Hz. Hüseyin efendimizi Küfeye çağıranların davalarına sadık kalamayacağını ve dolayısıyla başına bir felaket gelebileceğini sezen dost ve akrabalarına, Küfeye gitmesine engel olmak isteyenlerin hepsine söylediği tek söz;
Küfeliler, bana yazdılar. Hak ve gerçek yolun alâmet ve belirtilerini diriltmek, bidat ve dalâletleri yok etmek üzere yanlarına gelmemi istediler
Aslında Hz. Hüseyin Küfelilerin onu öldürmeye yelteneceklerini biliyordu. O gelecek nesillere bir duruş sergilemek, hak olan davanın mutlak şekilde fedakârlıklara göğüs germekle savunulacağını ispat etmek istiyordu. Evet, onun duruşu sonraki nesillere örnek olmuştur. Asırlar sonra bile onun duruşundan bahisle hüseyni duruş tabirini kullanıyoruz.
Dünya durdukça Hüseyni duruş sahipleri de olacak, kendini dünya menfaatine satan alçaklar da(!) Bize düşen şehit kanlarıyla sulanan kutsal vatan topraklarını ve yüce dinimizin izzet ve şerefini hüseyni bir duruşla korumak ve kollamak olmalıdır. Kerbeladan Millet olarak bizim çıkarmamız gereken derslerden biri bu olmalıdır.
Kerbela dan gereken dersler çıkarılmadığı için şimdi her yer bir Kerbelâ olmuş nice Hüseyin canlılar ziyan olmaktadır. Her devirde yezitler olduğu gibi Hüseyinler de vardır. Asıl babayiğitlik ise Hz. Hüseyine varis olmaktır; işte o zaman Hz. Hüseyin bir semboldür, bir örnektir; örnek alınacak onun davranışıdır, duruşudur.
Hz. Ademden bu yana ve kıyamete kadar iyi ile kötünün, hak ile batılın temsilcileri, yar ve yarenleri mutlaka olacaktır. Önemli olan; yaşadığımız zaman ve şartlarda duracağımız saftır, sergileyeceğimiz duruştur. Kıyamete kadar yezitlerin de Hüseyinlerin de varisleri bitmeyecektir. Her fert sergileyeceği davranışla mutlaka bir safta yer almıştır; kendisi safını bilse de bilmese de (!) safından hesaba çekilecektir.
Ateş ateştir; ister bilerek, ister bilmeyerek olsun, içerisine düşeni yakar
Kişinin safını belirlemesi de bundan dolayı çok önemlidir; Hz. Hüseyini katledenler ve o safta yer alanlar, hesap gününde ben bilmeden yaptım deme şansına asla sahip değildir.
UĞUR KEPEKÇİ