupa o gündür bu gündür içimizdeki işbirlikçileri ve beslemeleri sayesinde adım adım amacına erişmenin yolunda hareket etmektedir. Kirli emelleri hiçbir zaman değişmeyen haçlı batı, dün Kerime Halisleri, bugün Orhan Pamukları kullanarak aziz milletimizin en kutsal değerlerine dil ve el uzatmakla kalmayıp, şimdi de ırkıma, soyuma sövebilmenin önünü açmaya çalışmaktadır.
Ben batıya bir şey demem, onun karakteri budur. Katranı kaynatsan olur mu şeker, cinsi batasıca cinse çeker. Bizim, kendimize sözümüz geçer. Beyler kendinize gelin; Aziz milletimizin nerdeyse bütün değerleriyle oynadınız
Bari kendimize, geçmişimize geleceğimize Türklüğümüze sövdürmeyelim. Bırakın 301. madde olduğu gibi kalsın. Milletimizin geleceğiyle oynamayın(!) Unutmayın ki; Sahipsiz vatanın batması haktır, Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır
UĞUR KEPEKÇİ