Gaziantep İl Başkanlığı tarafından düzenlenen 4. olağan il kongresinde Genel Başkan Prof. Dr. Haydar Başın yaptığı konuşmalara değineceğimizi söylemiştik. Birkaç cümle de olsa değinemeye çalışalım.
Sayın Baş, bıkmadan, yorulmadan; Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet projelerini halka her fırsatta anlatmaya devam ediyor. Ve gerçekten de yaptığı tespitler isabetli oluyor. Bundan birkaç hafta önce hükümetin yaptığı bütçe açıklamalarını takip ettiğini verilen rakamlara göre arada çok ciddi açıkların olduğunu, rakamlarla açıklamış aradaki açığın da mutlaka yeni vergiler ve zamlarla kapatılmaya çalışılacağını söylemişti gerçekten de hemen her şeye zam yapıldı.
Sayın Baş da haklı olarak şöyle diyor; Ben size demedim mi ki bunlar bu işi bilmezler, bunların bildiği en iyi şey vergileri artırmak, vatandaşın sırtındaki yükü yeni zamlarla daha da artırmaktır diye
Her fırsatta dile getirdiği; güçlü aile, güçlü ordu, güçlü devlet olmazsa, millet millet olmaktan çıkar ancak bir sürü halini alır. Sözünün altını tekrar tekrar çizdiler
Biz asker hakkında ne zaman bir doğru söz söylesek basın hemen başlıyor aha askerin adamı diye ama biz doğruları söylemek zorundayız bu sözü söyleyince neden askerin adamı olmuş olalım ki
Bakınız Filistinliler sizlerden daha az cesur değiller. Ancak güçlü bir devletleri, güçlü bir orduları olmadığı için zulüm ve işkence altında inlemektedirler.
İşte ben bundan dolayıdır ki bu kurumlarla uğraşmak kimseye fayda sağlamaz diyorum.
Bakınız ben yetmişli yıllarda ordunun yaptığı bazı uygulamalardan dolayı gönlümde orduya askere karşı sevgim fazla yoktu. Bir gün ilmine irfanına güvendiğim bir zat bana dedi ki, bak evlat eğer bugün biz evlerimizde rahat yatıyorsak, ibadetlerimizi rahatlıkla yerine getirebiliyorsak kahraman ordumuz sayesindedir. Onları sevmek lazım, dua etmek lazım dediler. Ben de o andan itibaren kafamdaki o düşüncenin yanlış olduğuna inandım ve kafamdan sildim attım.
İşte bundan dolayıdır ki bu kurumlar mukaddes ve muazzezdir. Varlık sebebimiz ve güvenliğimizin teminatıdır. Biz bu kurumlarla çatışmak yerine uzlaşma sağlamak ve eğer varsa hataları, karşılıklı düzeltmek için birbirimizle kardeş olmak zorundayız. İfadelerine yer verdiler.
Sayın Başı dinlerken inanın Milletimize hayıflanıyorum. Gerek söz ve gerekse de fiilleriyle gerçek bir devlet adamlığı, millet babalığı vasıflarını taşıyan bu insanı neden görmezlikten geliyorlar
Görünen o ki Milletimizin öncelikle ne aradığını, ne istediğini, nereye varmak istediğini samimi olarak tahlil etmesi gerekmektedir.
Milletimiz; gaflet uykusundan musibetle uyanmadan, nasihatle uyanmayı tercih etmesi gerekmektedir.
UĞUR KEPEKÇİ