Gazzede yaşanan asrın soykırımı karşısında; Haçlı dünyası safını gayet net olarak belli etmesine rağmen, İslam dünyası hala safını belli etmemiş, gerekenleri yapmamış, tabir yerindeyse aval aval seyretmektedirler
Gelinen bu noktada, ortaya konan tepkiler duygusal olmaktan öteye gitmemekte, asıl beklenen siyasi ve diplomatik hareketler sergilenememektedir
Aslına bakarsanız siyasiler, yıllardır yaptıkları yanlış anlaşmaların, yanlış düşünce ve davranışların
Aldıkları cesaret ödülü madalyaların
Cazibesine kapıldıkları medeniyetler ittifakı BOP eş Başkanlığı gibi prangalardan kurtulamadıkları için bu soykırımın gerçek adını koyamamaktadırlar.
Bu soykırımın adını koymak noktasında, gerçek tespit yine hadiseleri doğru okuyan, Prof. Dr. Haydar Baştan gelmiştir. Sayın Başın yaptığı açıklamayı Yeni Mesaj Gazetesinden aktaralım;
Bu kıyım, bir devlet terörüdür. İsrail Filistinde çoluk çocuk demeden yüzlerce insanı katletti, katlediyor. Dünya dilini tutmuş, gözünü kapatmış, kulağını tıkamış sanki görmüyor, işitmiyor ve duymuyor
Esasen dünyada olan çatışmaların merkezinde yatan inançların kavgasıdır. Kültürlerin, siyasetlerin ve medeniyetlerin kavgasıdır. Hıristiyanlarla Yahudiler arasında ahdi atik ve ahdi cedit birlikteliği vardır
Filistin kabul etsek de etmesek de İslam Medeniyetinin kültürünü, siyasetini temsil ediyor. Yahudilerle Hıristiyanlar arasında zaten ahdi atik ve ahdi cedit diye bir birliktelik vardır. Yani ABD örneğinde olduğu gibi bir medeniyet birliği, siyaset birliği, bir kültür birliği vardır. İşte şimdi burada iki dünyanın, İsrail ve Filistinin şahsında çatışması vardır burada. Onun için her devletin burada üzerine düşeni yapması, yapması için de meselenin temelinde yatan gerçekleri kavraması lazım. Bana göre medeniyetlerin kültürlerin inançların çatışması yatıyor batının bu olay karşısında tavrını koymasında.
Bölge üzerinde oynanan oyunlara Ortadoğu tarihinden örnekler sunan Prof. Dr. Haydar Baş, Arap kardeşlerimizin 20. yüzyılın başlarında yabancıların oyunlarına geldiğine işaret ederek, şu çarpıcı açıklamalarda bulundu:
Türk Milleti Ortadoğu coğrafyasından elini çektikten sonra ne Filistinlinin, ne Iraklının, ne de Körfezlinin iki yakası bir araya gelmedi.
Allah nasip ederse iç dünyamızdaki huzuru, birliği, beraberliği temin ettikten sonra o dünyanın da yine canını, malını ve namusunu geçmişte olduğu gibi biz koruyacağız. (6/1/2009 Yeni Mesaj)
Yaşanan hadiselere siyasi iktidarlar ve destekçileri tarafından doğru tespit yapılamadığı için haçlı batının; ittifak, diyalog ve hoşgörü gibi büyülü cilalı yalanlarına alet olunmuş, böylelikle haçlı batının eli güçlenmiş, adeta kan emici yaratıklara dönüşmüşlerdir
Medeniyetler ittifakı adlı asrın yalanına teslim olan iktidar sahipleri ve destekçileri, milletimizi düşürdükleri bu yalan tuzağından kurtarmak için gayret göstermek zorundadırlar. Gelecekte dünyayı yaşanır bir hale getirmek istiyorsanız; Medeniyetler ittifakı adlı bu cilalı yalanın büyüsü bozulmalıdır
Vesselam
UĞUR KEPEKÇİ