Örneklerden birini aktaralım; Star Gazetesinde çıkan 10.05.2008 tarihli şu habere bir bakın değerli dostlar.
Başlık: Kapatmaya ABD ve AB kayıtsız kalamaz.
Washington'dan Ankara'ya sert uyarı: AK Parti'nin kapatılması darbedir. Eğer parti kapatılırsa ABD ve AB buna kayıtsız kalamaz .
***
Okuyucu habere bakınca ABDden sert uyarı var, mantığıyla yaklaşacak belki de sözün sahibine bile bakmayacak
Halbuki haberin içeriğine bakınca, bir düşünce kuruluşunda düzenlenen konferansta konuşulmuş bir cümledir (sert ya da yumuşak, bu açık bir hukuk ihlalidir, tehdittir, suçtur)
Habere devam edelim;
AK Parti'ye açılan kapatma davası AB kadar ABD'nin de gündeminden düşmüyor. Washington'daki düşünce kuruluşlarından Brookings Institute'de düzenlenen Sakıp Sabancı Konferansı'nda kapatma davası tartışıldı. Davanın askeri darbeyle eş tutulduğu konferansta, AK parti'nin kapatılmasına AB ve ABD'nin kayıtsız kalamayacağı belirtildi.
ABD Dışişleri Bakanlığı'nın eski yetkilisi Nicholas Burns, Türkiye'nin geleceğinin sivil yönetimde olduğunu belirterek darbe dönemlerinin geçmişte kaldığını söyledi. Brookings Enstitüsü uzmanı Philip Gordon da 'Seçim kazanmış bir partinin darbe ile indirilmesine ABD ve AB kayıtsız kalamaz' dedi. Gordon 'Dava ile askeri darbeyi aynı kefeye mi koyuyorsunuz' sorusuna, 'Kelimeleri bilerek böyle seçtim' yanıtını verdi. Burns de ilerleyen dakikalarda Gordon ile aynı fikri paylaştığını söyledi.
***
Halen yargı aşamasında olan bir dava hakkında bu tip ifadelerin yazılıp çizilmesi açıkça bir hukuk ihlali olduğunu açıktır. Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Danıştayın 140. kuruluş yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada kapatma davası hakkında yapılan etkilemeye yönelik yorumlara karşı sert bir çıkış yaparak gerekli tespiti ve müdahaleyi de yapmıştır.
Yargıya intikal eden konularda, gerek ulusal, gerekse uluslararası çevrelerce yargı organlarını yönlendirme ve etki altına alma girişimlerini doğru bulmuyoruz. Kendi ülkelerindeki yargı organlarına ve bu organların karar ve dava süreçlerine gösterdikleri saygıyı, aynı şekilde, Türk Milleti adına karar veren bağımsız Türk yargısına da göstermelidirler. Demokrasinin, hukuka saygının ve yargı bağımsızlığının gereği budur.
Yargı dışındaki güçler, yargı üzerinde egemen olma, yargı mensuplarına yönelik maksatlı yorum ve nitelendirmelerde bulunmak suretiyle yargı faaliyetini kontrol etme ve hür iradeleri ile karar vermelerini etkileme, hatta engelleme yanılgısına düşmemelidir.
***
Bir partinin % 46 değil % 100 bile oy alarak iktidara gelmesi, o iktidar sahiplerine hukuk dışı hareket hakkı vermemiştir. Yazarlar çizerler ve hukuk devletinin devamından yana olduğunu iddia eden herkes; sağduyu ile mahkemenin vereceği kararı beklemek ve verilecek karara saygı göstermek zorundadır.
Bir ülkenin kaderi; bir partinin kapatılmasına ya da kapatılmamasına bağlanamaz. Partiler, liderler ve fikirler gelip geçicidir. Asıl olan Türkiye Cumhuriyetinin hür ve bağımsız olarak ilelebet payidar olmasıdır
Vesselam..!
UĞUR KEPEKÇİ