Seyit Dursun Dede Bağımsız Türkiye Partisine katılma serüvenini şu şekilde dile getirdiler:
Sayın Prof. Dr. Haydar Başın son yazdığı İmam Ali ve Hz. Fatıma adlı eserlerini okuduktan sonra Sayın hocamızı tanıma fırsatı buldum. Hayatım boyunca kendimi 76 yaşıma kadar siyasetten uzak tuttum, siyaseti eleştirdim.
Sayın Haydar Başın diğer eserlerini de tetkik ettim. Onun ezilenlerden yana olduğunu, Mazlumların haklarına Onun iktidarında kavuşabileceğine inandım. Uluslararası kongre görüntülerini de izleyince ben nasıl olur da bu kadar önemli, dünya çapında tanınan birini tanımayamamışım diye kendime sitem ettim ve Bağımsız Türkiye Partisi saflarında Sayın hocamızla birlikte siyaset yapmaya karar verdim. Ankaraya gittim, partiye katıldım ve Sayın hocamız da kendi elleriyle yakama rozetimi taktılar. İnşallah son nefese kadar bu rozeti yakamdan çıkarmayacağım.
Değerli kardeşlerim şimdi size sesleniyorum. Madem ki hepimiz mazlum konumundayız, haklarımız ellerimizden alınıyor, öyleyse hem kendimiz, hem vatanımız, hem dinimiz için Sayın Başa destek vermek zorundayız.
Sakın ha Haydar hoca kazanamaz diye ortaya atılan iftiralara yine kanmayın, barajı aşamaz falan filan demeyin, siz gönlünüzdeki barajları yıkarsanız o mutlaka kazanacaktır.
Yedi bin küsur şiirim, yetmişin üzerinde kitabım var. Bundan sonra bütün şiirlerimi Sayın Haydar Baş Hocamıza yazacağım. Ve hatta bir haftada onun için 30 tane şiir yazdım, yazmaya devam edeceğim diyerek son yazdığı şiirini de salondaki vatandaşların coşkusuyla okudu ve vatandaşı selamladılar.
Değerli dostlar, İdeal ve inanç sahipleri için oy atmakta gerçekten de baraj sorunu olmaz. Onlar vatan müdafaasında ve ideallerinde saflarını belli etmekten başka bir gaye gütmezler. Onların kitabında kıvırtmak, değişmek; Karakolda doğru söyler mahkemede şaşar mantığına asla yer yoktur. Fikirlerinde olsa olsa kemale doğru seyir hâli vardır. Doğru olanı sahiplenme duygusu vardır.
Seçimler gelmeden; oy hırsızları, oy tüccarları meydanları doldurmadan, vatandaşa oyunun kıymeti ve oyuna sahip çıkmasının gereği, oyunun namusuyla eş değerde olduğu gerçeği sürekli hatırlatılmalıdır.
UĞUR KEPEKÇİ