On bir ayın sultanı Ramazan ayına erişmenin mutluluğunu yaşamaktayız. Bu ay oruç ayı olmanın yanında Kur?an ayıdır da. Çünkü Kur?anın indirildiği gece Kadir gecesi Ramazan ayı içerisinde gizlenmiş bin aydan daha hayırlı bir gecedir. Mademki bu ayda oruçla birlikte en fazla meşgul olacağımız Kur?andır. O zaman Kur?anın okunmasının yanında nasıl anlaşılmasının da önemi vardır.
Kur?an anlaşılmak için okunmalı diyenlerin anlaşılmasından kasıtları nedir? Anlaşılmasından kasıtları kendi lisanlarına çevrilmiş haliyle okunarak, okuyanın anladığı ise bu çok kısır bir anlayıştır. Bunun adı; Kur?an?ı kendi akıl ve düşünce kabına sığdırmaktır. Bu da çok büyük yanlışlara sebebiyet verir. Bu durum Kur?an?ın evrensellik boyutuna ve İlahi kelam oluşuna da terstir.
Kur?an?ın anlaşılması; akıl, gönül, ruh, ilahi yakınlık ve ilahi sırla alakalıdır. Daha açık bir ifadeyle Kur?an, sadece kuru bir metin değildir. Onu anlamak sırlar odasındaki perdeler gibidir. O perdelerin her birinin kalkması Allah ile kul arasındaki yakınlıkla alakalıdır. Her perdenin arkasına varış da Kur?an?daki Allah?ın muradının anlaşılmasına bir adım daha yaklaşmaktır.
Ne demek istediğimizi anlatmak için Hz. Mevlana?nın Mesnevide bu konuda yaptığı tespitleri ve bazı bilgiler aktaralım;
Hazreti Mevlana Kur?an?ın sadece zahiri manasına takılıp kalındığı takdirde onun gerçek manasının, sırlarının anlaşılamayacağını izah eder. Hatta asıl maksadın Kur?an?ın batınında gizlendiğini savunur:
?Asa-yı Musa?nın zahiri, bir değnekten ibaretti. Fakat ağzını ve boğazını açınca bütün bir kâinat ona bir lokma olurdu.
İsa?nın duasını harf ve savttan ibaret görme! O dua ile ölümün kaçtığına bak!
Sen İsa?nın duasında adi gibi görünen sözlere bakma, onların tesiriyle ölünün sıçrayıp oturduğuna bak!
Sen Musa?nın o asayı kolayca bulduğuna bakma da, o asanın Şap (kızıl) Denizi?ni yardığına bak!
Sen uzaktan bir çadır görüyorsun. Bir adım ileri at da çadırdaki askere bak!
Sen uzakta bulunduğun için toz bulutundan başka bir şey görmüyorsun. Azıcık gel de, o toz arasındaki insanlara bak!(Kur?an tefsiri açısından mesnevi/ Dr. Hüseyin Güllüce /sayfa 71)
Kur?an?ın anlaşılması kişinin Hak yakınlığıyla alakalıdır. Hak yakınlığı da kalbin cilasıyla, günah kirlerinden arınmasıyla, zikirle tefekkürle meydana gelir.
?Herkes kalbinin cilasıyla ve nispetiyle gabya (batını manalara) vakıf olur. Her kim kalbini fazla cilalarsa, ziyade müşahede eder, gaybi suretler(manalar) ona fazla görünür.? (a.g.e. /sayfa 72)
Uğur Kepekçi / 5.Ağutos.2012