İster kabul edin, ister kabul etmeyin; gerek iç, gerek dış düşmanlar için kötü emellerini gerçekleştirmenin önünde en büyük tehlike ve engel, askerdir. Askerin geçmişteki gücü, kudreti ve güvenilirliği devam ettiği müddetçe hiçbir kötü emel sahibi bu emeline kavuşamayacağını bilir
Ama şu da bir gerçek ki asker üzerinden siyaset yaparak, askeri yıpratarak, gücünü zayıflatarak, kötü emellerine erişmek arzusunda olanlarda dün var olduğu gibi bugün de olacaktır.
Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Başın her fırsatta dile getirdiği bir düşünce vardır.
Bir milletin ayakta durabilmesi için güçlü aile, güçlü ordu, güçlü devlet yapısı olmalıdır. Hiç kimsenin bu gücü yıpratmaya yönelik hareketlerde bulunmasını istemiyorum.
Evet, her ne sebepten dolayı olursa olsun bu kurumlardaki görev yapanların davranışları yüzünden bütün kurumun töhmet altında tutulması yanlıştır.
Toplum mühendisleri, iç ve dış etki mihrakları, toplumumuzun kültür ve ilim seviyesini, genetik yapısını, bildikleri için bu kurumları yıpratmak için fitne çıkartmaktadırlar. At çamuru tutmazsa lekesi kalır.
İşte toplumun kültür ve eğitim seviyesini bilen güçler, silahla başa çıkamayacaklarını bildikleri için ordunun yıpratılmasını, fitne unsurlarını devreye sokarak yapmaya çalışmaktadırlar.
Vatandaşlar arasında fitne zihniyetli insanlar vardır. Onlar bu zamanlarda dedikodu yayarak halk tabanında faaliyet göstererek, fısıltı ile bir şeyler yaymaya çalışırlar. Bu fısıltının gücü bilindiği için adına fısıltı gazetesi denir.
Şimdilerde fısıltı gazete manşetlerinde gezen haberlerin ağırlığı, şanlı ordumuzun yıpratılmasıdır. Duydunuz mu? Bakın hele bakın şu ordunun yaptıklarına, yahu bizde en çok bu kuruma güvenirdik. Artık güvenecek kimse de kalmadı!
Beyler, bayanlar ne oluyor size ki fısıltı gazetesinde devletin bekasını yok edecek davranışlarla manşet oluyorsunuz. Etrafımız bu kadar ateş çemberi halinde iken, dünya üzerinde neredeyse dost diye bir kavram kalmamışken, kendimizi ele aleme rezil etmenin ne alemi var.
Yıpranmış bir aile, yıpranmış bir ordu, yıpranmış bir devlet kimseye bir fayda sağlamaz. Bu kurumlarla oynamak, milletimizin bindiği dalı kesmesi kadar tehlikelidir. Umudumuz odur ki bundan sonra her kurum; devlet ciddiyetine yakışan bir tavır sergiler.
Yoksa da kurda kuşa yem oluruz. Allah muhafaza
UĞUR KEPEKÇİ