***
İnsanoğlu hayatta kaldığı müddetçe dertler çareler, çileler mutluluklar, zorluklar kolaylıklar hep biri biri ardından gelir. Bunlar hayatın cilveleri, hayatın gerçekleridir. Önemli olan; dengeyi koruyarak ve sıkıntıları aşarak yaşamanın ve hatta çileyi neşeye dönüştürebilmenin yolunu bularak yaşamanın, daha sağlıklı ve daha huzurlu yaşamak için bir zaruret olduğunu bilmektir..!
Son zamanlarda insanlık ailesi gerçekten de çok büyük sıkıntılar çekmektedir. Çileler içinde kıvranmaktadır. Maalesef içine düştüğü sıkıntılardan kurtulamayınca da sıkıntılar bunalım boyutuna erişmekte, neticesi de intiharlara kadar varmaktadır. Sıkıntıya düşmek her ferdin başına gelebilecek bir şeydir. Önemli olan içinde bulunulan sıkıntıdan kurtulmayı bilmektir. Gerek fert bazında, gerek toplum bazında yaşanan sıkıntılar eş değerdedir. Düştükten sonra kalkabilmek o ferdin ya da toplumun ayakta kalması, hayatiyetini sürdürmesi ile alakalıdır.
***
Türkün tarihine baktığız zaman 16 büyük devlete sahip çıkamamışız, yıkılmışız ama, 17 yeni devlet kurmasını da başarmışızdır. Demek ki düştüğümüz denizden tekrar kurtulmasını bilmişiz
Şimdilerde yine aynı sıkıntılarla karşı karşıyayız. Dışardan, içerden devletimize milletimize kast eden düşmanlarımız mevcuttur. Üzerimizde türlü türlü kirli hesaplar yapılmakta, düştüğümüz küresel bataklıklarda boğulmaya çalışılmaktayız. Bu doğal bir olaydır. Düşmanı olan devletler ve milletler her an, sıkıntılarla karşı karşıya kalabilir. Önemli olan tarihteki karalılığımızı tekrar hatırlayıp kendimize dönmemizdir.
***
Mustafa Kemal Atatürkün gençliğe hitabesindeki şu dizeler her şeyi ne de güzel anlatmaktadır;
Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.
Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.
Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!
Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!
UĞUR KEPEKÇİ