Yüce Allah, biz kullarını yoktan var ettiği için onun bütün zaaflarını, ihtiyaçlarını, en iyi bilen konumundadır. Bir mamulün fonksiyonunu en kâmil manada yerine getirmesi için onu icat eden nasıl kullanma kılavuzu hazırlarsa, bizleri de yoktan var eden Yüce Allah, insanoğlunu yoktan var ettikten sonra, onun istenilen şekilde fonksiyonlarını yerine getirmesi için kutsal kitaplar ve peygamberler göndermiştir.
İnsanoğlu genellikle kendi zararına olmasına rağmen; isyan etmeyi, kuralları çiğnemeyi kendine huy haline getirmiş, ne kitap dinlemiş, ne kural; ve hatta kendi peygamberlerini bile öldürmekten çekinmemiştir.
Bu konuda haddi aşanlara, son din İslam ve son resul Alemlere Rahmet Hazreti Muhammede gelinceye kadar izin verilmiştir.
Çünkü; Kuran ve sünnet kıyamete kadar geçerli ölçüler içermektedir.
Veda hutbesinde bu gerçek şu şekilde dile getirilmiştir; Benden sonra yolunuzu sapıtıp dalalete düşmemeniz için size iki emanet bırakıyorum. Onlar Allahın kitabı ve Resulünün sünneti. buyurmuştur. (Malik,Muvatta,Kader3 ,Buhari,Fedailül Kuran,20 )
Yüce peygamberimize itaat etmemiz de Ayetle emir buyurulmuştur;
Kim Peygambere itaat ederse, Allaha itaat etmiş olur(nisa:80) Peygamberde Kim benim sünnetimden(yaşama tarzımdan) yüz çevirirse benden değildir. (Buhari, Nikah 1; Müslim, Nikah 5) buyurarak önümüze ölçü konulmuştur.
Bu emirlere uyulmadığı taktirde de bizi bekleyen tehlikeye yine yüce Peygamberimiz tarafından dikkat çekilmiştir. Dinin elden çıkışı sünnetin terkiyle başlar. Halat nasıl lif lif kopup parçalanırsa, din de sünnetin birer birer terkiyle ortadan kalkar. (Darimi, Mukaddime 16)
Yukarıdaki temel ilahi ölçülerden gerekli dersleri çıkaramayan insanlar kendi elleriyle yaşadıkları dünyayı zindana çevirmişlerdir.
Dünya kurulduğundan bu yana çeşitli imtihanlarla denendikten sonra Allah tarafından bazı kavimler lanetlenmiş, onlarla asla dostluk kurulmaması, onlara karşı sürekli teyakkuz halinde bulunulması, aksi taktirde onların doğru insanlara zararının dokunacağı haber verilmiştir.
Ey inananlar! Yahudi ve Hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez. (maide;51)
Allahın açık ve net bir şekilde uyarılarına rağmen; Vatikan eksenli, Amerikan destekli Dinlerarası diyalog Medeniyetler İttifakı gibi Allahın ölçülerini hiçe sayan projeler tertiplenmiş, maalesef, nice hoca efendiler hacı efendiler bu projeye taşeronluk yaparak Müslümanın inancında asla yeri olmayan diyaloglar, dostluklar kurarak Allahın düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüşlerdir.
Onlarda güçlendikçe zalimliklerine zalimlik katmışlardır.
Yukarıdaki ölçüler çerçevesinde kendi inancımızda, Yahudi ve Hıristiyanlara karşı olması gereken davranışlarımızda; Müslümanlar olarak pek fazla uyduğumuzu söylersek yanılmış oluruz
Ancak şu gerçek asla akıldan çıkarılmamalıdır ki;Hıristiyan, Yahudi ve diğer batıl din mensuplarının dünyayı kana bulayan görüşleri, kendi tahrif edilmiş dinlerinden ve inançlarından kaynaklanmaktadır.
İşte size tahrif edilmiş Tevrattan iki alıntı;
Tanrınız RAB'bin elinize teslim edeceği halkların tümünü yok edeceksiniz. Onlara acımayacaksınız. İlahlarına tapmayacaksınız. Çünkü bu sizin için tuzak olacaktır. (Eski Ahit,Tesniye/Bab 7:16)
"Şimdi git, Amalek'i vur ve onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme; ve erkekten kadına, çocuktan emzikte olana , öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür." (I:Samuel, 15:3)
Dünya var oldukça Hıristiyan ve Yahudiler her fırsatta dünyayı kana bulamaya devam edeceklerdir. Bu görevi bugün İsrail Filistinde icra ediyor, dünya seyrediyor.. Yarın bir başka yerde, başkası icra edecektir. İsrail inancının gereğini yerine getiriyor. Ya siz..!
UĞUR KEPEKÇİ