Hadiselere ferasetle bakmanın gerekliliğini yazdık söyledik ama maalesef, fırsat vurguncuları her hadisede olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı seçimi ve arkasından Genelkurmay Başkanlığından yapılan yazılı açıklamaları fırsat bilerek gerçek niyetlerini ortaya koymaktadırlar. Böylece; ülkemizde gelişen olaylar neticesinde havalar sisli, sular bulanık bir hal almaya başlamıştır. Kurtlar bulanık havayı sever atasözünde olduğu gibi verilmesi gereken mesajı doğru okumak yerine toplumda gerilim politikasını hakim kılarak siyasi rant elde etmek isteyenler bulunmaktadır.
Çıkarılan AB yasaları ve AKP iktidarının yaptığı uygulamalar neticesinde kahraman Türk ordusunun halk nazarında yıpratılmak istenmiştir. Özellikle dindar görünenler arasında bir Ordu düşmanlığı hâkim kılınmaya çalışılmış, yapılan her açıklamanın arkasında din karşıtı bir söylem ya da niyet olduğu şeklinde anlaşılmaya gayret gösterilmiştir. Gelinen bu durum aslında dış güçlerin istekleri doğrultusundan oluşmuştur.
Güçlü bir Türk ordusu iç ve dış güçlerin asla istemedikleri bir kurumdur. Çünkü güçlü bir ordusu olmayan devletlerin işgali daha kolay olduğu için ordumuzun her zaman yıpratılması ve zayıflatılması istenmiştir. Öyleyse toplumun her kesimine düşen; Her fırsatta devlet millet düşmanlığını körüklemekten rant elde etmek isteyen güç odaklarına asla fırsat vermemektir.
Genelkurmay Başkanlığının yaptığı açıklamadan cımbızla laiklik meselesi çekilip bütün yorumların bu bağlamda değerlendirilmesi toplum mühendislerinin ve çıkar çevrelerinin işidir. Yapılan açıklamada bir tek laiklik vurgusu yoktur.
Okumak isteyen çevrelerin kendi amaçları doğrultusunda meseleyi okuması vardır. Bu toplumda meseleleri doğru okuyan vatan evlatları da vardır. Gerçekten meselenin nirengi noktasını yakaladığını gördüğüm Sayın Abdulkadir Karakoç Beyin makalesini sizlerle paylaşmak istiyorum;
GENELKURMAY BAŞKANLIĞIININ AÇIKLAMALARINI DOĞRU OKUMAK
Genelkurmay Başkanlığının açıklamaların hiç sağa sola çekmeden doğru okumak lazım.
Genelkurmayın en yetkili ağzı şüphesiz Yaşar Büyükanıt Paşadır. Paşa 2007 de ki ilk önemli açıklamasını ABD de yaptı. Açıklamanın özü T.C Devletinin hiçbir zaman olmadığı kadar tehdit altında olması idi. Fakat bu açıklamanın en önemli manası kamuoyu tarafından gözden kaçtı. Açıklamayı ABD de yapmasının tek sebebi vardı. Ey ABD bu tehdidin arkasındaki gizli el sensin. Ben bu gerçeği biliyorum. Sen kendine seçtiğin kuklalara güvenme.2006'daki açıklamasında AB ye söylenmesi gerekeni zaten söylemişti.
27 Nisan da kamuoyuna saygı ile bildirilen Genel Kurmay açıklaması ise AB ve ABD den sonra kuklalara nasihatti.
Açıklamanın özü kısaca;
Ey kuklalar ben sizi tanıyorum. Sizler inançlı vatandaşlarımın dini duygularını siyasetinize alet ediyorsunuz. Sizler güya milli bayramlarımıza, Hz Peygamberi istismar ederek alternatif programlar düzenliyorsunuz. Ben sizin samimi olmadığınızı biliyorum. Siz değil misiniz kelimeyi tevhid'den Muhammed Resulullahı çıkaran dinlerarası diyalogcular. Siz ve sizin sözde hocalarınız değil mi Hıristiyanlarla amentüde ittifakımız var diyen. Siz değil misiniz sadece Muhammed ümmetinin geçebileceği sırat köprüsün minyatürünü Mardin de kurarak hahamı, papazı geçiren. Siz değimlisiniz imar yasasında mescit ibaresini çıkarıp, ibadethane ibaresi koyup ülkemde binlerce kilise evi açan ve bunun sonucu ülkemde bir dizi misyoner faaliyetleri sonucu cinayetlere sebep olan. Hiç boşuna milletin kutsal dini duygularını(Peygamberi, İslamı, Allahı) devlete karşı meydan okuma aracı yapmayın. Sizlerin ümmetin değil, dinlerarası diyalogun ya da medeniyetler arası ittifakın çocukları olduğunuzu biliyorum. Yukarıdaki amel ve fiilleriniz sizin Hz Muhammed ile ilginizin olmadığının delilidir. Milletimin kutsallarından elinizi çekin. Milletimin dini milletime, sizin dininiz size.
Mustafa Kemal ATATÜRK, Lozanda gayri Müslimler dışındaki bütün vatandaşların(ki bunlar Müslümanlardır) Türk olduğunu. Bu manada bakıldığında Ne mutlu türküm diyenler ancak ve ancak Müslümanlardır. Bu anlayışa karşı çıkanlar Türkiye Cumhuriyetin düşmanı dolayısıyla Türk Milleti (Müslüman Türk Vatandaşları)nin düşmanıdır.
Şerefli Türk Ordusu olarak devletimizin ve milletimizin ateşe atılmasına seyirci kalmayacağız. Bundan da tek bir vatandaşımızın şüphesi olmasın.(Abdulkadir Karakoç/ www.vanpostasi.com)
Toplumu germek yerine, yetkili otoritelerin hadiseleri doğru okuyup devlet-millet çıkarına uygun hareketler sergilenmesi yapılması gereken en doğru iş olacaktır.
UĞUR KEPEKÇİ