Başlık olarak kullandığımız ikiyüzlü siyaset tespiti aslında gün geçtikçe kifayetsiz kalan bir ifade olmaya başladı. İkiyüzlü yerine çok yüzlülük ifadesi daha yakışık kaçmakta aslında.
Bazıları eski koltuklarını korumak adına rolden role girmekte bazıları eskimiş fikirleri ve siyasi ekolleri "yeniden" diye millete yutturmaya çalışıyorlar. Güya onlar da değişimden bahsediyorlar ama bu olay yine eşek-sıpa kısasını getirdi aklımıza. Hatırlatmakta fayda var.
Adamın birinin lakabı eşek imiş. Hikâye bu ya; hanımı çok rahatsız oluyormuş bu durumdan. Bu lakabını değiştirmesini söylemiş. O da memleketin kadısına gitmiş "Kadı Efendi bana insanlar eşek diye hitap ediyorlar. Bu da benim zoruma gidiyor. Lakabımı değiştirmek istiyorum bana yardımcı olur musun" demiş. Kadı Efendi topluma mal olmuş bir lakabın kolay değişmeyeceğini bildiği için hem de ona ders olsun diye lakabını değiştirmiş. "Senin lakabın bundan sonra Sıpa olsun" demiş. Adam sevinçle köyüne dönmüş hanımına "Kadı Efendi lakabımı Sıpa olarak değiştirdi" demiş. Hanımı da ona "Bre adam yarın büyüyünce yine eşek olacaksın" demiş.
Yeniden(!) de olsa eskiden de olsa bunların beslendiği kaynak aynıdır. Yani küçükken böyle konuşmalarına bakmayın, büyüyünce yine aynı olacakları kesindir. Yıllar önce "kafir devlet yıkılacak elbet" sloganıyla yola çıkıp bazen iktidar uğruna papaz elbisesi giyen bazen dindar görünen bazen diyalogcu görünerek iktidarları uğruna her türlü yolu kendine mübah gören güruhun değişik versiyonlardır.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) İstanbul İl Başkanlığı'nın düzenlediği iftar programında konuşan BTP lideri Hüseyin Baş, Fatih Erbakan'ın iktidarı Filistin üzerinden eleştirmesine dikkat çekerek hem Fatih Erbakan'a hem de iktidara Necmettin Erbakan'ın Başbakanlığı döneminde İsrail ile yapılan anlaşmaları hatırlattı.
Hüseyin Baş şunları söyledi:
"Şimdi bir tanesi çıktı, iktidarın oylarını bölüyormuş! Bütün siyasetini Filistin'in üzerine inşa etti. Hatta son günlerde çok popüler oldu, bir bilgi vermiş ve demiş ki; Mescid-i Aksa'nın etrafına dolandırılan dikenli tel Türkiye'den gidiyor. Yani 'bu hükümet İsrail ile iş birliği içinde' demek istiyor. Dolayısıyla hükümetin eli ayağı birbirine dolandı, 'biz ne cevap vereceğiz şimdi' diye. Vereceğiniz cevap belli; 'Senin baban değil miydi İsrail ile 20 tane gizli anlaşma yapan' diyeceksiniz. Diyeceksiniz ki 'Senin baban değil miydi İsrail ile askeri anlaşma yapan, İsrail ile istihbarat anlaşması yapan, İsrail ile su anlaşması yapan. Bu anlaşmalara 'tabu yıkan anlaşmalar' diyen senin baban değil miydi? Bunu diyecek hükümet ama diyemiyor. Niye? Çünkü kendileri de o babanın evladı. Yani şunu bilin arkadaşlar, siyaset ne yazık ki sahteleşti."
Bırakın Filistin davasını istismar etmeyi, bırakın milleti aldatmaya kalkışarak çok yüzlülük yapmayı. Yüreği olan Prof. Dr. Haydar Baş gibi Av. Hüseyin Baş gibi açıkça niyetini ve kimliğini açıklasın. Biz bıktık siz bıkmadınız mı çok yüzlülükten?