Yeni Mesaj Gazetesinin düzenlediği Filistin ve Ortadoğunun geleceği sempozyumunda katılımcılar çok önemli tespitlerde bulundular. Fırsat buldukça tespitleri aktaracağımız sözünü vermiştik. Bu yazımızda Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkan Yardımcısı Opr. Dr. Ahmet Hamdi Kepekçinin yaptığı konuşmadan önemli gördüğüm birkaç noktayı aktarmaya çalışacağım.
Sayın Kepekçi; Filistin ve Ortadoğuda yaşanan olayları tahlil ederken, yaşanan olayların sıradan olmadığını, orada yaşanan olayların temelinde yatan dini, siyasi ve ekonomik sebeplerin mutlaka ortaya konmasını gerektiğini söyledi. Sözlerine devamla;
Filistinde yaşanan soykırımın altında yatan en önemli etkenin inançlardan kaynaklandığı gerçeğidir.
Konumuza ışık tutması açısından tahrif edilmiş Tevrattan iki alıntı vermek istiyorum;
Tanrınız RAB'bin elinize teslim edeceği halkların tümünü yok edeceksiniz. Onlara acımayacaksınız. İlahlarına tapmayacaksınız. Çünkü bu sizin için tuzak olacaktır. (Eski Ahit,Tesniye/Bab 7:16)
"Şimdi git, Amalek'i vur ve onların her şeylerini tamamen yok et ve onları esirgeme; ve erkekten kadına, çocuktan emzikte olana , öküzden koyuna, deveden eşeğe kadar hepsini öldür." (I:Samuel, 15:3) bugün Filistinde yaşananlar, bu sözlerin açılımından başka bir şey değildir.
Filistin ve Ortadoğu gerçeğinin iyi anlaşılması için Diğer bir konunun BOP ve Eşbaşkanlık konusu olduğunun da altını önemle çizen Sayın Kepekçi, sözlerine devamla;
Büyük Ortadoğu Projesi ile ilgili ABDnin güvenlikten sorumlu danışmanı (Bugünkü Dışişleri Bakanı) Condoleezza Riceın 7.8.2003 Washington Post gazetesinde yayınlanan Transforming The Middle East Ortadoğuyu Dönüştürmek. yazısında Fastan Basra körfezine kadar Ortadoğuda bulunan 22 devletin rejiminin, sınır ve haritalarının değiştirileceğini, Türkiyenin de bunların içinde olduğunu özellikle vurgulamıştır. Büyük Ortadoğu Projesi, ABD'nin batıda Fas, Moritanya, doğuda Orta Asya ve Moğolistan, kuzeyde Kafkasya ve Türkiye, güneyde Arap Dünyası'ndan Somali'ye kadar uzanan bir coğrafyada yer alan 22 ülkelere yöneliktir. Dikkat edilirse bu alanların Osmanlı Devletinin hinterlandı olduğu görülecektir.
Bu İslam coğrafyasında bir değişim ve dönüşüm süreci başlatılmıştır. Devletin ve milletin en ufak detaylarına kadar inilerek kendi olmaktan uzaklaştırılmak istenmektedir. Dünyanın ittifakla ve tecrübeyle kabul ettiği husus şudur: Başta petrol olmak üzere doğalgaz, su gibi temel maddelerin ele geçirilmesi demektir. İşte bu hedefe ulaşmakta engel olan devletleri de aradan çıkartmak BOP kapsamındadır.
Şu unutulmamalıdır. Bu süreç durdurulmadığı takdirde BOP canavarı Türkiye yi dönüştürmeye devam etmektedir.
Bu anlamda Büyük Ortadoğu Projesinin TÜRKİYE parçası olan ILIMLI İSLAM projesi de; psikolojik savaş yöntemleri ile Ulusal Değerlerimizi yıpratarak ve Yüce Dinimizi de istismar ederek ABD adına ülkemizde icra edilen bir başka operasyondur.
Şimdi gelelim Başbakan R.T. Erdoğanın BOP Eş Başkanlık meselesine.. Sayın kepekçi bu konunun açıklığa kavuşması için belgelere dayalı açıklamalarda bulundu, Arzedelim;
Sayın Başbakan gerek yazılı gerekse görsel medyada bizzat ifade ettiği gibi BOPun Eşbaşkanıdır. Bu konuda kendi itiraflarından bazılarını ifade edelim.
Çünkü Tayyip Erdoğan, bizim tespit edebildiğimiz kadarıyla 31 ayrı yerde ve zamanda ABDNİN BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİNDE EŞBAŞKAN olduğunu ve bu projede GÖREV ÜSTLENDİĞİNİ itiraf etmiştir. Bu itiraflardan bazıları şunlardır:
YENİ ŞAFAK / İSTANBUL NATO ZİRVESİ ÖNCESİ
(25 Haziran 2004)
GENİŞ ORTADOĞU ve KUZEY AFRİKA ülkelerinin buraya katılması
EŞBAŞKANLAR OLARAK Türkiye, İtalya, Yemen ÜZERİMİZE DÜŞEN GÖREVLERİ YERİNE GETİRMEYE ÇALIŞACAĞIZ.
DAVOS / KLAUS SCHWABLA SÖYLEŞİ
(28 Ocak 2005)
Türkiye işlevini BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ içinde, bu bölgede etkin bir şekilde yerine getirecektir. Her görüşmede, attığımız her adımda bunun UYGULAMASINI YAPIYORUZ.
ABD / DIŞ İLİŞKİLER KONSEYİ (CFR) TOPLANTISI
(13 Eylül 2005)
GENİŞ ORTADOĞU ve KUZEY AFRİKA GİRİŞİMİ İÇİNDE ÖNEMLİ BİR ROL OYNUYORUZ. Amerikanın Ortadoğuda oynayacağı önemli bir rol var. ONUN BİR PARÇASIYIZ ve ŞU ANDA ONUN DAHİLİNDE ÇALIŞIYORUZ.
TBMM / AKP GRUBU
(21 Şubat 2006)
GENİŞLETİLMİŞ ORTADOĞU ve KUZEY AFRİKA İNİSİYATİFİNDEKİ rolümüz, EŞBAŞKANLIK GÖREVİMİZ bize özellikle Ortadoğuda önemli görevler yüklemektedir. Bugüne kadar başlattığımız bütün dış politika hamleleri, bu parametre üzerine kurulmuştur. Az önce bir kaçını hatırlattığım bu girişimler, aynı dış politikanın, aynı vizyonun tutarlı ve tamamlayıcı parçalarıdır
Sayın Ahmet Hamdi Kepekçinin bu önemli tespitlerinden sonra şimdi sizleri ciddi bir muhasebeye davet ediyorum.
Sahiden kim kimin yanında, kim kime karşı, anlaşılmayacak bir durum var mı Allah aşkına
UĞUR KEPEKÇİ