Cumhurbaşkanlığı seçimi, milletvekili seçimi, birleşmeler ayrışmalar derken bir de terör belası başımıza musallat oldu. Sorunlar yumağı haline gelen ülkemizin şartları neticesinde ruh sağlığımız bozuldu.
Terörün arkasında hangi güçler var?
Ankaranın göbeğinde Ulusta bile canlı bombalar gezebiliyorsa, bombalama olayı gerçekleşebiliyorsa; bu ülkede kimsenin can ve mal güvenliği kalmamıştır. Terörle ilgili silahlı kuvvetlerin cephelerde yaptığı çalışmaların aksine şehirde alınan önlemlerin ne kadar etkisiz olduğu, ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla sivil otoritenin hemen önlemler alması gerekmektedir. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt Paşanın;
Bundan sonra da Büyükşehirlerde böyle bir olay bekleyebiliriz, böyle bir ihtimal var uyarısı mutlaka dikkate alınmalıdır.
Israrla her platformda tekrarlanan, iktidardan başka hemen herkesin ortak görüşü olan, Büyükanıtın, altını çizmeye çalıştığı bir diğer uyarı olan; olayın organize bir eylem olduğu ve "Olaylardan önce terörü besleyenler kim ona bakmak lazım. Bu olayın arkasında kimlerin olabileceğini iyi düşünmemiz lazım" ifadesini, defalarca altını çizerek, akılları zorlayarak düşünmek zorundayız.
ABD, PKK terör örgütünü açıkça destekliyor
Terör belası başkalarının merhametine ya da keyfine bırakılacak kadar basit bir mesele değildir. Madem terörle en etkili ve kararlı mücadeleyi kahraman askerlerimiz ortaya koymaktadır, o zaman onların görüşlerine değer verilmelidir.
Gelinen bu durum karşısında terörle mücadele eylemleri mutlaka gözden geçirilmeli, gerekli kanun ve düzenlemeler AB ve ABD nin keyfine göre değil de milletimizin huzuruna, güvenliğine ve çıkarlarına göre ayarlanmalıdır. Güvenlik güçlerinin yetki ve sorumlulukları mutlaka yeniden düzenlenmelidir. Suçun mukabili olan cezalar düşürüldükçe suça olan eğilim artmaktadır. Suçlular hak ettikleri cezalara çarptırılmadıkça, çözüm beklemek boşunadır.
Terörle mücadele konusunda Askerinin görüşlerini ve taktiklerini dikkate almadan yapılan düzenlemeler neticesinde gelinen durum iç açıcı değildir. ABDnin PKK terör örgütünü açıktan desteklediği artık gün gibi meydana çıkmıştır. Edip Paşa ısrarla PKK ile yapılan mücadelenin ABDnin planlarıyla bir başarıya ulaşamayacağını dile getirmesine rağmen dikkate bile alınmadı, bununla da kalınmayarak, apar topar görevden alındı. Bu tip uygulamalar terör örgütüne cesaret vermektedir. Bu kararda perde arkasında etken olan unsurlara bakılması gerekmektedir.
Asker- sivil, devlet-millet bütünlüğü şart
İçerde ve dışarıda işbirlikçilerin kimliklerini saklama lüzumunu bile hissetmeden ortaya koydukları cüretkâr tavırlar ve karşılığında alınamayan ciddi tedbirler sayesinde eşkıya şehirlere kadar taşınmıştır. Burada suçlu aranıyorsa; güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlayan AB uyum yasaları adı altında kanunlarla sistemi kilitleyen AKP iktidarıdır. Çözüm çok uzakta değildir. Sosyal devlet milli devlet projelerinin hayata geçirilerek, AB ve ABD eksenli bütün politikalardan vazgeçilmesi gerekmektedir. Bize el uzatan batı, bize bakmak ya da bize huzur bahşetmek niyetinde değildir ve asla bu niyette olmayacaktır. Onların amaçları bizi bölmek ve parçalamaktır.
İçerde ve dışarıda bizi bölmek ve parçalamak, gayret ve niyetinde olan, topraklarımız üzerinde emelleri olanların oyunlarını ve planlarını bozmak için akılımızı başımıza alıp sivil asker, devlet millet bir bilek bir yürek olmak zorundayız. Unutmayalım ki bizim bizden başka dostumuz yoktur.
UĞUR KEPEKÇİ