Yanlış siyasi tercihlerle ve iktidar sahiplerinin yanlış yöntemleriyle, iç ve dış politikada gelinen durum meydandadır. Yönünü ve inancını kaybetmiş bir Türkiye?
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, öngörüsü ile gelinecek bu noktaları önceden haber vermiş, bu konuda hem uyarılar hem de çözümler sunmuştu. Özellikle de milletin her ferdine ulaşarak bu durumu anlatmamızı hararetle tavsiye etmişti.
Bizlerde AKP ve diğer AB ci partilere oy atmanın yanlışlarını, ne kadar büyük vebal olduğunu, bizi adım adım nerelere getireceğini toplumun her ferdine anlattık. Köy demedik, kent demedik, dağ demedik, bayır demedik, memleketin en ücra yerlerine bile zor şartlarda, dar imkanlarda gittik. Anlattık, anlattık... Çoğu yerde alaya alındık, bazı yerlerde hakaretlere varan tavırlarla karşılaştık. Esnafına gittik, memuruna gittik, çiftçisine gittik, köylüsüne gittik, siyasetçisine gittik, sanayicisine gittik. Hacı efendilere, hoca efendilere gittik. Cami cemaatinden tutun, kanat önderlerine dahi anlatmaktan dilimizde adeta tüy bitmişti.
Eğer aklınızı başınıza almazsanız, AB uğruna, ABD uğruna, başımıza türlü belalar açılacağını anlattık durduk. Gelinen bu noktadan sonra yapılacak çok şeyin kalmadığını, nasihatle uslanmadığımız taktirde musibetlere uğrayacağımızı da defalarca dile getirmiştik.
Maalesef milletimizin büyük bir çoğunluğu uyarılarımıza kulak tıkadılar. Uyarılarımıza kulak tıkayanlar, şimdi beklenen akıbeti gördüler. Ülke bölünme sürecine girmiş ve millet olarak devlet olarak maalesef zalimin, haçlı batının yanında yer alma zilleti ile karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.
İşte size bir musibet ki ne dünyada ne ahrette altından kalkamayacaksınız. AKP iktidarı sözüm ona başarılıymış gibi, özellikle de dış siyasette sıfır problem gibi gösterilmeye çalışılsa da maalesef İslam dünyası en fazla zulüm ve işkenceyi bu dönemde yaşamıştır ve yaşamaya devam edecektir. AKP Irak da mı suçsuz? Pakistan da mı suçsuz? Afganistan da mı suçsuz? Mısırda mı suçsuz? Libya da mı suçsuz?
Çünkü; lider ülke olmak yerine, haçlı batının taşeronu bir ülke halini aldık?
İslam ülkelerinde meydana gelen olaylar BOP kapsamında gerçekleşmekte ve bizim Başbakanımız BOP eş başkanlığı görevini devam ettirmektedir. Kan dökülen ülkeler de BOP kapsamında olduğuna göre burada cereyan eden her olayda AKP nin dolayısıyla AKP ye oy verenlerin vebali vardır. Bu da zillet olarak yeter de artar bile?
Seçenler ve seçilenler; İktidarınızı korumak adına ne dünyada, ne ahrette kimseye fayda sağlamayacak bir kaderi yaşıyorsunuz.
Bu zilletten, bu kaderden kurtulmak istiyorsanız eğer; mutlaka kendinizi, kafa yapınızı, niyetinizi değiştirmek zorundasınız. Küresel güçlere taşeron olmak yerine, milli modellere, milli çözümlere, milli düşünen liderlere sahip çıkmak zorundasınız?
Yüce Allah?ın bu konudaki uyarısıyla sizi baş başa bırakıyorum: ?İnsanı önünden ve ardından takip eden melekler vardır. Allah?ın emriyle onu korurlar. Şüphesiz ki, bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah onların durumunu değiştirmez. Allah, bir kavme kötülük diledi mi, artık o geri çevrilemez. Onlar için Allah?tan başka hiçbir yardımcı da yoktur.? (Ra?d Suresi 11. Ayet)
UĞUR KEPEKÇİ