Ramazan ayındaki toplumsal huzurun kaynağı bu ayda yapılan ibadetlerdir. Bu ayda elde edilen huzur ortamının devamını istiyorsak, ibadet yoğunluğunu elden bırakmamak gerekmektedir. Elbette bu ayda Allahın özel bir rahmet tecellisi olduğu mutlaktır. Bu ayın kendine mahsus tecellilerinin yansımaları farklıdır. Ancak elde edilen güzelliklerin kaybedilmemesi birazda biz kulların elindedir.
Şimdi kısmi bir muhasebe yapalım dilerseniz
Ramazan ayında neler yapıyoruz da bazı güzellikleri yakalıyoruz;
Oruç tutuyoruz.
Kılınan teravihlerle namazlarımızı artırıyoruz.
Hayır hasenatta bulunuyoruz.
Daha sabırlı olmaya gayret ediyoruz.
Kötü söz ve davranışlarda bulunanlara karşı, sükut edip; ben oruçluyum deyip, kavgadan ve kötü sözlerden sakınıyoruz.
Kuran okuyoruz, hatimler yapıyoruz
İşte bu ve benzeri ibadetleri Ramazan ayında yaptığımız için, Allahın rızasını kazanıyor, dolayısıyla da gerek gönlümüze gerek de toplumumuza rahmet tecellileri yansımakla istenilen huzur ortamına kavuşmuş oluyoruz...
Peki Ramazan ayında yapılan ibadetlere devam etsek; Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed(sav) Efendimizin devam ettiği Pazartesi Perşembe oruçları, yada önemli günlerde oruç tutsak, Kuran okusak, namazlarımızı düzenli kılsak, yüce Peygamberimizin sünnetlerine dikkat etsek, ferdi ve toplumsal huzuru yakalayamaz mıyız? Elbetteki yakalarız.
Değerli dostlar, geliniz bu Ramazan ayını kendimiz için bir milat kabul edelim. Kendimize ciddi bir çeki düzen verelim. Hayatımızı ibadetlerle süsleyerek, Allahın rızasına ermeye gayret edelim. Göreceksiniz ki hayatınız daha güzel, daha huzurlu ve daha manalı olacaktır. Rabbim cümlemize nasip eylesin. Amin
UĞUR KEPEKÇİ