Dolmuşlarda, sokaklarda, düğünlerde, cenazelerde, hemen her yerde dini konular konuşulduğuna şahit olursunuz. Şöyle bir kulak misafiri olduğunuzda da herkesin kendince çözüm ürettiğini ve fetvalar verdiğini görürsünüz. Medyatik hocalar, diyaloğ saçmalıkları, dışardan, içerden tazyikler derken; ölçü bozulunca olacağı buydu zaten. Ölçü olmayınca da her önüne gelen ahkâm kesmeye başladı. Sohbete başlarken, görüşler belirtirken, en moda söz olan bence ifadesi ağızlarda sakız oldu. Ve sonunda yeni bir sınıf oluşmaya başladı.
Değil mi ki ehliyetten yoksun yol bilmez, iz bilmezken, insanlara yol tarif etmeye kalkışır; neticesinde de insanları sapıklığa düşürür. Kafasına yatmayan bir şey olduğu zaman da sözü hazırdır
Neymiş efendim dinimiz mantık diniymiş.
Yeri gelmişken dinimiz mantık dinidir ifadesine açıklık getirmeye de çalışalım. Bu ifade yanlış kullanılmaktadır. Aslı şudur: Dinde mantığa aykırı hiçbir şey yoktur. Bakın arada çok hassas bir nokta vardır. Din mantık dinidir ifadesini kullananlar için dinin herkesin mantığına göre yorumlanabilme yolu açılmış olur. Ve ölçü bu noktadan sonra sapmaya başlar
Fakat Dinde mantık dışı hiçbir hüküm yoktur ifadesi, kişilerin mantık hatalarını ortadan kaldırır ve ölçüye uyma zaruretini ortaya koyar. Çünkü her insanın mantık kabiliyeti aynı oranda gelişmemiştir. Öyleyse, din; kişilerin mantığına terk edilemeyecek kadar önemlidir.
Bence diye başlayıp kendi mantıkları çerçevesinde din yorumu yapmaya kalkışan insanları bakın ne gibi korkunç akıbetler beklemektedir. Peygamber Efendimizin buyruklarından aktarmaya çalışalım:
Kim kuran hakkında kendi reyiyle konuşursa, cehennemdeki yerine hazırlansın.(Tirmizi)
Kim kuran hakkında kendi görüşü ile konuşursa isabet de etse hata etmiş olur. (Ebu Davut)
Çünkü kıyas, fukahanın (dinde fetva yetkisi olan) işidir. İnsanlar ahiretteki hesap korkusu ile biraz daha dikkatli davransalar olmaz mı sanki?
İbni Abbas rivayet ediyor:İlk kıyas yapan iblistir. Lakin kıyasında hata etmiştir. Kim kendi reyi ile dini bir şeye kıyas ederse; Allah iblisi ona dost kılar(Tıbyan tefsirinden) Fukaha dışındakiler böylece uyarılmıştır
İnsanlar, böyle tehlikeli işlerle; geçici dünya şöhreti, yada nefislerini yüceltmekle uğraşacaklarına, âlimlerin görüşlerine müracaat etseler; bu ve benzeri tehlikelere düşmemiş olurlar. Ama maalesef kendi elleriyle cehennemdeki yerlerini hazırlamaktadırlar.
Konu buralara kadar gelmişken, bir başka sınıftan da bahsetmeden geçemeyeceğim;
Öyle kimseler de var ki nefislerinin heva ve hevesleri ve geçici dünya menfaati için imanlarını para ile satarlar. İnsanlığın önüne batıl görüş ve düşüncelerini koyarak, onları Hak yoldan uzaklaştırırlar
Kuran ifadesiyle; Onlar Allah Tealanın ayetlerini az bir bedel karşılığında sattılar. Sonra da Onun yolundan çevirdiler. Şüphesiz ki Onların yapar oldukları şey ne kadar kötüdür. (Tevbe: 9)
İslam dini günümüze gelinceye kadar en mükemmel haline ulaşmıştır. Şüphesiz Haram da bellidir, helal de bellidir; siz şüphelilerden kaçının(Kutubi- Sitte: 5127) hadisi şerifinde haram ve helal sınırının tayin edildiği, ibadetlerin nasıl yapılacağı en ince ayrıntısıyla çözüme kavuşturulduğu malumdur. Buna rağmen insanlara yeni yeni yollar tahsis etmeye çalışmak; olsa olsa ancak insanların sapıklığını artırır.
Müslümanlıkta iyi bir yol açan kimseye o yolun sevabı verileceği gibi o yolda gidenlerinde sevabı verilir; bunun yanında onların sevabından bir şey eksilmez. Müslümanlıkta kötü bir yol açana o yolun günahı verileceği gibi o yoldan gidenlerin günahı da verilir; bunun yanında o yoldan gidenlerin günahı eksilmez. (Riyazüssalihin/ Müslim)
UĞUR KEPEKÇİ