Seçim vaatleri ile vatandaşın bir şekilde gündemine girerek, hafızalarda yer etmeye çalışılmaktadır. Seçim yaklaştıkça ortaya atılan vaatleri vatandaş pek de inandırıcı bulmamaktadır. Bu güne kadar verilen vaatler yerine getirilmediğinden, her söze şüphe ile bakılması da normaldir.
Mandacı düşüncede partiler milleti aldatıyor
Mandacı partiler diye adlandırabileceğimiz rotası ABye çevrili, ABD müttefikliğine eli mahkûm, IMF ile çalışmak zorunda olan partiler bol keseden atışlarına hız vermişlerdir. Bol keseden atma diyorum, çünkü bu vaatlerini Bağımsız Türkiye Partisinin dışında yerine getiremeyeceklerini kendileri de bilmektedirler. Tabi oldukları düzen, taşıdıkları fikirleri, çıktıkları yol, birlikte olmak istedikleri batı; buna asla müsaade etmeyecektir.
Ülkeyi AB ve IMF ile birlikte yönetmek ulusal hedefleri ve parti programlarında yer alan iktidardan muhalefete, meclis içinden meclis dışına, bütün partilerin; seçmene vaat ettikleri şeyleri yerine getirecek kaynak bulmaları mümkün değildir. Memura işçiye verecekleri % 5 % 10 maaş farkını bile IMF talimatlarıyla ayarlamak durumunda olan partilerin bırakın yeni vaatlerini yerine getirmelerini, mevcudu korumaları bile mümkün değildir.
Vaatlerini yerine getirmek maksadıyla gereken parayı sağlamak için IMF emisyonu daraltmakta ısrarlı iken, bunların emisyonu genişletecek para basma yetkileri olamayacaktır. İlla da bu paraları bulmaları gerekecekse, milleti başka bir faiz ve borç batağına sürükleyeceklerdir. Bu da; doğacak çocukların bile borçlu konumunda olduğu mevcut durumun, daha da içinden çıkılmaz bir hal almasına katkı sağlayacaktır. Bunu bilen siyasiler milletimizi aldatmaya çalışmaktadırlar. Tabiri caizse vaatleri bu bağlamda tiyatrodan öte bir şey değildir.
AB ve ABD eksenli partiler ne kadar dini ya da ne kadar milli, ne kadar iyimser vaatlerde bulunurlarsa bulunsunlar. Bu vaatlerini yerine getirecek plan ve projeleri yoktur. İktidar olunca yine ABDye, yine Busha, yine AB ye, yine Yahudi ve Hıristiyan lobilerine gidecek medet umacaklar. Bu hep böyle olmadı mı?
Plan ve projesi olan tek parti BTP
Bu seçim döneminde vaatler konusunda en şanslı Parti; Bağımsız Türkiye Partisi ve lideri Prof. Dr. Haydar Baştır. Çünkü onlar 3 Kasım seçimlerinde başlattıkları bu çalışmayı hiç ara vermeden devam ettirmişlerdir. Köy kent demeden bütün vatan topaklarını karış karış gezerek, sosyal devlet milli devlet projesini hayata geçirecek olan; milli ekonomi modelini anlattılar.
Hatta benim bizzat şahit olduğum birkaç çalışmada köylü vatandaşların; Başka siyasiler seçim zamanı gelirler siz seçim olmadan bize gelmekle bizi onurlandırmakla kalmıyor aynı zamanda bilgi sahibi de ediyorsunuz ifadesini kullanarak memnuniyetlerini dile getirmişlerdi.
Bağımsız Türkiye Partisi için vaatlerin yerine getirilmesinde herhangi bir sıkıntı mevzubahis değildir. Çünkü var olan liberal ekonomiden, IMFden, ABden, dışa bağımlı bütün plan ve projelerden vaz geçiliyor. BTPnin projelerinde öze dönüş vardır.
Yani eldeki yama küçük, delik büyük, bu yama bu deliği kapatmadığı için yamadan da kumaştan da vaz geçilmektedir. Bu millete yepyeni bir kumaş; ipliği bizden, dokuması bizden, boyası bizden, terzisi bizden milli ekonomi modeli sunulmaktadır. Aziz
Türk milletine de bu yakışırdı zaten. Sözde değil özde oluşun adı budur. Gerçekçi plan ve projeleri ortaya koyup, vaatlerin nasıl gerçekleşeceğine dair kaynakları tez haline dönüştürüp, dünya ilim adamlarından bile onay alarak millete vaatlerde bulunmak. İşte vaatler, işte BTP. Gerisi; lafı güzaf..!