Türk milleti tarihinde bu kadar karmaşık bir hâl almamış, aklı fikri, kafası bu kadar karışmamıştı?
Yine açık ve net olarak diyebiliriz ki Türk milletinin; tarihiyle, örfüyle, inancıyla, dolayısıyla geleceğiyle, geçmiş tarihinde hiç bu kadar oynanmamıştı?
Görüldüğü üzere milletimiz, farklı gündemlerle meşgul edilip, farklı tiyatrolar sergilenerek, gerçekler gölgelenerek, toplum birilerinin istediği noktalara getirilmeye çalışılmaktadır.
Şöyle bir hafızanızı yoklayınca göreceksiniz ki çok kısa zamanda devletin ve milletin yönü ve rotası bu yollarla tersine çevrildi ve çevrilmeye devam edilmektedir.
Birkaç örnekle ne demek istediğimizi ortaya koymaya çalışalım:
Toplum nazarında en güvenilir kurum olarak bilinen ve gerçekten bölünmez bütünlüğümüzün teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetleri öncelikle bazı kalemşorlar, siyaset ve fikir adamları tarafından çeşitli iftiralara ve dedikodulara alet edildi. Çeşitli göz altılarla yıpratıldı. Yavaş yavaş bu durum milletimize hazmettirildi. Farkında mısınız?
Yazarlar, çizerler, ilim adamları, fikir adamları, bir bir göz altına alınmakla düşünce özgürlüğü ortadan kaldırılmaya, muhalefet sindirilmeye çalışılmaktadır. Farkında mısınız?
Bir gün TÜSİAD diye bir kurum çıkıyor, anayasanın değişmez kabul edilen maddelerini tartışmaya açıyor, milletten gelen tepkiyi görünce, ?bu teklif bize ait değil, bu taslağı hazırlayan kişilerin kendi görüşleridir bizi bağlamaz? deyip geri adım atıyor. Ya da geri adım attığını zannediyorsunuz?Farkında mısınız?
Başbakan R.T. Erdoğan seçimden sonra başkanlık sisteminin referanduma sunulabileceğini söylüyor. Toplumsal tepki gelince Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül dahil olmak üzere ?gündemde böyle bir şeyin olmadığını? söylüyor ve geri adım atılıyor. Ya da siz öyle zannediyorsunuz?Farkında mısınız?
Değerli okurlarımız şunu bilmenizi isteriz ki aslında yapılan bu uygulamalar, yani önce konuşulup sonra geri adım gibi görünen şeyler aslında ne tesadüf, ne plansız programsız şeyler, ne de tekrar gündemden çekilen şeyler değildir. Hele de asla ve asla geri adım hiç değildir. Bu yapılanlar, adımın ta kendisidir. Yani yapılanlar, o işin ilk adımıdır. İlk adım deneme adımıdır. Toplumda görünen tepkiler ölçülecek, ikinci adım yada sonraki adımlar ilk adımın tesirine tepkisine göre atılacaktır.
Yapılanlar, aslında toplumun hazmetme kapasitesinin ölçülmesidir. Bu yolla; planlanan işler, hazmettire hazmettire yapılacak, toplum istenen noktaya adım adım getirilecektir. Farkında mısınız?
UĞUR KEPEKÇİ